temaslarda bulunmak üzere geldiği Tunceli’de DTP’liler tarafından protesto edildi. Bir grup, AKP il binasına yürüyerek, siyah çelenk bıraktı. Başbakan Erdoğan, partisinin Merkez ilçe kongresinde yaptığı konuşmada, bu protestolara tepki gösterdi.
Başbakan Erdoğan, şunları söyledi:
“İçeride ve dışarıdaki birtakım mihrakların, kısır siyasi hesapları uğruna kendi insanımızı, kendi yurdunda mağdur duruma getirmesine izin vermeyeceğiz.
Son zamanlarda farklı hesaplar içine girenler, milletimizin arasına fitne tohumu ekmeye, milletimizi kamplara bölmeye çalışanlar, milletimizin engin sağduyusu ve basireti sebebiyle yine akamete uğramaya mahkumdurlar.
CEHALET VE GAFLET İÇİNDELER
Çer çöpü ateşe vererek, masum çocukları sokaklara salarak güç gösterisi yaptıklarını sananlar büyük bir cehalet ve gaflet içindedirler. Allah aşkına, günahsız vatandaşların arabalarını yakmak suretiyle acaba bu ülkeye barış gelir mi? Şimdi bu yaklaşım tarzının hangi barış anlayışı içerisinde, hangi sevgi anlayışı içerisinde yeri var? Terörden, şiddetten, gerilimden beslenenler ancak bunu yapar. Bunun demokrasi içinde yeri yok.
SİLAH DEĞİL, MAKİNE SESİNE İHTİYAÇ VAR
Biz bunu çok iyi biliyoruz, bu toprakların hamuru terörü, çatışmayı, kan dökmeyi değil, birliği, sevgiyi, çokluk içinde birliği ortaya koyar, özelliği budur. Tam tersine şiddet, demokrasinin, özgürlüklerin, adaletin, refah ve huzurun en büyük düşmanıdır. Terörün, çatışmanın, gerilimin olduğu yerde sadece acı vardır, gözyaşı vardır, sefalet vardır, umutsuzluk vardır. Bu toprakların silah sesine değil, fabrikalardaki makine sesine ihtiyacı vardır.
Gerilim isteyenlerin üretim diye, yatırım diye, demokrasi ve özgürlükler diye bir derdi yok. İstikrar ortamını sabote etmeye çalışanların, kardeşlik diye, huzur ve esenlik diye bir derdi yok.
BELEDİYE BAŞKANI’NA TEPKİ
Bazı gazetelerde Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı’nın Tunceli’ye gelişini haber veren, halkın ‘hoşgeldiniz’ davetini ortaya koyan veyahut partimizin pankartlarını, belediyenin araç gereçleriyle toplamanın hangi insani yaklaşım tarzına uyduğunu ben Tunceli kardeşlerimin takdirine bırakıyorum.
Halkımızı hükümetimize karşı, devletimize karşı ayaklanmaya davet etmek, çağırmak, olumsuz, çirkin yaklaşımlar sergileyici bazı haberleri içeren veya düşünceyi içeren bir açıklama yapmak, bu ülkenin barışına katkı değildir. Bunlar çok yanlış şeylerdir.
HERKESİN KİMLİĞİNE SAYGI DUYULSUN
Biz etnik milliyetçiliğe karşıyız. Türküyle, Kürdüyle, Lazıyla, Çerkeziyle, Gürcüsüyle, Abazasıyla biriz beraberiz, bir bütünüz; çatımız Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığıdır. Biz bunda birleştik. Kimlik siyaseti yapmıyorum, yapmayın diyorum. Herkesin kimliğine herkes saygı duysun. Kesinlikle bölgesel milliyetçiliğe karşıyım.
HALEP ORADAYSA ARŞIN TUNCELİ’DE
Şu anda Tunceli’nin ilköğretime ve ortaöğretimine fiziki anlamda ihtiyacı yok, Türkiye’de ilkler arasında. Şimdi Tunceli Üniversitesi var. Bugüne kadar Tunceli’yi sevenler, Tunceli’den yana olduğunu söyleyenler niçin bu adımları atmadılar? Halep oradaysa arşın Tunceli’de.
HER İNANÇ GRUBUNA EŞİTİZ
Herkes inancında hürdür, serbesttir. Demokratik, laik, sosyal bir hukuk devleti olarak bizler her inanç grubuna eşit mesafedeyiz. Kimse bizi bu anlayışımızdan saptıramaz, yalan yanlış haberlerle kimse hedef saptırmasın.”
NTV