Haliç Kongre Merkezi'nde düzenlenen AKP İstanbul İl Danışma Meclisi Toplantısı'na katılan Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, muhalefeti başörtüsü konusunda samimi olmaya davet etti ve hayal kırıklığına uğradıklarını söyledi. İşte Başbakan Erdoğan'ın açıklamaları:
"Başörtüsü sorununu biz çözeriz diye millete vaatte bulunanlara nasıl çözeceksiniz diye sorduğumuzda arkadaşlar üzerinde çalışıyor dediler. Meselenin üzerinde çalışan arkadaşların meselenin tasarım boyutu üzerinde çalıştığını görünce umudumuz kaybetmedik.
Ama dün büyük bir hayal kırıklığı yaşadık. Ortaya çıka çıkan Pakistan modeli çıktı. İran modeli. Yıllarca toplumu kışkırtmak için Türkiye İran oluyor korkusunu öneren CHP bugün döndü- dolaştı Türkiye’nin kızlarına İran modeli örtünmeyi tavsiye eder hale geldi.

Mollalar İran’a diyen CHP şimdi Türkiye’nin kızlarına İran modeli örtünmeyi örnek gösterir hale geldi. Samimiyet bunun neresinde? Samimi değilseniz yine geri adım atacaksınız lütfen en azından milletin değerleriyle genç kızların umuduyla oynamayın. Bu iş fındık, fıstık, kayısı meselesine benzemez.
YÖK MESELESİ
Sayın Baykal'la YÖK konusunu başa baş konuştum. Ama verdiği cevap hayırdı. Yeni Genel Başkan diyorki gelin YÖK'ü kaldıralım. Heralde CHP'de devamlılık esas değil. AKP fanilerin değil, ilkelerin egemen olduğu bir partidir. Koyduğunuz ilkeler çok önemli. Biz dedik ki, YÖK'ü tartışırız, konuşuruz. Şimdiden şifreleri ele vermeyelim ne olur ne olmaz. Çok daha farklı bir YÖK'le yola devam edelim. Başka kurumlar için de aynı şey geçerli. Yeter ki muhalefetle el ele olalım, konsessus kuralım.

Dünya hızla değişiyor, eğer hıza ayak uyduramazsanız herkes alır başını gider, siz
olduğunuz yerde durursunuz.

8 yıllık iktidarda hükümetimiz çok acı çekti, çok engellendi. Nere, nasıl engellendiğimizi sizinle paylaşamıyoruz maalesef. AKP'nin dili milletin dilidir. Samimiyet dilidir. Biz dün söylediğimizi bu gün unutaanlardan değiliz. Siyaseti bir göz boyama sanatı olarak görmedik, görmüyoruz. Siyaset, aldatarak, korkutarak, oy toplayarak sindirme sanatı değildir, hizmet etme sanatıdır. 12 Eylül 2010'da milletimiz tüm siyasi partilere önemli mesajlar vermiştir. Herkesin bu mesajları doğru analiz etmesini umut ediyoruz. 12 Eylül'de arzu ettiğimiz sonucu almış olmamaza rağmen, kendi iç muhasebimizi yapıyoruz. Yüzde 58'i nasıl aldık diye değil, yüzde 42 bize niçin 'hayır' dedi diye araştırma yapıyoruz.

REFERANDUM
istanbul İl Teşkilatımızdan da rica ediyorum, ilçe ilçe, mahalle mahalle kimlere, neden ulaşamadığımızı araştırsınlar. Anayasa değişikliğini neden anlamadık, kaygıları nedendi, onlarla aynı dili neden kuramadık? Bunları sorgulayalım.Tophane'de yaşananlarla topluma korku pompalanmak istendi, kutuplaşma hedeflendi o tuzağa düşmedik. 12 Eylül akşamı sokaklara dökülmedik, zafer sarhoşluğuna kapılmadık.

Uluslararası organizasyonlarda Partimize yapılan çirkin tutumların tuzağına düşmedik. Biz bütünleştirici olmaya devam edeceğiz. Milletin dıuygularını istismar etmekten çekinmeyenler her zaman kaybeder. Birileri bölünme, ihanet gibi kelimeleri kullanarak kutuplaşmalar yaratmaya çalışıyor. Bizim MHP'nin, CHP'nin BDP'in yönetimiyle sorunumuz yok. Biz bu partilere gönül veren kardeşlerimize sesleniyoruz. Yaptıklarımızı takip edin, Biz efendi olmaya gelmedik, hizmetkar olmaya geldik.

ANİ HARABELERİ
Birileri şimdi Ani Harabeleri'nde namaz kılıyor. Onlar Ani Harabelerini akıllarına bile getirmezken, biz harabelere giden 42 kilometrelik duble yol yaptık. Daha da yapılacak yatırımlarla Ani Harabeleri çok daha farklı ve çekici bir yer haline gelecek.

BİRLİK VE BÜTÜNLÜK
Her zamankinden çok daha fazla huzura ihtiyacımız var ve huzura çok daha yakınız. Bölücülük, ihanet gibi kavramlarla ortalığı karıştıranlar istediklerini alamayacaklar. Bu ülkenin birliği, bu ülkenin bayrağı, bu ülkenin resmi dili, altını çizerek resmi dil olarak söylüyorum ve kutal olan tüm değerleri her türlü tartışmanın ötesindedir. Konuşarak, istişare ederek. TBMM içerisinde sorunlarımza çözüm arayacağız. Kararı her zaman millet verecek, parlemanto verecek.

Hiç bir seçimden sonra şımarmadık, rehavete kapılmadık. Büyümede dünya genelinde 3. sırada yeimizi aldık. 15 Eylül'de açıklanan işsizlik rakamları düştü. İMKB, tarihi seviyede artışlar kaydetti. İhracat arttı. Türkiye'nin IMF'ye olan borcu geriledi."(habertürk)
04/10/2010