Günün Haberleri   |   Giriş sayfam yap   |   Favorilere ekle   |   Künye   |   İletişim   |   Sitene haber ekle


 
DOLAR
40,2425
EURO
46,9498
IMKB
10.122,000
ALTIN
4.332,520
 
Hava Durumu ANKARA
18 / 35 C°
Değiştir
 
     
 
Medya Spot Google
 
 
 Ana Sayfa  Gündem   Ekonomi   Dünya   Yaşam   Medya   Spor   Magazin   Polis Adliye 
 
ERDOĞAN:''HEDEFLER ŞAŞIRMADI''
ERDOĞAN: HEDEFLER ŞAŞIRMADI
 
Başbakan Erdoğan, ulusa seslendi. Dünyadaki ekonomik çalkantıları değerlendiren Erdoğan ekonomik hedeflerle ilgili net konuştu. Erdoğan, Kıbrıs konusunda AB'yi şöyle uyardı:
 
31.7.2006 - 21:28

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, ''Dünyadaki ekonomik çalkantının etkileri faiz oranlarında ve enflasyon hedefinde ancak küçük, geçici bir sapma oluşturdu, Bunu bir kez daha vurgulamakta yarar görüyorum. Orta ve uzun vadede hedeflerimizi muhafaza ediyoruz, edeceğiz'' dedi.

Başbakan Erdoğan, televizyonlardan ulusa seslendi. Erdoğan, ''Ulusa Sesleniş'' konuşmasında, Türkiye ekonomisinde, iktidarlarıyla birlikte başlayan değişim ve gelişim sürecinin devam ettiğini belirterek, ''durmadan, dinlenmeden ilk günkü şevkle, ilk günkü heyecanla çalıştıklarını söyledi.

Bir yandan ekonomik alanda tarihi başarılar elde edildiğini, bir
yandan da bu iyileşmelerin toplumun bütün kesimlerine adil bir biçimde
yansıması için azami gayret gösterdiklerini anlatan Erdoğan, şöyle
devam etti: ''Ancak, kazanımlarımızı muhafaza ederek yeni hedeflere
koşabilmemiz için, nereden nereye geldiğimizi çok iyi değerlendirmeli,
bunu daima hatırımızda tutmalı, asla unutmamalıyız. Yaşadığımız
zorluklardan, sıkıntılardan dersler çıkarmalıyız.
Hatırlayalım, eskiden de zaman zaman geçici iyileşmeler yaşanmış,
belli dönemlerde bazı rahatlamalar olmuştu. Ancak istikrar
sağlanamadığı için bunlar kalıcı olamamış, en ufak dalgalanmalar bile
bütün kazanımları götürmeye yetmişti. Hatta ekonomi eskisinden çok
daha kötü hale gelmişti. Geçmişte nelerin, hangi küçük olayların büyük
ekonomik krizleri nasıl tetiklediğine hep birlikte şahit olduk. Onun
için biz, öncelikle zemini sağlamlaştırdık, yapıyı güçlendirdik.''

-''EKONOMİMİZ ARTIK DALGALANMALARA DİRENÇLİ''-
Başbakan Erdoğan, bugün ekonominin hem ulusal, hem de küresel her
türlü dalgalanmayla baş edebilecek sağlam bir zemine, güçlü bir yapıya
kavuştuğuna işaret ederek, nitekim son günlerde, son haftalarda dünya
genelinde meydana gelen dalgalanmayı Türkiye'nin sınırlı derecede bir
etkilenmeyle atlattığını söyledi.
Türkiye ekonomisinin, son 4 yılda geçirdiği köklü değişimle, hem
kendi içinde hem de küresel ölçekte güçlü, güvenilir, itibarlı ve
durmadan büyüyen bir ekonomi haline dönüştüğüne dikkati çeken Erdoğan, şunları kaydetti: ''Hedeflediğimiz gibi uluslararası rekabette de ön sıralara doğru kararlı adımlarla ilerliyoruz. Daha önce de söyledim; dünya ile bütünleşen bir ekonominin küresel ölçekte yaşanan hareketlenmelerden, doğrudan ya da dolaylı olarak etkilenmesi son derece tabiidir, tabii karşılanmalıdır. Bu dalgalanmalar karşısında her türlü tedbiri cesaretle, kararlılıkla alabiliyor muyuz? Bu dalgalanmaları en az etkilenmeyle aşabiliyor muyuz? Önemli olan budur. Biz Türkiye olarak bunu başardık, bunu başarıyoruz, başarmaya da devam edeceğiz. Bütün ekonomik birimlerimiz, bütün kurumlarımız, el birliğiyle, gönül birliğiyle, dinamik ve özverili bir çalışmayla, uyum
içerisinde hareket ediyoruz. Bunun semeresini de hep birlikte
alıyoruz.''

-ORTA VE UZUN VADEDEKİ HEDEFLER-

Başbakan Erdoğan, dünyadaki ekonomik çalkantının etkilerinin faiz
oranlarında ve enflasyon hedefinde ancak küçük, geçici bir sapma
oluşturduğunu söyledi.
Erdoğan, ''Orta ve uzun vadede hedeflerimizi muhafaza ediyoruz,
edeceğiz. Bundan kimsenin en ufak bir şüphesi olmasın. Bu şartlarda,
enflasyonda bir miktar artış gerçekleşmesi de normal karşılanmalıdır.
Ancak, bir kuşağın iki haneli, hatta üç haneli enflasyon rakamlarıyla
büyüdüğünü unutmayalım'' diye konuştu.

"MEVSİMSEL, YEREL VE KÜRESEL DALGALANMALAR''-

Uzun yıllar kontrol altına alınamayan enflasyonun, 2005 sonunda
nihayet yüzde 7.7'ye kadar düştüğünü belirten Erdoğan, bunun herkesin
kabul ettiği gibi önemli bir başarı olduğunu söyledi.
Erdoğan, ''Mevsimsel, yerel ya da küresel dalgalanmalar yüzünden
enflasyonda küçük bir artış yaşansa bile, orta ve uzun vadeli
hedeflerimizde sapma olmayacaktır'' dedi.
İhracat rakamlarının da ekonominin uluslararası piyasalarda
kazandığı itibarı açıkça ortaya koyduğunu ifade eden Erdoğan, şunları
kaydetti:
''Bakınız, 2002 sonunda yalnızca 36 milyar dolar olan ihracatımız,
iş başına geldiğimiz günden itibaren katlanarak artmış, 2005 sonunda
73,4 milyar dolara ulaşmıştır. İhracatımızdaki artış hız kesmeden
devam ediyor.
Türkiye İhracatçılar Meclisi verilerine göre, geçen yıl bu
zamanlarda 38,5 milyar dolar olan toplam ihracatımız, bugün 43,7
milyar dolarla rekor bir seviyeye yükselmiştir. İhracatta 2006
hedefimiz ise 79 milyar dolar. İnşallah, bu hedefi de aşarak 80 milyar
doların üzerine çıkmayı bekliyoruz.''

-EKONOMİYİ DÜNYA İLE BÜTÜNLEŞTİRMEK-

Erdoğan, uluslararası doğrudan yatırımlarda elde edilen
kazanımların da artarak devam ettiğini vurgulayarak, ''Bir ülke eğer
küresel bir başarı hedefliyorsa, bölgesinde, dünyada söz sahibi olmak
istiyorsa, özellikle de işsizlikle, yoksullukla mücadelede sonuç almak
istiyorsa, ekonomisini dünya ile bütünleştirmek zorundadır'' diye
konuştu.
Gelişme yolunda başarı elde etmiş bütün ülkelerin, sınırlarını
uluslararası yatırımlara açtığını ve küresel sermaye girişini
kolaylaştırdığını söyleyen Erdoğan, Türkiye'nin ise bu konuda çok
zaman kaybettiğini ve adım atmakta oldukça geç kaldığını belirtti.
Türkiye'nin bu yüzden de uzun yıllar sınırlı miktarlarda
uluslararası yatırım çekebildiğine işaret eden Erdoğan, hükümet
olarak, bu konuda kaybedilen zamanı telafi etmek için büyük çaba sarf
ettiklerini bildirdi.

-''YATIRIMIN ÖNÜNDEKİ ENGELLERİ KALDIRDIK''-

Erdoğan, yatırımın önündeki engelleri kaldırdıklarını belirtti.
Türkiye'ye yapılan doğrudan uluslararası yatırım miktarının, 2003
yılına kadar bazı istisnalar dışında 1 milyar doları aşamadığını
anlatan Erdoğan, şöyle devam etti:
''Biz 3 yıl önce bu alanda ilk önemli adımı attık ve Uluslararası
Sermaye Yasası'nı çıkardık. Hemen ardından, yatırım ortamını
iyileştirmek, sorunlara ortak çözümler üretmek için özel sektörümüzle,
sivil toplum örgütlerimizle, bir araya geldik. Yine, hiç aksatmadan,
Yatırım Danışma Konseyi'ni her yıl toplayarak, büyük küresel
şirketlerin tavsiyelerini aldık.
Böylece, 2005 yılında Türkiye'ye, 9,7 milyar dolara varan rekor
düzeyde uluslararası doğrudan yatırım yapılmasını sağladık. Bakınız,
bu yılın sadece ilk 5 ayında, yani Mayıs ayına kadar Türkiye'ye giren
uluslararası doğrudan yatırım 8,1 milyar dolara ulaşmıştır. Bu,
uluslararası doğrudan yatırım miktarının bu yıl yeni bir rekora
koştuğunu açıkça gösteriyor.''

-İSTİKRARI PEKİŞTİRMEK-

Türkiye ekonomisinin nereden nereye geldiğini rakamların, gelinen
seviyelerin açık, net gösterdiğini belirten Erdoğan, ''Toplumun her
kesimiyle el ele, omuz omuza vererek istikrarı pekiştirmek,
kazanımlarımızı daha da artırmak üzere yolumuza devam ediyoruz'' dedi.
Türkiye'yi bir uçtan öbür uca saran büyük bir imar seferberliği
başlattıklarını anlatan Erdoğan, her gün, Türkiye'nin dört bir yanında
önemli yatırımları ve hayırlı projeleri hayata geçirdiklerini
kaydetti. Erdoğan, konuşmasına şöyle devam etti:
''Şehirlerin adeta bir yarış içinde, o kadar hızla gelişiyor ki,
ayrı ayrı açılışlar yapmaya, ayrı ayrı temeller atmaya yetişemiyoruz.
Bu kalkınma seferberliğinin heyecanını, sevincini, ancak toplu
açılışlar yaparak sizlerle paylaşıyoruz. Bakınız, Temmuz ayında yine
yurdumuzun birçok yerinde çok bereketli açılışlar gerçekleştirdik, çok
hayırlı temeller attık.
1 Temmuz'da Kastamonu'da, 2 Temmuz'da Erzurum'da, 9 Temmuz'da
Ordu'da, 12 Temmuz'da Malatya'da, 14 Temmuz'da Ardahan'da, 15
Temmuz'da Artvin'de, 16 Temmuz'da Iğdır ve Ağrı'da açılışlara, temel
atma törenlerine katıldık. İnsanlarımızın coşkusuna, mutluluğuna ortak
olduk.''
Başbakan Erdoğan, bu törenlerde duble yollardan, toplu konut
projelerine, okullardan hastanelere, adalet saraylarından organize
sanayi bölgelerine, spor tesislerinden kent ormanlarına ve altyapı
yatırımlarına varıncaya kadar birçok tesisin açılışlarını
yaptıklarını, temellerini attıklarını söyledi.

-EKONOMİK GELİŞME VE SOSYAL KALKINMA-

Başbakan Erdoğan, bütün yatırımlarda ekonomik gelişme ile sosyal
kalkınmayı birbirinden ayırmadan bir bütün olarak
değerlendirdiklerini, her birine ayrı ayrı, aynı derecede büyük önem
verdiklerini belirtti.
''Bu atılımlarla milletçe geleceğe hazırlanıyoruz'' diyen Erdoğan,
şunları kaydetti:
''Çocuklarımıza, ekonomik ve sosyal kalkınmasını tamamlamış, dünya
ülkeleri arasında hak ettiği yeri almış güçlü ve müreffeh bir Türkiye
bırakana kadar bu seferberlik devam edecek. İnşallah en kısa zamanda,
güzel ülkemizin her karış toprağında bolluğun, bereketin, insanımızın
yüzünde mutluluğun yeniden yeşerdiğine hep birlikte şahit olacağız''

''HİÇ KİMSE TÜRKİYE'DEN TEK TARAFLI TAVİZLER BEKLEME HAKKINI KENDİNDE GÖRMESİN, GÖREMEZ''

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, tüm kısıtlamaların, Kıbrıs'ta adil ve kapsamlı bir çözüm bulununcaya kadar, ilgili tüm taraflarca eşzamanlı olarak kaldırılmasını önerdiklerini belirterek, ''Hiç kimse Türkiye'den tek taraflı tavizler bekleme hakkını kendinde görmesin, göremez'' dedi.
Başbakan Erdoğan, televizyonlarda yayınlanan ''Ulusa Sesleniş''
konuşmasında, geçtiğimiz hafta Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'ne (KKTC) önemli bir ziyaret gerçekleştirdiklerini hatırlattı.
Kıbrıs Türk halkının barışa ve özgürlüğe kavuştuğu 20 Temmuz 1974
Barış Harekatı'nın 32. yıldönümünü birlikte kutladıklarını anlatan
Erdoğan, milletin kalbinde ve hafızasında özel bir yeri olan bu
anlamlı günde, Kıbrıslı Türklerin sevincini, coşkusunu, gururunu
gönülden paylaştıklarını ifade etti.
Erdoğan, Adaya barış getiren bu harekatın, Kıbrıs Türk halkının
uğradığı zulme son vermekle kalmadığını, çoğulcu, demokratik değerler
üzerinde yükselen çağdaş KKTC'nin de temelini attığını vurguladı.
Hükümet olarak, bir yandan Kıbrıs sorununun çözümü yolunda etkin
ve kararlı bir politika izlediklerini, bir yandan da KKTC'nin
gelişmesi ve kalkınması için önemli adımlar attıklarını kaydeden
Erdoğan, ''Bu ziyaretimizle aramızdaki kader birliğinin ne kadar
sağlam temellere dayandığını, ne kadar geniş ufuklu olduğunu bir kere
daha bütün dünyaya ilan etmiş olduk'' dedi.

-''YAPICI YOL, YAPICI SİYASET''-

Türk tarafı olarak, Kıbrıs meselesinde ilk günden beri çözümü
samimiyetle aradıklarını, yapıcı bir yol, yapıcı bir siyaset
izlediklerini belirten Erdoğan, hükümet olarak son dönemde çözümü
kolaylaştırmak adına atılan somut adımlar ve getirilen açılımların
bunu açıkça gösterdiğini kaydetti.
Erdoğan, başlattıkları diplomatik açılımla, Annan Planı'nın
referandum aşamasına kadar gelebildiğini, ancak, Rum tarafının
uzlaşmaz tutumu yüzünden referandumdan istenen sonucun alınamadığını
hatırlattı. Başbakan Erdoğan, ''Bu süreç, çözüm isteyenin Türk tarafı
olduğunu bütün dünyaya göstermesi bakımından son derece önemlidir''
dedi.
Bu somut tablonun, Kıbrıs davasında Türk tarafını ilk kez bir adım
öne geçirdiğini söyleyen Erdoğan, ''Çünkü bu şekilde iddiayla
girmiştik, her zaman Rumların Türkler bir adım önünde olacak,
demiştik. Haklılığımız dünya kamuoyu tarafından kabul edilmiştir.
Türk tarafının tezleri, bu aktif politikayla nihayet karşılık bulur
hale gelmiştir'' diye konuştu.

-''ELİMİZ HER ZAMANKİNDEN GÜÇLÜ''-

Bu uzun yolda, KKTC hükümetiyle işbirliği içerisinde yürütülen
barışçı politikalar sayesinde önemli ilerlemeler sağlandığını anlatan
Erdoğan, şöyle devam etti:
''Açık, net söylüyorum; bugün elimiz her zamankinden daha güçlü
duruma gelmiştir. Gelinen noktada, Kıbrıs Türk halkının maruz
bırakıldığı haksız ambargoların artık kaldırılmasını istiyoruz.
Türkiye ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti her zaman olduğu gibi
adil bir çözüm için üzerine düşeni yapmaya hazırdır.
Rum tarafının bugüne kadar ortaya koyduğu olumsuz tutumlara
rağmen, 'bir adım önde olma' yaklaşımımızı bugün de koruyoruz.
Bu konudaki samimiyetimizin, çabamızın bir başka göstergesi 24
Ocak'ta açıkladığımız yeni Eylem Planımızdır.
Tüm kısıtlamaların, Kıbrıs'ta adil ve kapsamlı bir çözüm
bulununcaya kadar, ilgili tüm taraflarca eşzamanlı olarak
kaldırılmasını öneriyoruz. Bize göre bu, çözüme giden yolun ilk
adımıdır. Bu böyle bilinmelidir.
Hiç kimse Türkiye'den tek taraflı tavizler bekleme hakkını
kendinde görmesin, göremez.''

-''KIBRIS MİLLİ DAVA''-

Kıbrıs'ın Türkiye için milli bir dava olduğunu vurgulayan Erdoğan,
''Sonuna kadar bu davayı savunmaya devam edeceğiz'' dedi.
Barış ve istikrar zeminini koruyarak KKTC'nin ekonomik ve sosyal
kalkınmasını desteklemenin de Kıbrıs'la ilgili olarak kendilerine
düşen bir görev olduğunu ifade eden Erdoğan, hükümet olarak, KKTC'nin
kalkınması konusunda desteklerini arttırarak sürdüreceklerini
bildirdi.
Başbakan Erdoğan, son dönemde KKTC yönetiminin, kalkınma yolunda
önemli ilerlemeler kaydettiğini, son 4 yılda Kıbrıs Türk halkının da
Türkiye'ye paralel bir ekonomik gelişme yaşadığını, tarihinde benzeri
olmayan bir kalkınma sürecine girdiğini anlattı.
Ekonomide büyük bir hareketlilik yaşandığını, yatırımların
arttığını söyleyen Erdoğan, KKTC ekonomisinin son 4 yıldır istikrarlı
biçimde büyüdüğünü, bu dönemde toplam yüzde 50'yi aşan bir büyüme
gerçekleştiğini kaydetti. Erdoğan, 2006 hedefi olan 7.1'lik büyümenin
de yakalanmasıyla bu oranın yüzde 60'lara yükseleceğine işaret etti.
Erdoğan, şunları söyledi:
''Kuzey Kıbrıs'ta 4 yıl önce 4 bin 500 dolar olan kişi başına
milli gelirin, bugün 10 bin dolara yükselmiş olması bu istikrarlı
büyüme sayesindedir.
Kıbrıs'ta yaşayan kardeşlerimize daha mutlu, daha müreffeh bir
gelecek sağlamak için, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti hükümeti ile
işbirliği içinde çalışıyoruz.
Şimdi ortak hedefimiz milli geliri 15 bin dolar seviyesine
yükseltmektir. Bu hedefin yakalanacağına da bütün kalbimle
inanıyorum.''

-''KKTC ÖNEMLİ TRURİZM MERKEZLERİNDEN OLACAK''-

Erdoğan, KKTC'nin ekonomik ve sosyal gelişimini, hükümet olarak,
hayati derecede önemli gördüklerini, bu nedenle sağlanan çok yönlü
gelişmeyi kalıcı hale getirmek üzere bütün imkanlarıyla Kıbrıs'ın
yanında olmayı görev bildiklerini kaydetti.
Özellikle KKTC için öncü sektörler turizm ve yükseköğretim
alanlarındaki yatırımları teşvik ettiklerini belirten Erdoğan,
yakalanan değişim rüzgarıyla KKTC'nin kısa zamanda bölgenin en önemli
turizm merkezlerinden biri haline geleceğine inandığını dile getirdi.
KKTC hükümeti ile şu anda 10'u aşkın büyük proje üzerinde
çalıştıklarını söyleyen Erdoğan, bu projelerin tamamlanmasıyla Kuzey
Kıbrıs turizminin 20 bine yakın yeni yatak kapasitesine kavuşacağını,
2009 yılında bu rakamı 30 binlere yükseltmeyi hedeflediklerini
bildirdi.
Yüksek öğretim alanında da, gelecek dönemde büyük ilerlemeler
kaydetmeyi umduklarını söyleyen Erdoğan, KKTC üniversitelerinde 1999
yılında 21 bin öğrenci öğrenim görürken, 2005 itibariyle bu rakam 40
bine ulaştığını, yeni hedefin kısa vadede 60 bin öğrenci olduğunu
ifade etti.

-''KKTC'NİN 4 YILDA ÇEHRESİ DEĞİŞTİ''-

Başbakan Erdoğan, göreve geldiklerinden bu yana Kuzey Kıbrıs'ta
günlük hayatı kolaylaştıracak, standartları yükseltecek yol, su,
elektrik, iletişim, sağlık ve eğitim yatırımlarının gerçekleştirilmesi
üzerinde hassasiyetle durduklarını söyledi.
Kıbrıs Türkü'nün de son 4 yılda nereden nereye gelindiğini gayet
iyi gördüklerini ifade eden Erdoğan, son 4 yıl içinde Türkiye'de nasıl
bir değişim dönemi başlattılarsa aynı rüzgarı KKTC'de de başarmanın
mutluluğu içinde olduklarını dile getirdi.
Erdoğan, ''Bu dönemde anavatanın çehresi nasıl değiştiyse, aynı
şekilde Kuzey Kıbrıs'ın çehresi de değişmiştir, değişiyor. Bakınız
1974'ten 1996'ya kadar Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'ne yapılan yardım
yılda ortalama 80 Milyon dolar civarındaydı. Bu miktar, 1997-2002
arasında yılda 210 milyon dolar olmuştur. Son dört yılda ise, yıllık
yardım ortalaması 360 milyon dolar seviyesine yükselmiştir'' diye
konuştu.

-İCRAAT MİLLİYETÇİLİĞİ...-

KKTC'de son yıllarda kaydedilen çarpıcı gelişmelerde, hükümet
olarak son 4 yılda yaptıkları yüksek yardımların büyük payı olduğunu
belirten Erdoğan, ''Ekonomik ve sosyal açıdan güçlü, kendinden emin
bir biçimde geleceğe yürüyen bir Kuzey Kıbrıs, Adada barışın da en
önemli teminatı olacaktır'' dedi.
Başbakan Erdoğan, bu gerçekten hareketle, bugüne kadar olduğu gibi
bundan sonra da Kuzey Kıbrıs'ın kalkınmasına destek olmaya devam
edeceklerini bildirdi. Erdoğan, şöyle devam etti:
''Ben buna 'icraat milliyetçiliği' diyorum. Biz, yıkıcı, tahrip
edici, dışlayıcı 'slogan milliyetçiliği'ni reddediyoruz.
Başkalarını kötülemek, kuru kuruya böbürlenmek yerine kendimize,
kendi milletimize, insanlığa bir faydamız olsun istiyoruz. Adada Rum
Yönetimi de bu noktaya geldiğinde, inanıyorum ki, kalıcı çözüme
ulaşmak daha da kolay olacaktır.''




Arkadaşına Gönder   Yazdır   Önceki sayfa   Sayfa başına git  
  Toplam yorum 0   Onay bekleyen 0  


Yorumunuz editörlerimiz tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.
 

Bu haber henüz yorumlanmamış...

  Bu kategorideki diğer haberler


HÜKÜMET ACELE ETTİ!

"HÜKÜMET SONUNDA FINDIK ÜRETİCİSİNİ PATLATTI"

BAHÇELİ'DEN ERDOĞAN'A:"BAŞBAKAN, KENDİNE GEL"
»  ABD TEMSİLCİSİ ANKARA'DA NABIZ YOKLADI
»  BAYKAL 'ZAP'LAYACAK!
»  ERDOĞAN:''TÜRKİYE BUNA SEYİRCİ KALAMAZ''
»  AĞAR ADRESİ VERDİ!
»  BAYKAL ERDOĞAN'I SUÇLADI!
»  ANAVATAN ERDOĞAN'I KÖŞEYE SIKIŞTIRDI
»  AĞAR:''KÖŞK'E BİR SİYASETÇİ ÇIKMALI''
»  İKİ ESKİ SİYASETÇİDEN İKİ YENİ PARTİ
»  BAYKAL, MHP İLGİSİNDAN MEMNUN
»  CHP, EL KADI İÇİN EMNİYET'E BAŞVURDU
»  YUNANİSTAN GENEL KURMAY BAŞKANI GELDİ
»  PERİNÇEK'İN (BOP) ENDİŞESİ...!
»  CEM UZAN'DAN BÜYÜK İDDİA
»  MUMCU'DAN 'LÜBNAN'DA SEYİRCİ KALMAYALIM' UYARISI
»  HANGİ SİYASETÇİ NE KADAR REYTİNG ALIYOR?
»  YAŞLI ÜLKÜCÜ'DEN BAHÇELİ'YE TEŞEKKÜR
»  ERDOĞAN'IN ZAPSU ÇELİŞKİSİ!
»  BAYKAL SERT ÇIKTI!
»  BAYKAL;"GELDİKLERİ GİBİ GİDECEKLER "
»  BAYKAL TERÖRİST BAŞINI İŞARET ETTİ
»  "BÖLÜCÜ TERÖRÜ KAZIMAYANI MHP KAZIYACAKTIR"
 
  ÇOK OKUNANLAR
  YAZARLAR

 
EMİN VAROL
 
GAZETEC? ACI S?YLER !

 
Ercan Deva
 
Hatalar Zinciri ve Ortak Akıl

 
MURAT ŞAHİN
 
Matematik Ucuzlugu

 
Cahit Saraçoğlu
 
100 Milyar Liralık Destek Alacaklar
  ÇOK YORUMLANANLAR
  ANKET
Ekrem İmamoğlu CHP Genel Başkanı Olmalı mı?
Evet
Hayır
İlgilenmiyorum
 Sonuçları göster   
 
 
RSS

Add to Google
Medya Spot'ta yayınlanan her türlü yazı ve haber kaynak belirtilmeden kullanılamaz.  Sayfalarımızda kaynak belirtilerek yayınlanan haberler ilgili kaynağa aittir ve bu haberlerin kopyalanması durumunda, tüm sorumluluk kopyalayan kişi / kuruma ait olacaktır. Başka kaynak veya gazeteden alıntı yazarlar ve site yazarlarına ait yazılardan dolayı Medya Spot sorumlu tutulamaz.