Türk yakın tarihinden bi haber olan ve işine geldiği gibi tarihi yorumlayan yurt dışında atıp tutan, bundan da çok iyi rant sağlamasını bilen, yazdığını ve yazdıklarındaki mesajları yandaşları ve bu ülkeye karşı olanlardan başkalarının anlamadığı ünlü Romancı bu haberi okusun.
Yaptıklarının hata olduğunu aradan geçen zaman içinde anlayarak bunu itiraf eden ve mesleği tarihçilik olan bir fransız yazar bunu yaparken, Orhan pamuk ne yapıyor?? İşte buna iyi dikkat etmek gerekiyor. Ve diğer taraftan madyadaki yandaşları ile bu ülkeye sahip çıkanları neredeyse hain ilan eden asıl suçlular besleme kalemler, vatanına sahiplermiş gibi hava yaymaya çalışan uşaklar da bu yazıyı okusunlar da biraz olsun yüzleri kızarsın. Türkiye'yi avrupaya almazlarmış keşke böyle bir şey yaparak ellerini ceplerimizden çekseler, Türkiye'ye ve türk halkına en büyük bir iyiliği yapmış olurlar. Bir bilim adamı hiç yoktan zindanlarda inim inim inletilirken buna sahip çıkmayanların acaba hangi çıkarları uğruna bu romancıyı tutuklarını biliyormusunuz? Buna gelince insan insan hakları, vatanına milletine sahip çıkanlar ise zindanlarda.İşte avrupa'nın asıl yüzü
Şimdi fransız tarihçisinin itirafını lütfen çok dikkatli okuyun..!
Fransa'da ulusal parlamentoların tarihle ilgili yasa yapmasına karşı çıkan Fransız tarihçi ve yazar Françoise Chandernagor, Fransa Parlamentosu'nun, sözde Ermeni soykırımına ilişkin yasayı kabul ederek hata ettiğini söyledi.
"İnsanlığa karşı işlenmiş suçların kabul edilmesini ilke olarak olumlu bulduğunu" belirten ünlü yazar, "bununla birlikte, olumlu bir niyetten olumsuz sonuçlar çıktığını" vurguladı.
Konuyla ilgili Le Monde gazetesine bir makale yazan Chandernagor, Fransa Parlamentosu'nun ilk olarak Musevi soykırımının inkârının suç sayılmasını yasayla kabul ettiğini hatırlatarak, şunları kaydetti: "Bu yasa, önce Museviler için yapıldı. Daha sonra Fransa'da, tarihinde her acı çekmiş toplum, kendisi için bu tür yasa çıkması amacıyla baskı yapmaya başladı. Ermeni kökenli Fransızların baskısıyla Ermeni yasası, Afrika kökenli Fransızlardan gelen baskıyla kölelik yasası daha sonra bunları izledi."
"ERMENİ YASASI DİKKATSİZ BİR ADIM"
"Musevilere ilişkin soykırımın tanınmasının yasal temelini Nürnberg Mahkemesi'nin kararlarına dayandığını" belirten Chandernagor, daha sonra kabul edilen Ermeni yasası için Fransa Parlamentosu'nun elinde bu tür yasal dayanak bulunmadığını vurguladı. Fransız yazar, Musevilerle ilgili yasadan sonra Ermenilerle ilgili bir yasa kabul ederek parlamentonun "dikkatsiz bir adım attığını" vurgulayan Chandernagor, "Fransız parlamenterler, burada kendi tarihlerini değil, başka bir ülkenin tarihini yazmaya kalktılar" ifadesini kullandı.
Parlamentoların tarihle ilgili yasa yazmanın kötü bir örnek olduğunu belirten yazar, şunları kaydetti: "Bu tür yasaları kaleme almak, tarihi ve mali açıdan parlamentolar için zahmetsiz, ancak bu durumun daha sonra tarihçilere faturası pahalıya mal oluyor. Çünkü tarihçiler, artık bu olaylar konusunda araştırma yapamıyor. Yaptıkları takdirde, kendileri aleyhine açılacak davalarla muhatap olmak zorunda kalıyorlar. Fransa'daki Asya kökenli Fransızları mutlu etmek için de yasalar mı çıkartalım? Bu tür girişimler, lobi ve baskı gruplarının parlamentolar üzerinde baskı ve etkilerini artıyor, tarihle ilgili tartışmaların önünü kesiyor."
Fransa'nın ünlü 19 tarihçi ve yazarı, önceki gün gazetelere verdikleri ilanda, tarihçilerin karar vermesi gereken konularda daha önce çıkan yasaların kaldırılmasını istemişlerdi. Tarihçilerin, yürürlükten kaldırılmasını istedikleri yasalar arasında, sözde Ermeni soykırımının tanınmasını öngören yasa da bulunuyor.
Gazetelerde çıkan ilanda, şöyle denilmişti: "Tarih, dogma kabul etmez. Tarih, din değildir. Tarih, ahlak da değildir. Tarih, yasağı ve tabuyu kabul etmez. Tarihçinin kınama ve yüceltme rolü yoktur. Tarih, güncelin kölesi değildir.
Özgür bir ülkede, ne parlamento ne de adli merciler, gerçek tarihi kanıtlayabilir. Bu nedenlerle uygarlığa da, demokratik rejime de yakışmayan bu yasaların iptalini istiyoruz."
13 Temmuz 1990 tarihli "ırk ayrımı ve Yahudi karşıtlığı" başlıklı yasa, 21 Mayıs 2001 tarihli "kölelik" kanunu. 29 Ocak 2001 tarihli sözde "Ermeni soykırımı" yasası ve 23 Şubat 2005 tarihli "sömürgeciliğin olumlu yanlarının okullarda öğrencilere öğretilmesi" başlıklı yasa, tarihçilerin iptal edilmesini istedikleri yasalar arasında yer alıyor.
FRANSA'DAKİ TARTIŞMA
Fransa'da sömürge yasasına karşı ilk kez yaklaşık altı ay önce tarih öğretmenleri yıllık kongrelerinde bir bildiri yayınlayarak sert tepki göstermişti. Sömürgeciliğin olumlu yanlarının kabul edilmesi ve bunun okul müfredatında da yer almasına ilişkin yasa şubat ayında kabul edilmişti.
Meclis, geçen ay bu yasanının kaldırılmasına ilişkin muhalefetin verdiği yasa teklifini reddetmişti.
Kamuoyundan ve eski sömürgelerden gelen tepkiler üzerine Cumhurbaşkanı Jacques Chirac, geçen hafta yaptığı açıklamada, "Tarihi yazmak tarihçilerin işidir" derken, Başbakan Dominique de Villepin, "Parlamentoların tarihi yazamayacağı" görüşünü dile getirmişti. Bu arada, yasanın kaldırılması için bir internet sitesi tarafından açılan imza kampanyasına, şu ana kadar 18 bin kişinin destek verdiği bildirildi.