BARIŞ DÜŞMANLARI...
MEHMET TEZCAN
Bu sürecin nasıl bir süreç olduğunu anlamış değilim.. Bir takım hazırlıklar yapılıyor.. Belli ki bir takım kararlar alınacak..
Paket gibi bir şey çıkacak..
Destek ver diyorlar..
“Neye?” diye sordun mu yandın.. Anında barış düşmanı oluyorsun.. Savaştan nemalanan hınzırın teki...
Adı demokratik açılım ama bir türlü açılamıyor.. İçeriğini kimse bilmiyor, merak eden de yok galiba..
Sus diyorlar, 25 yıldır böyle bir şey olmadı, bu iş çözülecek..
Boş bulunup da ‘hangi iş’ dersen ayvayı yersin..
Kesin barış düşmanısındır..
Adı demokratik açılım ama yöntem demokratik değil.. Tek kelimesi sızdırılmıyor..
Galiba ortada ‘tek kelime’ bile yok..
*
Ama sorarsan, devlet projesi.. Devletin tüm organları mutabakat halinde; Cumhurbaşkanı, Meclis, Hükümet, Genelkurmay, MİT, yüksek yargı, YÖK, aklınıza ne gelirse..
Denildiğine göre hemfikirler..
İyi de hemfikir oldukları ne?
İşte onu söylemiyorlar, sorana da barış düşmanı diyorlar..
*
Bir de şu var.. Açılım ekonomiyi sıçratacakmış.. Kim tutar bizi haline getirecekmiş..
En iyi tespit bu.. Bu da; bi açılsak.. Açılımın ne olduğunu görsek!
Bir şeyler olacak, güzel şeyler olacak da galiba bizden habersiz olacak.. Sanki siz, biz bu ülkenin vatandaşı değiliz..
Bir gizliliktir gidiyor..
*
Bu işler ulu orta olmaz diyecekler.. Doğru, haklılar..
Benim moralimi bozan bu değil.. Hem devlet projesi diyorlar hem de İçişleri Bakanı gidip baş yandaş bildikleri Sabah yazarı Emre Aköz’e soruyor;
Üstat sence ne yapalım!
Emre de gerine gerine anlatıyor.. Bakan not alıyor..
Tuhaflık burada..
*
Açılım karada iyi mi gidiyor bilmiyorum ama denize açılınca arıza yapıyor..
İmralı’ya giden tekne denizin ortasından döndü..
Motoru arızalı dediler, dün de gidemedi..
Gitse ‘açılımın köküne dinamit suyu ekmek için’ tekneye defter yüklenecekti..
Hem de iki tane..
*
Devletin açılımı açılana kadar teknenin motoru hep su koyuverecek galiba..
*****
Allah beterinden korusun alkışı!
Önceki gün Başbakan’ı dinlerken moralim acayip bozuldu.. Başbakan işsizlik oranı yüzde 16’lardan yüzde 13’lere indi dedi..
(Şubatta 16,1’di, mayıs itibariyle yüzde 13,6.)
Resmen övündü..
Alkış bekledi, aldı da..
Peki işsizlik oranı gerçekten indi mi?
Hayır.. Geçen yıla göre de bir önceki yıla göre de yüzde 4,7 arttı..
Mesela genç nüfusta işsizlik oranı yüzde 16,6’dan 24,9’a çıktı..
Yani her dört gençten biri işsiz..
Başbakan bununla övünmez mi?
Krizin büyüklüğünü tahmin edemedik, bu kadarını beklemiyorduk, pardon diyeceğine yüzde 13,6 ile gururlanıyor..
Daha ne diyelim..