|
|
 |
 |
| |
| DOLAR |
| 38,9344 |
 |
|
|
| EURO |
| 44,2717 |
|
|
|
| IMKB |
| 9.356,000 |
 |
|
|
| ALTIN |
| 4.203,630 |
|
|
|
|
Şehir Seçimi
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
| |
| HAKİM'E "RÜCU"YU YARGITAY KABUL ETMEDİ
|
|
|
|
|
|
|
| TBMM'de 'Tazminatın sorumlu hakime rücusu' maddesi görüşüldü; Yargıtay karşı çıktı
|
| |
|
|
|
|
|
|
|
|
|
TBMM Adalet Komisyonunda, Hukuk Muhakemeleri Kanunu Tasarısının, "Devletin ödediği tazminatı, sorumlu hakime rücu etmesini" öngören maddesi görüşüldü.
Yargıtay Hukuk Dairesi başkanları, bu maddeye, "Hakimin karar verirken, ürkek ve kararsız olacağı" endişesiyle karşı çıktı.
AKP Ankara Milletvekili Ahmet İyimaya başkanlığında toplanan komisyon, 455 maddelik tasarının bu haftaki görüşmelerine başladı.
Tasarının görüşmelerine, "Hakimin Hukuki Sorumluluğu ve Rücu" ba şlığını taşıyan ve geçen hafta atlanan, 51. maddesinden devam edildi.
51. maddedeki düzenleme hakkında bilgi veren Galatasaray Üniversitesi Hukuk Fakültesinden Prof.Dr. Hakan Pekcanıtez, düzenlemenin Avrupa'daki örneklerini anlatarak, batıda, hakimlerin kararlarından ötürü 1. derecede sorumlu olduğu düzenlemenin pek olmadığını söyledi.
Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesinden Prof.Dr. Süha Tanrıver, tasarıya, hakim aleyhine dava açılmasını zorlaştıran hükümler konulduğunu ifade etti.
Davacının, dava açtıktan sonra davasından feragat edemeyeceğinin ve açtığı rücu davasının reddi halinde para cezasına çarptırılmasının, tasarıda yer aldığını belirten Tanrıver, "Hakimin bağımsızlığı ve tarafsızlığı vardır ve kararlarından ötürü de bağımsız olmak zorundadır. Ancak, hakim de sonuçta devlet memurudur. Siyasiler, Yüce Divanda yargılanabilmektedir, ancak hakimler yargılanamamaktadır" dedi.
Komisyonda söz alan Yargıtay Hukuk Dairesinin 3 başkanı, tasarının eski haliyle korunmasını ve değiştirilmemesi isteyerek, yeni düzenlemeye karşı çıktı.
Yargıtay 3. Hukuk Dairesi Atalay Özdemir, tasarının kendilerini kaygılandırdığını belirterek, tasarının bu şekliyle yasalaşması halinde, Yargıtay Yasasında da değişiklik yapılması gerekeceğini kaydetti.
Hakimlerin bugüne kadar Yüce Divanda yargılanmamış olmalarının, bundan sonra yargılanmayacakları anlamına gelmeyeceğini ifade eden Özdemir, "Bizim buradaki endişemiz, tasarının bu şekliyle yasalaşması halinde, hakimlerin ödeyemeyecekleri miktarlarla karşı karşıya kalabilecek olmalarıdır. Bu yüzden bu değişikliği benimsemiyoruz" diye konuştu.
Yargıtay 4. Hukuk Dairesi Başkanı Ülkü Aydın, cumhuriyetin temel organlarının, yasama, yürütme ve yargıdan oluştuğunu belirtti.
Yargı mensuplarını devlet memuru olarak görmenin yanlış olacağına işaret eden Aydın, hakimlerin görevlerini yaparken bağımsız olduklarını ve bunun için de bazı güvencelerinin olması gerektiğini söyledi.
Ülkü Aydın, şöyle konuştu:
"Yargının bağımsızlığı, hepimiz için önemlidir ve gereklidir. Bizim görüşümüz, yasanın bu şekliyle yeterli olduğu şeklindedir. Hakimleri memurlaştırma ve kararlarından ötürü, tazminat ödeme ile karşı karşıya bırakma, onları görevlerini yapamaz hale getirir. Hakimler, gelecek endişesi olmadan kararlarını verebilmelidir.
Biz, bu yıl yaklaşık 15 bin karar verdik. Bunun 10 bini, hakimin sorumluluğunu doğuracak nitelikte olabilir. Bu 10 bin davanın binde birinde dahi hakimin hatası olsa, hakim aleyhinde açılacak davalar çok olabilir. Bu nedenle, bu düzenleme çok sakıncalı bir yoldur ve kuvvetleri ayrılığı prensibine de aykırıdır."
Yargıtay 19. Hukuk Dairesi Başkanı Coşkun Koçak da tasarıya ili şkin eleştirilerini anlattı.
Tasarı ile hakimlerin diğer kamu görevlileri ile aynı statüye tabi tutulduklarını dile getiren Koçak, "Hakimler, devlet memuru ya da kamu ajanı değildir. Hakimler, özel statüsü olan, kendine özgü kamu görevlileridir. Hakimlerin yargısal faaliyetleri, idari eylem ve işlem niteliğinde olmayıp, yargı yetkisinin kullanılmasına ilişkindir. Bağımsız hakimler tarafından kullanılan yargı yetkisinin, idari yetkiyle karıştırılmaması gerekir" dedi.
Coşkun Koçak, tasarıyla getirilen sorumluluk sisteminin hakimin bağımsızlığını, teminatını ve tarafsızlığını zedeleyeceğ ini öne sürdü.
Hakimlerin ancak kasti veya ağır kusurunun olması halinde sorumluluğunun sözkonusu olabileceğini belirten Koçak, "Her yapılan işlem aleyhine hukuki sorumluluk davası açılması halinde, hakim ürkek ve kararsız olacaktır" diye konuştu.
Başkan Koçak, bu düzenlemenin, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin (AİHS) 6. maddesinde öngörülen adil yargılanma hakkının da ihlali niteliğinde olduğ unu iddia etti.
Hakime karşı açılacak rücu davasında, karar verme yetkisinin Adalet Bakanında olacak olmasının, hakimlerin bağımsızlığını zedeleyeceğine ve siyasi bir iradenin sözkonusu olmasına neden olacağına dikkati çeken Koçak, şunları kaydetti:
"Rücu davasında devletle hakimin karşı karşıya gelmesi yargıya duyulan güveni de zedeler. Hakimin yargı faaliyetinde, yürütmenin herhangi bir etkisi ve denetimi bulunmamaktadır. Önce devlete karşı dava açıp, devletin daha sonra bunu sorumlu hakime rücu etmesi, yargı üzerinde yürütmenin etkili olması sonucunu doğuracaktır. Zira, rücu davası açılıp açılmamasına karar veren Adalet Bakanı, yürütmenin bir parçasıdır."
Prof.Dr. Pekcanıtez, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesindeki (AİHM) davaların bu tasarıya dahil edilmemesi gerektiğini belirtti.
Prof.Dr. Tanrıver de kimsenin hakime karşı dava açmaya cesaret edemediğini ifade ederek, "Eğer avukat orada sürekli avukatlık yapacaksa, dava açmaya cesaret edemiyor ya da vatandaşa açtırıyor" dedi. Tanrıver, rücu davalarının çok az sayıda açılacağını söyledi.
Hakimlerin kararlarını verirken güvence altında olduklarını ve bunun da bu tasarıda yer aldığını kaydeden Tanrıver, zarara uğrayan kişinin, ancak, hukuki yolların tamamını bitirdikten sonra tazminat talep edebileceğini bildirdi.
Coşkun Koçak ise vatandaşa tanınan adil yargılanma hakkının hakimlere de tanınmasını istediklerini belirterek, "Bizim burada özel imkan peşinde koştuğumuzu kimse iddia edemez. Biz, kararlarımızdan ötürü para ödemeyelim ya da sorumluluk almayalım demiyoruz" diye konuştu.
Ülkü Aydın da tasarının bu şekilde kabul edilmesi halinde, hakimlerin kendileri aleyhine açılacak davaları takip etmekten, sorumlu oldukları davalarla yeterince ilgilenemeyeceklerini ve daha çok hata yapmak durumunda kalabileceklerini söyledi.
Komisyonda söz alan Adalet Bakanı Mehmet Ali Şahin ise kamuoyunu meşgul eden dava (Ergenekon davası) ile ilgili gizli kalması gereken bilgilerin, bazı basın yayın organlarında yer aldığına dikkati çekti.
Bakan Şahin, şöyle konuştu:
"Acaba bu bilgiler nereden dışarıya yansıyor, soruşturmayı yürüten makamlardan mı? Orada şüpheli olarak bulunan kişi ya da avukatlarından mı? Yoksa Emniyet birimlerinden mi? Bu konuların araştırılmasında yarar olduğunu düşündüm. Ceza İşleri Genel Müdürümüze, 'bu gizli bilgilerin özellikle basın yayın organlarına sızması, yargı birimlerinden mi olmuş ya da olmamış' diye araştırılması talimatı verdim.
Şu anda böyle bir inceleme yaptırıyorum. Çünkü bu kuşkuları bir şekilde ortadan kaldırmak mecburiyetindeyiz. O bilgiler bana geldikten sonra paylaşacağım. 'Bu bilgiler, yargı birimlerinden çıkmıştır' anlamına gelen bir değerlendirme yapmadım. 'Nereden çıkarsa çıksın, herkes sorumlu davransın' dedim. Ben Adalet Bakanı olarak üzerime düşeni yapıyorum."
Gizlik kuralına aykırılık gerekçesiyle İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca 512 soruşturma açıldığını kaydeden Şahin, bunlardan 4'ünün mahkumiyetle sonuçlandığını, 199 davanın ise devam ettiğini bildirdi.
|
|
|
|
|
|
|
Toplam yorum |
0 |
|
Onay bekleyen |
0 |
|
|
|
Yorumunuz editörlerimiz
tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır. |
|
|
|
|
Bu haber henüz yorumlanmamış...
|
|
|
|
|
Bu kategorideki diğer haberler |
|
|
|
|
|
|
|
|
|
| ÇOK OKUNANLAR |
|
|
-
|
|
 |
|
CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer,: “Sahte bal arıcılığı bitiriyor, denetimler yetersiz”
|
|
|
|
 |
|
Kurban Bayramı tatilinin süresi kamu çalışanları için netleşti. Beklentilerin aksine tatil 9 güne ... |
|
|
|
 |
|
Ünlü oyuncular Halit Ergenç ve Rıza Kocaoğlu, menajer Ayşe Barım hakkında açılan davada tanık ... |
|
|
|
 |
|
Bahçeli, Erdoğan'ın "adaylık derdim yok" açıklamasını 'adil ve hakkaniyetli' bulmadı: Yolundan cayma hakkı yoktur |
|
-
|
|
 |
|
Ticaret Bakanlığı tarafından Mesafeli Sözleşmeler Yönetmeliği'nde tüketici lehine yeni düzenlemeler ... |
|
|
|
 |
|
CHP Gençlik Kolları, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nın 'İmamoğlu yasağı'na karşılık “İmamoğlu Her Yerde” kampanyası başlattı. |
|
|
|
 |
|
Fenerbahçe'de Aziz Yıldırım da 'hemen seçim' dedi, gözler Ali Koç'a çevrildi. |
|
|
|
 |
|
Trafik güvenliğini hiçe sayanlara rekor cezalar geliyor. Kırmızı ışık ihlali, seyir halinde telefon ... |
|
-
-
|
|
|
|
|
|
|
| YAZARLAR |
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
| ÇOK YORUMLANANLAR |
|
|
-
|
|
|
|
Kurban Bayramı tatilinin süresi kamu çalışanları için netleşti. Beklentilerin aksine tatil 9 güne ... |
|
|
|
|
|
CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer,: “Sahte bal arıcılığı bitiriyor, denetimler yetersiz”
|
|
|
|
|
|
Ünlü oyuncular Halit Ergenç ve Rıza Kocaoğlu, menajer Ayşe Barım hakkında açılan davada tanık ... |
|
|
|
|
|
Ticaret Bakanlığı tarafından Mesafeli Sözleşmeler Yönetmeliği'nde tüketici lehine yeni düzenlemeler ... |
|
-
|
|
|
|
Bahçeli, Erdoğan'ın "adaylık derdim yok" açıklamasını 'adil ve hakkaniyetli' bulmadı: Yolundan cayma hakkı yoktur |
|
|
|
|
|
Trafik güvenliğini hiçe sayanlara rekor cezalar geliyor. Kırmızı ışık ihlali, seyir halinde telefon ... |
|
|
|
|
|
CHP Gençlik Kolları, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nın 'İmamoğlu yasağı'na karşılık “İmamoğlu Her Yerde” kampanyası başlattı. |
|
|
|
|
|
Fenerbahçe'de Aziz Yıldırım da 'hemen seçim' dedi, gözler Ali Koç'a çevrildi. |
|
-
-
|
|
|
|
|
|
|
| ANKET |
|
|
|
|
|
|
|
| |
 |
 |
Medya
Spot'ta yayınlanan her türlü yazı ve haber kaynak belirtilmeden
kullanılamaz. Sayfalarımızda kaynak belirtilerek yayınlanan
haberler ilgili kaynağa aittir ve bu haberlerin kopyalanması
durumunda, tüm sorumluluk kopyalayan kişi / kuruma ait olacaktır.
Başka kaynak veya gazeteden alıntı yazarlar ve site yazarlarına ait
yazılardan dolayı Medya Spot sorumlu tutulamaz. |
 |
|
| |
|
Arkadaşına Gönder
Yazdır
Önceki sayfa
Sayfa başına git
