Emekli generaller hakkında tahliye kararı veren Hakim Alp hakkında çıkan haberlerde adı geçen avukat Murat Böbrek, bürosundan bilgisayarların çalındığını söyledi ve Alp’in böyle bir karar verme ihtimalini öngören bazı derin merkezler, iyi bir ön hazırlık yapıp bu haberi önceden servis etmişler” dedi
ANKARA - Balyoz soruşturmasında Çetin Doğan’ın da aralarında olduğu 26 sanığın tahliyesine karar veren hakim Yılmaz Alp, 1991 yılında üniversite öğrencisi iken gözaltına alınmasına ilişkin haberlere karşı yargı yoluna gitti.
Yılmaz Alp’in Ankara Emniyeti’nden sızdırıldığını iddia ettiği ve dava konusu haberlerde Ankara Hukuk Fakültesi’nde öğrenciyken 5 Şubat 1991 günü elinde bir bidon benzin ve molotof kokteylleriyle yakalandığı iddia edildi. Haberlere göre polis tutanağında, evinde arama yapılırken Murat Böbrek isimli arkadaşının aradığı ve “Eylemde yakalanan oldu mu?” diye sorduğu yazıyordu. Tutanağa göre Yılmaz Alp bu soru karşısında “Bilmiyorum yakalanıp, yakalanmadıkları beni ilgilendirmez ” diyerek telefonu kapatıyordu.
Bilgisayarları çalındı
Haberde adı geçen ve olay tarihinde Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi öğrencisi olan avukat Murat Böbrek’in bürosu 16 Şubat 2010 gecesi soyuldu. Büroya giren hırsızlar Böbrek’in 3 adet diz üstü bilgisayarını çaldı. Böbrek, gazetelerdeki haberleri yalanlayarak şunları anlattı:
Derin merkezler
“Olay ve iddia tam bir saçmalık. Yılmaz Alp’i hatırlamıyorum bile. Verilen tarih 5 Şubat 1991. O tarihten hemen önce 15 Ocak 1991’de üniversite öğrencisi Birtan Altınbaş gözaltında öldürülmüştü. Ben bu olaya tanık olmuş ve 18 Ocak’ta gözaltından çıkmıştım. Birtan’la ilgili açıklamayı yaptığım için de polis her tarafta beni arıyordu. O yüzden de 2 aya yakın saklandım. Şehir dışına çıktım. Yani 5 Şubat’ta korsan filan organize etmiş olmam mümkün değil. Sanırım gerçek şu; Birtan’la ilgili ciddi niyetlerle peşimde olan polis, bir yandan da beni özellikle o örgütle ile ilişkilendirmek için bazı altyapı çalışmaları yürütmüş olabilir. Bu telefon görüşmesi mizanseni de olsa olsa böyle bir şeydir. Ama görünen o ki, mahkemenin ve Yılmaz Alp’in böyle bir karar verme (Balyoz sanıklarını tahliye etme) ihtimalini öngören bazı derin merkezler, iyi bir ön hazırlık yapıp bu haberi önceden servis etmişler” dedi.