Anayasa Mahkemesi Başkanı Haşim Kılıç, dün tarihî bir konuşma yaptı. Hukuk dışına çıkan herkesin hesap vermek zorunda olduğunu vurgulayan Kılıç, ideolojik sebeplerle yargı bağımsızlığının arkasına saklanmayı 'onursuzluk' olarak niteledi. Mahkeme Başkanı bu tespitleri yaparken bazı yüksek yargı mensupları salonu terk etti.
Anayasa Mahkemesi Başkanı Haşim Kılç, yüksek yargının katıldığı konferansta çarpıcı mesajlar verdi. Kılıç, "Kendi yandaşlarına, inancına ya da ideolojisine daha iyi servis yapabilmek için yargı bağımsızlığının arkasına saklanmak, hukuk ahlakının kabul etmeyeceği bir büyük onursuzluktur." dedi. Bu esnada, konferansı takip etmekte olan bazı yargı mensuplarının salonu terk etmesi dikkat çekti.
Sheraton Otel'de düzenlenen, "Yüksek Yargı Kurumlarının Avrupa Standartları Bakımından Rollerinin Güçlendirilmesi Ortak Projesi"nin açılış konferansında Anayasa Mahkemesi, Danıştay ve Yargıtay başkanları bir araya geldi. Konferansta konuşan Haşim Kılıç, yargının tarafsızlığının önemini vurgularken Balyoz darbe planına adı karışanlara mesaj gönderdi. MahkemeBaşkanı, hukuk dışına çıkanların da hesap vermek zorunda olduğunu vurguladı. Kılıç, "Devlet gücünü kullanan kim olursa olsun hukuk dışına çıktığında hesap vermek zorunda olduğunu bilmelidir. Bu güç, hukuk dışına çıkılarak toplumu hizaya getirme aracı olarak kullanılamaz. Kamu gücünün emanet edildiği görevliler, bunu kullanarak toplumu tehdit etme, korkutma, sindirme hakkına sahip değildir." dedi.
Kılıç, yargının bağımsızlığı, tarafsızlığı, adil yargılanma ve ağır işleyen bir yargı sistemine ilişkin konularda toplumda önemli bir duyarlılık oluştuğunu belirtti. Bu sorunlara acil çözüm getirilmesinin ilgililerden beklendiğini söyledi. Kılıç, sözlerini şöyle sürdürdü: "Ne yazık ki topluma acı veren bu konularda gerekli düzenlemeler yapılması için tüm çağrılar sonuçsuz kalmıştır. Her fırsatta yargı, siyasi partiler seçim sistemi, özgürlükler ve demokratik alanın genişletilmesi gibi konularda değişiklik önerileri, toplumun tüm kesimlerince dile getirilmesine rağmen gerekli adımlar atılmamıştır. Korkmadan konuşabilmeyi, öfkelenmeden tartışabilmeyi beceremediğimiz için farklı görüşler arasında olması gereken diyalogları maalesef kuramadık. Kuvvetler arasında yaşanan sınır çatışmalarını büyüterek toplumu taraf olmaya zorladık."
Kılıç, gerilimin yaşanmadığı dönemde yapılamayan yargı reformunun ancak siyasi kavgaların sıcak ortamında hatırlanmasından yakındı. Yargıyı ele geçirme ithamlarının da çözümsüzlüğe yol açtığını belirten Kılıç, "Taraf olmaya zorlanan bir yargının, bu görevi yerine getirmesi düşünülemez. Unutmayalım ki demokratik, laik bir hukuk devletinin alın yazısı gerçekten bağımsız ve tarafsız bir yargının varlığına bağlıdır." vurgusunu yaptı. Yargının taraf olması ya da bu görüntüyü vermesinin asla kabul edilemeyeceğini kaydeden Kılıç, "Hangi kutsal düşünce adına olursa olsun yargının taraf olması ya da bu görüntüyü vermesi asla kabul edilemez. Yargı toplumun bir kesiminde sosyal, siyasal ve duygusal kopuş yapacak davranışlara neden olamaz. Tarafsızlığını koruyamayan bir yargı, mağdur ettiği insanların ancak öfke ve isyan duygularını kabartır. Yargının kapısında hak isteyeni haklamak hiç kimsenin hakkı olamaz." ifadelerini kullandı.