Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım, 'eşinin ayrı bir masada yemek yemesinin, alt kimlik-üst kimlik, memleketin sosyolojik bir sorunu gibi takdim edilmesini çok yadırgadığını' söyledi.

Yıldırım, Pegasus Havayolları'nın The Boeing Company ile yapacağı işbirliğine ilişkin düzenlenen toplantıda, Samsun gezisi sırasında eşi Semiha Yıldırım'ın ayrı masada yemek yemesine ilişkin habere ilişkin gazetecilerin sorularını yanıtladı.
Bakan Yıldırım, 'Olaya bakış fevkalade esef verici. Benim hanım çok alçak gönüllü bir insandır. Yıllardır bu ülkede öğretmen olarak hizmet vermiştir. Bu haberden fevkalade üzüldü. Ben kendisini teselli ettim ama onun namına üzüntüsünü de sizlere anlatmak istiyorum' diye konuştu.
Binali Yıldırım, habere konu olaya ilişkin şunları kaydetti:
'Biz Samsun'a Sayın Başbakan ile programa gittik. Resmi programları ifa ettik. Sayın Başbakan'ın eşi ve benim eşim de bütün programlarda yer aldı. Ancak Samsun'dan o programa gelen Kavak İlçesi Şeyhler Köyü'nden bir minibüs kaza yaptı. Bir vatandaşımız vefat etti, 20 vatandaşımız yaralandı. Bu vatandaşlarımızı hastanede ziyaret ettim. Cenazeye katılmak için oraya gittim. Dönerken bir benzinlikte vedalaşmadan önce 'yemek ikram edeceğiz' dediler. Oturup yemeğe başladık. Hanım, 5 dakika sonra intikal etti. Davet ettiler, hanım dedi ki, 'lütfen kimse yerinden kalkmasın, kimseyi rahatsız etmek istemiyorum, ben şurada oturup yiyeceğim'. Olay bundan ibarettir.' 'Bu olayı, alt kimlik-üst kimlik, memleketin sosyolojik bir sorunu gibi takdim etmeyi ben çok yadırgadım' diyen Yıldırım, bunu ülkenin saygın olması gereken bir gazetesinin yapmasının da üzücü olduğunu ifade etti.
Yıldırım, 'Bizim üst kimliğimiz birliğimiz beraberliğimiz, alt kimliğimiz de zenginliğimizdir. Bunun böyle bilinmesinde yarar var. Olayı başka başka mecralara zorlayarak, habercilik acarlığı yaparak takdim etmeyi fevkalade üzüntü verici olarak görüyorum' diye konuştu.
Bu arada, toplantının gerçekleştirileceği salona girerken, kendisine gösterilen tarafa yönelmeyen Bakan Yıldırım, yan yana duran kamera tripodlarının arasından geçerken, esprili bir şekilde, 'Ben buradan geçerim. 30 yıllık eşimle aram açılmış, kameraları mı açamayacağız' dedi.