Türkiye-ABD ilişkilerinde krize yol açan 1 Mart Tezkeresi müzakerelerini yürüten eski büyükelçi Deniz
Bölükbaşı, Türkiye'nin, Amerika'ya kuzeyden destek verebileceğinin işaretinin Bülent Ecevit'in
başbakanlığı döneminde verildiğini söyledi.
Deniz Bölükbaşı
MHP'den siyasete atılan 1 Mart tezkeresinin müzakerecisi Bölükbaşı, Habertürk'te katıldığı Basın
Kulübü'nde yaşadıklarını anlattı. Bölükbaşı, "O dönemde bizden talep ettikleri şunlardı: 80 veya 90 bin
kişilik ABD kara gücünün Türkiye'ye konuşlandırılması, Türkiye'den geçiş izni, K. Irak irtibat timlerinin
Türkiye üzerinden geçişi, bazı askeri istihbarat uçuşları için hava sahasının kullanılması. Bunları Sayın
Ecevit'e iletmişlerdi." dedi. Türkiye bu isteklere kara birliklerinin konuşlandırılmasının sorun olabileceği
ancak ABD'nin Kuzey cephesi imkanından mahrum bırakılmayacağı mesajı vermiş. Bölükbaşı, Amerikalıların ilk somut taleplerini ise 21 Aralık 2002'de ilettiğini; ancak önerilerde bazılarının iddia ettiği gibi 10 Aralık'ta yapılan Recep Tayyip Erdoğan-George W. Bush görüşmesine ilişkin bir atıf bulunmadığını vurguladı.
ABD'lilerin rutin bir NATO tatbikatı için yapılan düzenlemelere benzer bir çerçeve metinle geldiğini belirten Bölükbaşı, "Bu çapta bir askerî harekata Türkiye toprak ve hava sahasıyla katılacaksa bunun hukuki bağlılığı olan bir metne bağlı olması gerektiğini söyledik. 3 temel konu vardı. Bunlar K.Irak'a girecek Türk birliklerinin konuşlanacağı bölgeler, komuta yapısı ve fonksiyonlarıydı. ABD'liler baştan itibaren Türk birliklerinin girmesini istemiyordu, girersek ABD komutasında ve az sayıda olmasını istiyorlardı.
Korumalar CIA ajanı çıktı
Bölükbaşı, Türk askerinin sınırdan Irak'ın 20 km içerisine kadar olan 'Yağmur Vadisi'ne girmesinin planlandığını, buranın da PKK'nın bugün itibarıyla konuşlu bulunduğu Kandil hariç tüm bölgeler, lojistik ve ikmal depolarını kapsadığını söyledi. Müzakere belgesine bölgenin haritası da eklendi. Bölükbaşı, görüşmelerde yaşanan kopma noktalarına da açıklık getirdi. Amerikan heyetinin, Mehmetçiğin kendisine yönelik bir saldırı durumunda meşru müdafaa yapmak için silah kullanabileceğini istediğini belirten Bölükbaşı, "Bununla ilgili yazılı belge verdiler. Ben de 'Size iyi şanslar dilerim. Bunları bize Barzani söyleyemezdi' dedim ve kâğıdı önlerine atarak 'Görüşme bitmiştir.' diyerek ayağa kalktım. Bunun üzerine Amerikan heyeti de toplantı salonundan ayrıldı." diye konuştu. Amerika Dışişleri Bakanı Colin Powell ile dönemin Dışişleri Bakanı Yaşar Yakış arasındaki telefon görüşmesinin ardından Amerikan heyetinin birkaç saat sonra yeniden geldiğini 'kağıdın yok sayılmasını' istediklerini açıklayan Bölükbaşı, meşru müdafaa hakkı ve PKK ile mücadele hariç çatışmayı girilmeyeceğini söylediklerini ve bunun kabul edildiğini açıkladı.
Deniz Bölükbaşı, CIA ajanlarının savaş öncesi Türkiye üzerinden Irak'a geçişine ilişkin ilginç bir ayrıntıyı ise şöyle anlattı: "Sonradan ABD'nin Bağdat Büyükelçisi olan Zalmay Halilzad 19 Şubat 2003'te, Türkiye üzerinden Selahaddin kentinde bir toplantıya gidecekti. 20 kişiyle Habur'dan giriş yapacağına ilişkin bize bilgi verildi. Bu bilgiden sonra, Halilzad için 7 kargo uçağı, 20 helikopter ve 700-800 kişilik koruma amaçlı heyet gideceğini söylediler. Şaşırdık. Bunun olmayacağını söyledik. 37 kişiyle gitti, geriye 7 kişiyle döndü. 30 kişinin CIA'in elemanları olduğunu öğrendik. Bu, ABD'nin samimi davranmadığını gösteren bir olaydı."