Bu yürekliliği gösterirseniz sizi kutlayacağım. Yemeğin masraflarını da herkes cebinden karşılasın" dedi.
      Plan ve Bütçe Komisyonu'nda, Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik yaptığı sunuş konuşmasında, yürütülen çeşitli kampanyanlarla okullaşma oranının artırıldığını, derslik sayısının artırıldığını ve bu yıl çeşitli nedenlerle kapalı 3 bin okulun yeniden açıldığını anlattı.
      Bakan Çelik, Kredi ve Yurtlar Kurumu'ndan verilen bursların geri alınmasında "öğrencilere haciz gönderdikleri" eleştirilerinin yapıldığını belirterek, bu kişilerin öğrenci olmadığını, ya memur ya da özel şirketlerde yönetici olduklarını söyledi. Çelik, öğrencilere verilen bu burslardan 1962 ile 2003 yılları arasında 27.3 trilyon tahsil edilirken, 2003 yılında 22.6 trilyon lira, 2004 yılında 88 trilyon lira ve 2005'in ilk dokuz ayında 121 bin YTL'nin tahsil edildiğini, bunun yıl sonuna kadar 150 bin YTL olarak gerçekleşmesini beklediklerini bildirdi.
      Bakan Çelik, Türkiye'nin 41 ilinde üniversite olmadığını ve önümüzdeki günlerde TBMM'ye getirilecek yasa tasarısıyla 15 ile 15 yeni üniversitenin kurulmasının gündeme geleceğini belirtti. Çelik, üniversitelerde en önemli sorunun öğretim üyesi yetiştirilememesi olduğunu da vurgulayarak, Başbakanlık ve Maliye Bakanlığı ile dünyanın saygın üniversitelerinde lisansüstü eğitim yapmak için bin öğrencinin gönderilmesi için görüşmeler yaptıklarını da açıkladı.

CHP İstanbul Milletvekili Kemal Kılıçdaroğlu, milli eğitim politikalarının hükümetler değiştikçe değişmemesi gerektiğini ancak Bakan Çelik'in ilk işinin bakanlıktaki bazı atamalarda Cumhurbaşkanını devredışı bırakmak olduğunu söyledi. TCK'da yapılan değişiklikle de yasadışı eğitim kurumlarının özendirildiğini anlatan Kılıçdaroğlu, "İnsanlar yasadışı Kuran Kursları açmak için gazetelere ilan veriyorlar. Bu değişiklikler sistemli ve bilinçli olarak eğitimin dinselleştirilmesini getiriyor" dedi.
      Kılıçdaroğlu, bir yönetmelik değişikliğiyle Kuran kurslarının denetiminin, Milli Eğitim Bakanlığı'nın 2 bin 779 kişilik müfettiş denetiminin dışına çıkarıldığını da belirterek, "Valiler denetleyecekmiş. Valiler korkudan bu kursları denetleyebilir mi? Siyasi irade zaten yasadışı eğitim kurumlarının oluşturulmasını istiyor" diye konuştu. AKP'li bir milletvekilinin Diyanet İşleri Başkanlığı'nın müfettişlerinin de denetim yaptıkları anımsatması üzerine Kılıçdaroğlu, "Evet. Diyanet'in kaç müfettişi var. 70 tane. Diyanet yasal Kuran kurslarını denetleyebilir. Biz yasal Kuran kurslarına karşı çıkmıyoruz ki, siz yasadışı Kuran kurslarına prim veriyorsunuz" şeklinde konuştu.
      Milli Eğitim Bakanlığı'nda AKP'nin ciddi bir kadrolaşmaya gittiğini vurgulayan Kılıçdaroğlu, "Bakan Çelik'e, "Bir akşam bürokratlarınızı ve bizi eşli bir yemeğe davet eder misiniz? Bu yürekliliği gösterirseniz sizi kutlayacağım. Yemeğin masraflarını da herkes cebinden karşılasın" önerisi yaptı. AKP'li Musa Uzunkaya, "Siz Çankaya'da davet yapın herkes gelecek" şeklinde konuştu.
DİYANET'TEN MEB'E 575 KİŞİ TRANSFER
      Kılıçdaroğlu, Diyanet İşleri Başkanlığı'ndan diğer kamu kurumlarına 909 kişinin geçtiğini, bunlardan 575'in Milli Eğitim 117'sinin Sağlık Bakanlığı'na geçtiğini, bunun da eğitimin dinselleştirilmesi yolunda önemli bir adım olduğunu söyledi.
      Bakan Çelik'in "10 bin çocuğu özel okullarda okutma" projesini de anımsatan Kılıçdaroğlu, özel okulların büyük bölümünün tarikatların elinde olduğunu ve tarikat okullarının da kendi içlerinde örgütlendiğini bildirdi.
      Hükümeti YÖK'e müdahele ettiği içinde eleştiren Kılıçdaroğlu, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın üniversiteler üzerinde siyasi baskı kurmaya çalıştığını söyledi. Kılıçdaroğlu, "YÖK'te dinselleştirme programını gerçekleştiremiyor onun için hedef alıyor" dedi.