Bu teşkilat bütün övgüleri hak ediyor. Daha bu yola çıkarken gençler, sizlere büyük bir itimatla bağlandım. Bu hareket en çok sizlerin omuzlarında yükseldi gençler.
Sınır karakollarında gönlünü namlu ucuna koyan askerimizi, polisimizi özellikle selamlıyorum.
Bir kez daha söz veriyorum, şehitlerimizin hatırasını asla yere düşürmeyeceğiz, şehitlerimiz karşısında asla mahcup olmayacağız. Onlardan aldığımız emaneti onurumuz bileceğiz. Vatan için çalışmaya devam edeceğiz.
"BİZLER 2013'Ü SİZLER DE 2071'İ İNŞA EDECEKSİNİZ"
Bundan yaklaşık 11 yıl önce 11 Ağustos 2001'de AK Parti'yi kurarken uzun soluklu bir mücadelenin içinde olduğumuzu biliyorduk. Yaklaşık 950 yıl önce 26 Ağustos 1071'de Sultan Alparslan ordusuna şöyle seslendi: Ey kumandanlarım, ey askerlerim. Bütün müslümanların bizim için minberlerde dua ettiği şu saatlerde, kendimi düşman üzerine atmak istiyorum. Ya muzaffer olurum, ya şehit olurum. Üzerimde sultanlığa dair alamet yok, şehit olursan üzerimdeki beyaz elbise kefenim olsun. Allah'tan başka sultan yoktur, emir ve kader onun elindedir. İşte bu adanmışlıkla savaşa giren Sultan Alparaslan yüzlerce yıl sürecek sevgi medeniyetinin kapısını araladı.
Bizim yolumuz Kanuni'nin, Mustafa Kemal'in, Adnan Menderes'in, Turgut Özal'ın, Necmettin Erbakan'ın yoludur. Hedefimiz 2013'ten son 2071.
Gençler, bizler 2023'ü sizler de 2071'i inşa edeceksiniz.
Bu büyük dava çınarının bütün köklerinin ve dallarının nasihatlarını kulağımıza küpe ediyoruz. Bütün gönülleri kazanmak için bu yola çıktık.
Kırmızı çizgilerimiz var. Biz yola çıkarken etnik, bölgesel, dini milliyetçilik yapmayacağız dedik. Biz 75 milyon ile kucaklaşma anlayışı ile yola çıktık. Biz Anadolu'nun köylerinde ayağında çarığı olmayan çocukların gözlerindeki ışığı gördük. Onlar bizden gelip geçici çözümler değil köklü çözümler istiyordu. Demokrasinin, özgürlüklerin Türkiye'ye hakim kılınmasını istiyorlardı. CHP bütün darbelerin ya fiilen ya fikren içindedir. Bu anamuhalefetin içinde olmadığı hiçbir darbe yoktu. Aziz milletimiz bizden kronik sorunlarını çözmemizi istedi. AK Parti Türkiye'yi tarihi akışıyla örtüşen yola sevk eden partidir.
"YAŞAM TARZLARINI KORUMAK BOYNUMUZUN BORCU"
Kimsenin yaşam tarzına karışmadık, karışmayacağız. Yüzde 50 değil yüzde 99'la iktidar olsak bile azınlığın yaşam tarzını korumak bizim boynumuzun borcudur.
Bu ülkede camilerin kapılarına kilit vuruldu, camiler ahıra, müzeye çevirildi. Ezan aslına mugayir bir şekle çevirildi bu CHP zihniyeti tarafından. Türkiye'de milletin değerlerine yönelik aleni bir kampanya yürütüldü.
Menderes'i idam edenler, sonraki başbakanlara şu mesajı verdi: Eğer millet ile devlet arasındaki mesafeyi kapatırsanız sonunuz Menderes gibi olur.
Partimizin kapatılması için dava açılınca CHP Genel Başkanı, çok şükür Ankara'da yargıçlar var dedi. Bunların cemaziyel evveli budur.
Biz Menderes'le başlayan anlayışla siyaset yapıyoruz. Kendimize muhafazakar demokrat dedik. Değişimin odağına temel hak ve özgürlükleri yerleştirdik.
Hiçbir zaman biz ve diğeri anlayışına prim vermedik. Siyaset yaparken de, hükümet icaraatlarında ilkeleriizden sapmadık, popülizme prim vermedik.
KEFENİMİZİ GİYEREK YOLA ÇIKTIK
Bizim ortaya koyduğumuz anlayış, müslüman ülkelere adeta örnek oldu. Biz Alparslan gibi kefenimizi giyerek bu yola çıktık. Çetelerden korkmadık, milletin bize tevdi ettiği emanete sahip çıktık, sahip çıkıyoruz. Milleti hesaba katmayan, vesayetçi eski siyaset bizzat millet tarafından tasviye edilmiştir. Siyaset AK Parti ile itibar kazanmıştır.
Devlet ile millet arasında asla mesafe olamaz. Büyük devlet, milleti ile el ele olan devlettir. Büyük devlet, milletinin hukukunu koruyan, adalete sağlayan devlettir. Hiçbir devletin bekasını bahane ederek milletin hukukunu çiğneyemez. Bu ülkede artık hiçkimse sırtını devlete dayayıp işkence yapamaz. Faili meçhullerin üzerini örtemez. Hakkı, hukuku çiğneyemez.
Milletin fertleri arasında ayrımcılığı elimizin tersiyle ittik. Milletin ekmeğinden artırarak kurduğu imam hatip okulları tekrar açıldı. Kur'an, siyeri nebi öğrenmenin yolunu açtık. Başörtülü öğrencilerin okula gitmesinin yolunu açtık. Biz dayatma yapmıyor, dayatmalara karşı çıkıyoruz. Biz kimseye yaşam tarzı dayatmıyor, normalleşmeyi sağlıyoruz.
Siyasetin üzerinde korku unsuru olarak duran müdahalelere fırsat vermedik. Müdahalelerden hesap soruyoruz. Gençler, bu ülkede özgürlüklerin nasıl kısıtlandığını, yamalı bohça gibi koalisyonları hatırlamıyor olabilir. Demokrasinin standartlarını yükselttik. Sizler de bu ülkeyi, bu milleti çok daha ileri taşıyacaksınız. Bu ülkenin geriye gitmesine asla göz yummayacaksınız. Cesur olacaksınız, kararlı olacaksınız, ben sizlere inanıyorum. Sizlerin gayretiyle bu ülkeye yeniden çeteler sirayet edemeyecek. AK Parti ile bu ülkede darbeler dönemi kapanmıştır. Demorkasiye müdahale eden veya etme girişiminde bulanan herkes milletin mahkemelerinde hesabını verecektir.
BAŞBAKAN'DAN AŞIK VEYSEL SÜRPRİZİ
10 yıllık iktidarımızda Türkiye'nin bir çok sorununu çözdük. Her sorunu çözdüğümüz iddiasında değiliz. Şimdi bir sürpriz yapmak istiyorum.
(Aşık Veysel'in Uzun İnce Bir Yoldayım türküsü partililere dinletildi.)
Gerek demokratikleşme mücadelesinde, gerek terörle mücadelede hep yalnız bırakıldık. Millet bizimle beraber dedik, tek başımıza yürüdük. Türkiye'de terörün bir piyasası oluşmuştur. Terör sadece dışarıdan değil rant sağlayan içeriden de destek alıyor. Terör kendi şahsi hesaplarının peşinde olan siyasetçiden, gazeteciden de destek alıyor.
Bu ülkenin anamuhalefet partisi terör örgütünün servis ettiği belgelerle, terör örgütü ağzıyla konuşuyor. Sosyalist Eneternasyonel'de terör örgütünü, Filistinli direnişçilerle bir görecek kadar zilletin içerisindedir.
Anamuhalefete sesleniyorum, biz hazırız, hazırsanız terör sorununu oturup konuşalım. Milleti aldatmaya hakkımız yoksa yapılabilecek bir şey varsa yapmaktan kaçınmayız. Güvenlik güçlerimize siyasteçisiyle, medyasıyla saldırı var. Şahsım ve arkadaşlarım terörün estiği yerleri çok iyi biliriz. Biz Ankara'dan Güneydoğu'yu seyreden insanlar değiliz. Oradaki mücadelenin hangi koşullarda yapıldığını biliyoruz. Biz güvenlik güçleri ile terörle mücadele yapılmayacağını biliyoruz. Milli Birlik ve Kardeşlik Projesi'ni ortaya koyduk. Biz projemizi devam ettiriyoruz, sadece güvenlik güçlerimizle bu mücadele olmayacağını bildiğimiz için diplomasiyle, sosyo-ekonomik projelerle adım attık. Bölücü örgüt orada atılan adımlarım önünü kesti.
KÜRTLERE TARİHİ ÇAĞRI
Yüksekova'da Hakkari Havaalanı yapılıyor, geçenlerde yine iş makinalarını yaktılar. Yakasalarda yine yapacağız, inadına yapacağız. PKK'nın bölgede hizmet çalışmalarını sürdüreceğiz. Muhalefet tarafından yalnız bırakılmamıza rağmen bu yolda devam edeceğiz. Üç beş tane teröriste Allah'ın izniyle bu vatan topraklarına, bu millete hizmeti ertelemeyeceğiz.
PKK'nın Kürt kardeşimle bir bağı kesinlikle yoktur. Buradan Kürt kardeşlerime sesleniyorum. Terör örgütünün propagandasının etkisi altında kalmadan, terör örgütünün uzantısının propagandasının etkisi altında kalmadan her bir Kürt kardeşimin bir an olsun vicdanıyla başbaşa kalıp düşünmesini istiyorum, Cumhuriyet tarihi boyunca kim, hangi hükümet bu kadar cesur adımlar atmıştır? Cumhuriyet tarihi boyunca kim hangi hükümet bu kadar samimi adımlar atmıştır? Kürtlere karşı sürdürülen red, inkar ve asimilasyon politikalarına AK Parti son vermiştir. Kürtçe'nin öğretilmesinin önünü AK Parti açmıştır.
Bugünden itibaren yeni bir sayfa açmak ve o sayfayı Kürt kardeşlerimizle doldurmak istiyorum. Biz yüzlerce adım attık, Kürt kardeşlerimin bize bir adım atmasını bekliyoruz. Kürt kardeşlerimiz yeter diyerek teröre karşı cesaretle durmasını bekliyoruz. Bizler bir ailenin fertleriyiz. Terör örgütünün 30 yıldır uyguladığı şiddet zarardan başka bir şey getirmedi. Kardeşliğin diliyle konuşuyorum, gelin bu sorunları birlikte çözelim. Bu sorunu teröristlerle kucaklaşanlarla değil sizinle kucaklaşanlarla birlikte çözelim. İnadına demokrasi, inadına barış, inadına kardeşlik diyorum.
Türkiye'nin dünya sathına yayılmış 35 şehitliği var. Şimdi bazıları sizin orada ne işiniz var diyor. Ecdadımız oralara niye gitmişse biz de aynı görevi ifa etmek için gidiyoruz. Dört kıtada şehitliği olan bir millete sizin Afganistan'da, Somali'de ne işiniz var diye kimse soramaz.
İSRAİL'E KARŞI YUMUŞAMA YOK
Somali'deki kardeşlerimizin yardımına koşuyoruz. Dünya kamuoyunun tepkisiz kaldığı Filistin meselesine destek vermeye devam edeceğiz. Cumhurbaşkanı kardeşim Muhammed Mursi'nin de desteğiyle başta Gazze olmak üzere Filistinli kardeşlerimiz daha rahat nefes alıyor. Filistin meselesine Türkiye olarak destek vermeye devam edeceğiz.
Ermenistan, Ermeniler, onların yerinde yer alanlar, içeride ve dışarıda fark etmez, bilsinler ki Azeri kardeşlerimizin hakları yerine gelmedikçe bizim tutumumuzda da bir değişme olmayacaktır.
İslamofobya bir nefret suçudur. Hele hele sevgililer sevgilisi peygamberimize hakaret etme cüretini gösteren, alçakça saldırıda bulunan bir zihniyete katlanmak asla bir özgürlüğe tahammül anlayışıyla tanımlanamaz. Bu düşünce özgürlüğü değildir. Ulusal anlamda adımımızı atıyoruz, uluslararası anlamda adımımızı atıyoruz. Antisemitizmi insanlık suçu olarak kabul eden Batı'nın, İslamofobya karşısında sessiz kalmasını kabul edemeyiz. Müslümanlara ve değerlerine saldırıları nefretle kınıyoruz.
Almanya'da başörtülü kızlarımıza karşı takınılan tavrı kabul edilemez. Ey Merkel, adım atmak zorundasın.
Suriye'de bir zalim iktidar var ve halkını acımasızca öldürüyor. Rusya'ya, Çin'e bunun yanında İran'a sesleniyoruz. Lütfen şu ana kadar olan tavrınızı tekrar gözden geçirin. Bu zalim yönetimlerin yanında olanları tarih affetmeyecektir.
Biz kendi başbakanına hain damgası vuran bu adamlarla nereye gidebiliriz. Ben bunu tazminata mahkum ettirmekten bıkmadım, bıkmayacağız. Arkadaşlarım, burada da davayı açtı.
KONGRE BAŞLADI
Başbakan Erdoğan, kongrenin yapılacağı Ankara Spor Salonu'na geldi. Eşi Emine Erdoğan'la alana giren Başbakan, salon dışındaki binlerce partiliyi selamladı.
AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, ''Bizim için bu kongre bir milat değil. Bizim miladımız 14 Ağustos 2001'dir. Yola çıktık, hep beraber ve 16 ayda bu aziz millet, bu sevgili millet AK Parti'yi iktidara taşıdı. Dere tepe demeden dolaştık. Hep beraber dolaştık. Hepinizin bu yolculukta emeği var. Kimse bunun istisnası değil. Çünkü biz bu millete sevdalıydık. Bu millete aşıktık. Ve bu millet kendine sevdalı olanları yalnız komadı'' dedi.
Erdoğan ve eşi Emine Erdoğan, salondakilere karanfil atarken, Erdoğan'ın kravat takmadığı gözlendi.
Erdoğan'ın, genel başkan yardımcılarıyla MYK üyelerine ayrılan yere oturmasının ardından Genel Başkan Yardımcısı ve Teşkilat Başkanı Ekrem Erdem, 1267 büyük kongre delegesinin salonda hazır olduğunu açıklayarak kongreyi başlattı.
Erdem, açılış konuşmasında şunları kaydetti:
''Yeniden kenetlendik. Kardeşliğimizi, birlik ve beraberliğimizi tazeledik. Kongrelerde tecrübeler yok sayılmadan yeni kadrolarla teşkilat yenilendi. Yüreğimizdeki coşkuyu, heyecanı, aşkı, büyük kongreye taşıdınız. Anadolu'nun dört bir yanından nehirler gibi akarak Ankara'ya geldiniz. Sevdamız bu topraklaradır. AK Parti karşılık beklemeden, hesap içine girmeden, millete hizmet etmeyi dava edinenlerin partisidir. Kimsesizlerin kimsesi olan, mazluma ana şefkatiyle kucak açanların partisidir.''
12 Eylül 2010'da referanduma sunulan anayasa değişikliğinin parlamentodaki görüşmeleri sırasında Başbakan Erdoğan'ın milletvekillerine hitaben, ''Arkadaşlar ya tarih olacağız ya tarih yazacağız'' sözlerini hatırlatan Erdem, ''Bu kararlı liderlikle bugünlere geldik'' dedi.
AK Parti 4. Olağan Kongresi'nde Divan Başkanlığı'na 81 il başkanının imzasıyla Karabük Milletvekili Mehmet Ali Şahin seçildi.