Meclis’teki basın toplantısı yapılan salona danışmanları ile gelen İşbaşaran Büyük boy ve Yeşil renkli Kuran’ı masaya bıraktıp el bastıktan sonra trafik polisi ile tartıştığı zaman yanında ailesi ve çocuklarının bulunduğunu anlattı. İşbaşaran AKP içinde ilk tepkiyi Alevi-Sünni ayrımı yaptığı gerekçesiyle Karakoçan Kaymakamının görevden alınmasını istediği zaman çekti. Ardından, grup  ve Kızılcahamam toplantılarında “Düşündüğünü” söyledi. Bu sözler başbakan tarafından “Bir yerlere not” edildi.Turgut Özal’ın özel kalem müdürlüğünden sonra ANAP milletvekili olarak TBMM’ye giren İşbaşaran, Devlet içindeki çatışmalar konusunda zaman zaman başbakanı uyardığını anlattı. İşbaşaran açılım konusunda AKP'li vekillerin hiçbir şey bilmediğini belirterek, “25 yıldır PKK’nın yapamadığını başbakan yaptı. Bu ülkede yaşayan insanları Türk-Kürt diye birbirine düşürdü” dedi.Hiçbir partiye geçmeyeceğini ve görevine bağımsız olarak devam edeceğini  vurgulayan Fevzi işbaşaran istifa dilekçesini de mikrofona geçirerek “Bu da başbakana hediyem olsun” dedi.Fevzi işbaşaran namusu ile siyaset yaptığını ihale, şantaj, ikbal peşinde koşmadığını özellikle vurguladı. Suikast tartışmalarına da değinen İşbaşaran “Bunların hiç birine inanmıyorum. 7 yıldır AKP iktidarda suikast yapmak istense çok kolay yapılır çünkü biz siyasetçiler halkın içindeyiz. Bu iddialar polis içindeki çetenin işi. Hükümet ile TSK’yı karşı karşıya getirmeye çalışıyorlar”  diye konuştu.İşbaşaran istifasını duyurduğu  basın toplantısında “Can güvenliği” olmadığını da açıkça belirtti. Günlerdir evinin önünde polis ve sivil ajanların dolaştığını anlatan İşbaşaran AB’ye de seslenerek “Sesimiz kısılıyor. Can güvenliğimiz yok. Eğer benim ve çocuklarımın başına bir şey gelirse bunun sorumlusu Başbakan Erdoğan’dır bunun böyle bilinmesini istiyorum” dedi. İşbaşaran’ın istifası ile AKP’de “yolun sonuna" gelindiği, Demokrat Parti, Türkiye Partisi ve Saadet Partisi yöneticileri ile görüşen çok sayıda milletvekilinin de önümüzdeki günlerde AKP’den ayrılabileceği konuşulmaya başlandı.