Türkiye artık çığrından çıkmış bir şekilde geleceği sonsuz bir yere doğru okumuşuyla yazmışıyla siyasetçisiyle öğrencisi ve öğretmeniyle sürü psikoloji içinde koşuyor.
Bunun en son örneği iki medya mağandasının birbirlerini düelmloya davet etmeleri. Bu göstermelik düellonun gerçekleşmeyeceğini herkes biliyordu ama arenaya çıkan iki gladyatörün birbirlerini acımasızca parçalamalarından zevk duyan Roma gibi halkı bunu bile bile bu gösterilere koşuyordu.
Burlarda böyle bir oyun tezgahladılar kendi aralarında halk onları merak etsin birbirlerini nasıl vuracaklarını görsünler. Aslında hiç bir zaman böyle bir şey gerçekleşmeyeceğini bile bile bu oyuna medya kuruluşları ve onların başındakiler sırf ortalığı kızıştırmak amacıyla bile bile alet oldular. Zevkle yazdılar bazı köşe puştları
İşte bunların ikisi de aynı şekilde, burada halkı kazıklamışlardır. Televizyonlardan halka nasıl müthiş bir düello olacağını silahların seçimiyle falan vermişlerdir. Aslında her ikiside eğer bunu yapacaksa kozlarını paylaşacaklarsa gidip Belgrat ormanlarında sesiz sedasız yapmalıdırlar ama onu yapamazlar. Bunlar yiğitlik gösterisi adı altında magandalık yapan ortaçağ magandalarıdırlar.
Bunlara reytin gereklidir.
Birisi gelecekteki seçimlerde aday olacağı için kamuoyu önünde görünmeyi bu yolla tercih ederken diğeri yaptığı proğramların bir şeye benzememesi nedeniyle zaten seyredilmiyordu bile.
Her ikiside magazin starlarının bir geceliğine bana 100, biriside 150, bir başka diğeri ise 300 bin dolar veriyorlar teklifi yapıldığını söyleyemeyeceklerine göre, böylesine ortaçağ kafalılığını ortaya atıp kamuoyu edinmeye çalışıyorlar.
Bunlar halkı kandırmışlardır. Halkı kazıklamışlardır ve kazıklamayada devam edeceklerdir.
Bu işi sonuna kadar götürmeyip bir yerde ballı kaymaklı olacaklardır.
Biz bunların yaptığını daha öncede söylemiştik, gazetecilik etiğiyle bağdaştıramıyoruz ve bu insanların kalem yerine ellerine silah almayı söylemelerini bile bu mesleğe hakaret olarak görüyoruz.
Tüm gazeteci kuruluşlarını göreve çağırdığımız halde onlarda bunların yaptıklarını geriden seyretmekle yetiniyorlar ve dur demiyorlar kınamıyorlar. Gerçekleri anlatmıyorlar ve mesleğin halkın gözünde böylesine iğrençleşmesine göz kapıyorlar.
Köşelerinde mangalda kül bırakmayan medya büyükleri hadi çıkın ortaya ve bu mesleğin böyle olmadığını söyleyin. Yoksa Sizlerder de " ele verir talkımı kendi yutar salkımı" deyişinden mi hareket ediyorsunuz? Bilelim.
Biri beybol sopasıyla köşe yazarı avına çıkar, diğeri silahlardan silah beğen diye rakibini Taksime çağırırsa, bu ülkede tabidir ki öğrenciler öğretmenlerini bıçaklar, Hırsız vurguncu soyguncu, kapkaççı da Polise bıçak ve silah çeker. Nereye gidiyoruz beyler. Ve sizler neler yapmak istiyorsunuz farkında mısınız!
Bu Medya Magandaları meydana böylesine boşmu buldular. Hakikaten bu ülke artık uflah olmaz durumda mı?
Evet bu Medya magandalarını bir kez daha kınıyor ve bu mesleği kendi çıkarları uğruna kullanmayan, meslektaşlarımızı bunları kınamaya çağırıyoruz.
İşte halkı kandırmalarının belgesi
Hakan Aygün’ün bugün saat 12’de Taksim’de düelloya çağırdığı Tuncay Özkan, “düello” teklifinden kaçmadı. Ancak “gerekli hazırlıkları tamamlaması” için Hakan Aygün’den “düelloyu” ertelemesini rica etti.
Hakan Aygün de, Kanaltürk’teki programı için Ankara’da olması gerektiğinden Taksim’de bulunamayacağını bildiren Özkan’ın “mazeret”ini “fair play gereği” kabul etti.
İkili telefonda konuşarak, pazartesi günü “düellonun koşulları”nı belirlemek üzere görüşme kararı aldı.
Görüşmede düellonun “hangi silahla” gerçekleşeceği de belirlenecek. Tuncay Özkan, “Dar sokakta karşıma çıkmasın” çağrısı yapınca, Hakan Aygün yer ve zaman bildirerek “İster tabanca, ister kılıç, isterse de canlı yayın aracı” diye yazmıştı…
Birbirlerine verdikleri sözü niye yerine getirememişler ve ertelemişler. Çünkü daha doymadılar ve amaç halkı bir süre daha kendileriyle oyalamak. Yazıklar olsun bu tür gazeteciliğe ve bu mesleği yapıp gazeteciyim diye ortalıklarda gezenlere.