Günün Haberleri   |   Giriş sayfam yap   |   Favorilere ekle   |   Künye   |   İletişim   |   Sitene haber ekle


 
DOLAR
41,0007
EURO
47,9591
IMKB
11.481,000
ALTIN
4.443,850
 
Hava Durumu ANKARA
15 / 27 C°
Değiştir
 
     
 
Medya Spot Google
 
 
 Ana Sayfa  Gündem   Ekonomi   Dünya   Yaşam   Medya   Spor   Magazin   Polis Adliye 
 
MHP, ŞİKE YASASINDA İMZASININ ARKASINDA
MHP, ŞİKE YASASINDA İMZASININ ARKASINDA
 
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Cumhurbaşkanın veto ettiği şike yasası ile ilgili olarak "imzamızın arkasındayız" dedi.
 
6.12.2011 - 12:00

"Elbette verilen karar Sayın Cumhurbaşkanı’nın şahsi görüşü ve takdiridir^" DEDİ, İŞTE MHP LİDERİ'NRİN KONUYLA İLGİLİ SÖZLERİ:

Son günlerin en çok tartışılan konularından birisi de kuşkusuz sporda şike ve teşvik primi iddiaları olmuş; bu alandaki belirsizlikler, şayialar ve şaibeler daha da fazlalaşmıştır.

Biz bu konuyu kamuoyuna mal olduğu andan itibaren çok yakından takip ettik ve görüşlerimizi tüm taraflara açıkladık.

Nitekim 21 Temmuz 2011 tarihli yazılı basın açıklamamız bunun en bariz ispatıdır.

Temmuz ayının ilk haftasından bu tarafa, milletimizi meşgul eden şike ve teşvik primi etrafında somutlaşan suçlamaların ve isnatların son günlerde iyice içinden çıkılmaz hale geldiği açıktır.

Öncelikle şu tespiti yapmak zannederim son derece makul ve yerinde olacaktır:

Centilmenliğin, rekabetin ve ahlakın hakim olması gereken Türk sporunun, bu kadar ağır ve ciddi bir travmanın içine girmesi vahim olduğu kadar da üzüntü ve endişe vericidir.

Son gelişmelerle, bilhassa Türk futbolu kuşkulu ve problemli bir alana hapsolmuş ve her kafadan çıkan sesler nedeniyle içinden çıkılmaz bir duruma gerilemiştir.

Milyonlarca insanımızın gönül verdiği, rozetini taşıdığı, flamasını salladığı, yaz ya da kış demeden tribünlerden destek verdiği, birlikte sevinip birlikte ağladığı asırlık kulüplerimiz adeta suçlamaların merkezine yerleştirilmiştir.

Her hal ve durumda parti olarak, köklü kulüplerimizin ve onlara gönül veren kardeşlerimizin incitilmesini ve hırpalanmasını kabul etmiyoruz ve bunu da şiddetle reddediyoruz.

Kulüplerimizin zan ve töhmet altında bırakılarak itibarlarının, saygınlıklarının ve güvenirliklerinin zedelenmesini de hiç doğru ve insaflı görmüyoruz.

Bu yaklaşımımızın, şike ve teşvik pirimi batağına saplanan kişileri kapsamayacağı, onlar için mazeret oluşturmayacağı tartışmasızdır.

Suç ve suçluyu ayırt edecek, ama masumiyet karinesine de titizlikle riayet edecek basiretli ve tarafsız bir bakış ve değerlendirme açısının şart olduğunu düşünüyoruz.

12 Haziran seçimlerinden hemen sonra, şike ve teşvik primiyle ilgili gelişmelerin ortaya çıkması ve bu konuda gözaltılar ve tutuklamalar yapılması hepimizin şahit olduğu olaylar dizisinden bazılarıdır.

İşin başından beri gizli yürütülmesi gereken adli ve idari soruşturma safahatlarının, basın ve yayın organlarında çarşaf çarşaf teşhir edilmesi bize başka maksatların takip edildiği izlenimini vermiştir.

Milletimizin çok yakından izlediği Türk futbolundaki bu olumsuzluklar sebebiyle, mahkeme aşaması gerçekleşmeden, birçok kişinin peşinen suçlu gibi gösterilmesi büyük bir haksızlık, insafsızlık ve acımasızlık örneği olmuştur.

Gerek Anayasa’da gerekse de Ceza Kanununda, suçu kesinleşmemiş hiç kimseye suçlu muamelesi yapılamayacağı kayıt ve hüküm altına alınmıştır.

Ancak ne acı bir durumdur ki, yaklaşık beş aydır tutuklu bulunan ve Türkiye’de milyonlarca insanının sevgisini ve haklı ilgisini kazanmış spor kulüplerimizin başkan ya da oyuncuları, hukuken bir netice ortaya çıkmadan dört duvar arasında ısrarla tutulmaktadır.

Biz bu garabetin adalet olmadığına, hakkaniyete hizmete etmediğine ve doğaldır ki vicdanları kanattığına inanıyoruz.

Anlaşıldığı kadarıyla AKP Hükümeti’nin bu konudaki müsebbip arayışları ve sorumlu bulma çabaları başka faktörleri de içeriğine alarak hedefine yönelmiştir.

Sanırsınız ki, hali hazırda şike ve teşvik primi sorunuyla ilgili tüm kötülükler 31’i tutuklu 93 şüpheli şahsın üzerinde toplanmıştır.

Bunlar gerekli cezalara çarptırılırsa her şey düzelecek ve böylelikle Türk sporu zincirlerinden ve kelepçelerinden kurtulacaktır.

Madem Türk sporu kangren olmuştur ve iflasın eşiğine gelmiştir; o halde sormak lazımdır ki, bunun yalnızca sorumlusu beş aydır tutuklu ya da şüpheli olarak görülen kişiler midir?

Türk sporunun tükenişinin ve dağılmasının günahı sadece bu kişilerde midir?

Kaldı ki mesele sadece şike iddialarıyla da bitmemiştir.

Hali hazırda tutuklu olarak bulunan kişilerle ilgili başka tehlikeli iddialar ısıtılıp ısıtılıp kamuoyuna servis edilmektedir.

Görüldüğü kadarıyla şike ya da teşvik primi suçlamalarını gölgede bırakacak, başta çete oluşturmaya kadar uzanan geniş bir liste ortaya çıkmıştır.

Şurası berrak bir gerçektir ki, yalnızca şüphe ve bazı karanlık isimlerin ifadelerine dayanarak; kamuoyunca bilinen isimlerin yıpratılmasına çalışmak ve meseleyi değişik mecraya çekmeye çabalamak insanlık değerleriyle bağdaşmadığı gibi ahlaken de sorunlu bir tabloyu ortaya çıkaracaktır.

Diğer taraftan Türk futbolunun içine girdiği bunalımlı ve buhranlı ortama müdahil olmak üzere TBMM 24 Kasım 2011 tarihinde yasal bir düzenleme yapmıştır.

Bu kapsamda 6250 sayılı “Sporda Şiddet ve Düzensizliğin Önlenmesine Dair Kanunda Değişiklik Yapılması Hakkındaki Kanun” Meclis’te ittifak halinde kabul edilmiş ve Sayın Cumhurbaşkanı’nın onayına sunulmuştur.

Ancak Sayın Cumhurbaşkanı, ilgili Kanunu bir kez daha görüşülmek üzere Anayasa’nın 89 ve 104’ncü maddeleri uyarınca geri iade etmiştir.

Hatırlatmak isterim ki, 2004 yılında yürürlüğe giren 5149 sayılı Kanun, spor müsabakalarında şiddet ve düzensizliği önlemede yetersiz kalınca, bu yılın Nisan ayında Sporda Şiddet ve Düzensizliğin Önlenmesine Dair 6222 Sayılı Kanun kabul edilmiştir.

O zaman herhangi bir itirazı olmayan Sayın Cumhurbaşkanı, bazı gerekçelerle yapılan düzenlemeleri şimdi kabul etmemiş ve bir kez daha görüşülmek üzere TBMM Başkanlığına göndermiştir.

Ve Kanunla öngörülen değişikliklerin, ölçülülük ve caydırıcılık gibi Ceza Hukukunun temel prensiplerini etkisiz kılacağından hareketle adalete vurgu yapmış ve halen yürütülmekte olan bir soruşturma kapsamında bulunan kişilere yönelik özel bir düzenleme yapıldığı intibaını gündeme getirmiştir.

Bunun üzerine şike ve teşvik primi iddiaları çerçevesinde iddianame hazırlanmış ve ilgili mahkemeye gönderilmiştir.

Veto kararıyla, iddianamenin kamuoyuna açıklanması arasındaki yakınlık bize göre manidardır ve başka hesapların devrede olduğuyla ilgili kuşkularımızı da kuvvetlendirmektedir.

Bundan sonraki aşamada sırayı Mahkemenin iddianameyi kabul edip etmemesi meselesi alacaktır.

Elbette verilen karar Sayın Cumhurbaşkanı’nın şahsi görüşü ve takdiridir.

Ancak şu kadarını söylemeliyim ki, partimiz, bu Kanun değişikliğine destek verirken; ne adalet duygusunun zedelenmesini ne de kişiye özel bir düzenleme olmasını asla istemediği gibi aklından dahi geçirmemiştir.

Bizim anlayamadığımız taraf; Sayın Cumhurbaşkanı’nın, adalet duygusunun kimler tarafından saldırıya uğradığını ve kimler için kişiye özel yasalar çıkarıldığını unutmuş ya da unutur gibi görünmeye tevessül etmesidir.

Biz, çıkması için katkı verdiğimiz bir Kanun değişikliğinde; Sayın Cumhurbaşkanı’nın bu şekilde veto yetkisini kullanmasını hayret ve esefle karşılaşıyoruz.

Çankaya Noteri suçlamalarını bertaraf etmek amacıyla fırsattan yararlanarak meseleyi farklı noktalara çekmiştir.

Sayın Cumhurbaşkanı bilmelidir ki, Milliyetçi Hareket Partisi ceza-yaptırım dengesini bozacak, adalet duygusunu zaafa uğratacak ve adrese teslim düzenlemeler yapacak hiçbir ilişki ağının içinde olmamıştır ve olmayacaktır.

Hele hele partimiz; şike ya da teşvik primi konusunda herkesten fazla hassas ve duyarlıdır ve bu alanda kimseden duyacağı veya öğreneceği bir şey yoktur.

Biz meselenin tümüyle çözülmesi ve hukuki sorunların giderilmesi için duruş gösterdik ve onay verdik.

Dört partinin katılımı ve işbirliğiyle çıkartılan söz konusu Kanun değişikliği, tekrar Meclis gündemine aynı haliyle gelirse, biz sözümüzün ve kararlılığımızın sonuna kadar arkasında duracağız.

Meclis iradesinin sulandırılmasına ve milletimiz nezdinde değersizleşmesine tahammülümüz yoktur ve muhataplarımızı da aynı yaklaşım ve kararlılık içinde görmeyi istememiz en tabii hakkımızdır.

 



Arkadaşına Gönder   Yazdır   Önceki sayfa   Sayfa başına git  
  Toplam yorum 0   Onay bekleyen 0  


Yorumunuz editörlerimiz tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.
 

Bu haber henüz yorumlanmamış...

  Bu kategorideki diğer haberler


CHP'DEN TUNCELİ'YE NEŞTER

GÜRSEL TEKİN'İN ACI GÜNÜ

CHP'Lİ ORAN'DAN KURTULUŞ SAVAŞI MEKTUBU
»  ÖNDER SAV, ÖRGÜTÜ DİNLEYECEK!
»  CHP'DE TUNCELİ KRİZİ!
»  CHP'DE İSTİFA ŞOKU
»  "DEVLET ÇOCUKLARA EL KOYAMAZ"
»  SAADET KADIN KOLLARINDA ERBAKAN DÖNEMİ
»  SİNAN AYGÜN: 'TÜRKİYE’NİN YARISI BORÇLU'
»  FATİH ERBAKAN'I ÖN PLANA ÇIKARMA HAMLESİ
»  CHP'NİN GENSORUSU AYNEN İADE!
»  CHP'DE BIYIK KRİZİ
»  BALBAY VE HABERAL İÇİN YEMİN HAMLESİ!
»  CHP'DEN TUTUKLU VEKİLLER İÇİN TEKLİF!
»  "VAN'DA YAŞANAN İHMAL DEĞİL, CİNAYETTİR"
»  GÖKÇEK'TEN, YENİ CHP İDDİASI!
»  "OĞLUM BEDELLİDEN YARARLANMAYACAK"
»  CHP'DEN BARAJI YÜZDE 5'E İNDİRME TEKLİFİ
»  MECLİS'TE SAZLI SÖZLÜ AÇIKLAMA
»  SÜHEYL BATUM, BALTAYI TAŞA VURDU!
»  MECLİS KÜRSÜSÜNDE BALBAY'IN MEKTUBUNU ..
»  KEMAL BEYE VEFASIZLIK YAPMAK İSTEMEM AMA
»  BAYKAL: "SİLİVRİ'DE ACI YOKMU?"
»  BAYKAL, SONUNDA SUSKUNLUĞUNU BOZDU!
 
  ÇOK OKUNANLAR
  YAZARLAR

 
EMİN VAROL
 
GAZETEC? ACI S?YLER !

 
Ercan Deva
 
Hatalar Zinciri ve Ortak Akıl

 
MURAT ŞAHİN
 
Matematik Ucuzlugu

 
Cahit Saraçoğlu
 
100 Milyar Liralık Destek Alacaklar
  ÇOK YORUMLANANLAR
  ANKET
Cumhurbaşkanlığı Seçimerinde Kim Kazanır?
Recep Tayyip Erdoğan
Kemal Kılıçdaroğlu
Muharrem İnce
Diğer
 Sonuçları göster   
 
 
RSS

Add to Google
Medya Spot'ta yayınlanan her türlü yazı ve haber kaynak belirtilmeden kullanılamaz.  Sayfalarımızda kaynak belirtilerek yayınlanan haberler ilgili kaynağa aittir ve bu haberlerin kopyalanması durumunda, tüm sorumluluk kopyalayan kişi / kuruma ait olacaktır. Başka kaynak veya gazeteden alıntı yazarlar ve site yazarlarına ait yazılardan dolayı Medya Spot sorumlu tutulamaz.