Hiçbir ücret talep etmeden 600 parçalık bir koleksiyon hazırlayan Saraç, "Milenyum Polisi" adını verdiği koleksiyonu için "Türk polisi zabıtalardan, özel güvenliklerden farklı olmalıydı. Daha çağdaş ve hiçbir teşkilata benzemeyen kıyafetler yaptım" diyor.
Faruk Saraç’a polis üniformalarını değiştirmesi için teklif bir buçuk yıl önce geldi. Ama o işlerinin yoğunluğu nedeniyle konuya fazla yoğunlaşamadı. Bir tek şapkaları yeniledi. Çünkü en acil olanı oydu. Polisler polyesterden yapılan şapkalardan çok şikayetçiydi. Özellikle erkek memurlar sırf bu sebeple saçlarının dökülmesinden yakınıyordu.
"Memurların neden sinirli olduğu şimdi anlaşıldı. Bütün suç polyesterinmiş" derken gülümseyen Faruk Saraç’ın yeni ürettiği şapkalarda polyester yok. Terletmiyor, nefes alıyor, tabii sinir de yapmıyor! Teşkilat yaklaşık bir yıldır onun tasarladığı şapkaları kullanıyor.

Ve üniformalar... Saraç, sıra kıyafetlere geldiğinde önce şöyle bir geçmişe gitti. Geçen yıl, 161. Polis Balosu için geçmişten günümüze kadar olan polis kıyafetlerini podyuma taşıdı. 1890 yılından, subaşılardan aldı, Tanzimat, Meşrutiyet ve Cumhuriyet polisinin üniformalarını tekrar üretti. O üniformalar şu anda Ankara’daki Polis Müzesi’nde sergileniyor.

POLİSİ FARKLILAŞTIRDI

Polis Teşkilatı 162. yılını kutlarken, Faruk Saraç yeni üniformaları tamamladı. Tam 600 parçalık bir koleksiyon hazırladı. Saraç koleksiyonunu şöyle anlatıyor: "Polis, belediye görevlilerine, zabıtalara ve özel güvenliklere benziyordu. Bazı otoparkçılar trafik polisi gibi giyiniyordu. Geçen gün Hava Harp Akademisi’nde seminer verdim. Bir albay hanım bu durumdan yakındı. Gittiği her yerde onu polis zannediyorlarmış. Gerçekten halkımız polisi ayırt etmekte zorlanıyor. Önce bu sorun üzerine kafa yordum. Polisi nasıl farklılaştırabileceğimi düşündüm. Polis Teşkilatı’nda 185 bin polisimiz var. Havaalanı polisini, genel hizmeti, trafiği ve çevik kuvveti ayrı tuttum. Dört ayrı bölüm yaptım. Hepsine ayrı üniforma tasarladım. Yazlık ve kışlık diye ayırdım." 

KLİPSLİ KRAVAT

Faruk Saraç işe ay-yıldızla başlamış. Tüm polis üniformalarının üzerine ay-yıldızımızı koymuş. Ankara ve İstanbul Polis Teşkilatı, Faruk Saraç’tan kurumsal rengi muhafaza etmesini, lacivert rengi değiştirmemesini istemiş. Bu sebeple lacivert kalmış ama tonu biraz daha koyulaşmış.

Kravatlar tamamen değişmiş. Artık polisler kravatları boyundan bağlamayacakmış. Faruk Saraç bir boğuşma anında elde kalması için hepsini klipsli olarak tasarlamış.

Ceketler ve montlar da çok farklılaşmış. "Eskiden 185 bin polise aynı kabanı veriyorlardı. Hepsi aynı giyiniyordu. Şimdi bölümlerine göre ayrılacak" diyen Faruk Saraç, kürk yakalı deri ceketler bile yapmış,

Gömlek üstü giyilen trikoların da modellerini çeşitlendirmiş. Eskiden herkes düz lacivert giyerken şimdi trafik polisleri lacivert-beyaz, genel hizmet polisleri kırmızı-lacivert giyeceklermiş.
Faruk Saraç’ın bir yeniliği de gömlek ve ceketlerin üzerine yazdığı kimlik numarası. Polisin polis olduğunu belli etmek için her detayı kullanmış. Düz lacivert kravatların üzerine bile teşkilatın logosunu basmış.
DAMALI POLİS
600 parçalık koleksiyonun tamamı teknolojik kumaşlarla üretilmiş. Yanmıyor, terletmiyor, soğuğa karşı dayanıklı ve su geçirmiyor. Montlar ve kabanlar görev anında rahat hareket edebilecekleri şekilde tasarlanmış. Parlayan gri reflektörler Almanya’dan, damalar ise İngiltere’den getirtilmiş. Faruk Saraç dama kullanmasının nedenini şöyle açıklıyor: "Polis teşkilatındaki birimler çok iç içe girmiş durumda. Bir şeyle ayırmam gerekiyordu. Renkle olmazdı. Genel hizmet departmanında kırmızı-beyaz damalar kullandım. Trafiği lacivert-beyazla ayırdım. Biliyorsunuz damayı bir tek İngiliz polisleri kullanır. Onların da yalnızca şapkalarında vardır."
BEŞ KURUŞ ALMAM
Faruk Saraç, Devlet Demir Yolları’ndan sonra ikinci kez bir devlet kuruluşu için tasarım yapıyor. Bunun karşılığında da hiçbir ücret talep etmiyor. "Ben memleketimi seviyorum. Polis Teşkilatı’nın üniformalarını tasarlamak bu ülkede önemli bir iz bırakmaktır. Bunun tatminini hiçbir şeye değişmem. Başkası bu iş için 5 milyon dolar alabilirdi, ben beş kuruş almam" diyen Saraç, tek amacının polise saygıyı artırmak olduğunu vurguluyor: "Avrupa’ya gittiğimizde polisi uzaktan gördüğümüzde saygı duyuyoruz. Çünkü çok şıklar. Ben bizim polisimizin de jilet gibi olmasını ve uzaktan saygı yaratmasını istedim. İnşallah böyle olacak."
600 parça geniş bir koleksiyon... Faruk Saraç’a tüm modellerin kullanılıp kullanılmayacağını soruyorum. Cevabı şöyle: "Keşke kullanılsa ama imkan yok. Ben bir kabanın altı versiyonunu yaptım. İçinden biri seçilecek. Aslında teşkilat benden maksimum 200 parçalık bir koleksiyon istemişti. Ben her zamanki gibi hızımı alamadım ve abarttım. Defilede yetkililer de çok şaşıracak. Sonrasında hangi tasarımların kullanılacağına birlikte karar vereceğiz."
Kadın polisler erkeklerden ayırt edilemiyor
Faruk Saraç, kadın polislerin erkek polislerden farklı giyinmesi gerektiğini, şu anda kadınların erkeklerden ayırt edilemediğini söylüyor. Ayrıca kadınların açık renk giyinebileceğini düşünüyor: "Yaptığım araştırmalar sonucu, polisimizin 1911’de bile beyaz ceket giydiğini gördüm. Ama çabuk kirleniyor diye giderek koyulaştırmışlar. Bu durum değişmeli."