|
 |
 |
|
DOLAR |
38,8520 |
 |
|
 |
EURO |
43,3708 |
 |
|
 |
IMKB |
9.668,000 |
 |
|
 |
ALTIN |
4.001,330 |
 |
|
|
|
Şehir Seçimi

|
|
|
|
|
 |
|
|
|
 |
|
PROF.DR. BASKIN ORAN ERMENİ KONFERANSINDA KONUŞTU: AKLINIZIN UCUNA DAHİ GETİRMEYİN"
|
 |
 |
 |
|
|
Prof. Oran, Ermeni Konferansı'nda : ''Alfabesini bile terk ettiği bir imparatorluğun yaptığı şeylerden dolayı tazminat ödemeyi, insanın aklının ucuna getiremezsiniz''
|
|
|
 |
|
|
|
|
 |
Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi öğretim üyesi Prof. Dr. Baskın Oran, Türkiye'nin çok tabu gördüğünü belirterek, ''Sınıf kavramı, Atatürk'ün eleştirilmesi, Kıbrıs, sosyalizm, komünizm ve Kürdistan tabu olmaktan çıktı. Tek tabu kalmıştı, Ermeni meselesi. O da tabu olmaktan çıktı'' dedi. Bilgi Üniversitesi Dolapdere Yerleşkesi'nde devam eden ''İmparatorluğun Son Döneminde Osmanlı Ermenileri: Bilimsel Sorumluluk ve Demokrasi Sorunları'' başlıklı konferansın ''Bir Yüzleşme Eşiğinden Tabuların Oluşmasına'' konulu oturumunda ''Bir Tabunun Kökenleri: Türkiye Kamuoyunun Ermeni Sorunundaki Tarihsel-Psikolojik Tıkanışı'' başlıklı bir konuşma yapan Prof. Dr. Oran, ''tabunun, hain ilan edilmeyi göze almadan konuşulmayacak konunun adı olduğunu'' söyledi. Prof. Dr. Oran, ''Türkiye çok tabu gördü. Sınıf kavramı, Atatürk'ün eleştirilmesi, laikliğin eleştirilmesi Kıbrıs, sosyalizm, komünizm, Kürdistan... Tüm bunlar tabu olmaktan çıktı. Tek tabu kalmıştı, Ermeni meselesi. O da tabu olmaktan çıktı. O da tartışılıyor. Bu konferans, son tabunun kırılmasının tescilidir. Kutlu olsun'' dedi. Bildirisini ''Osmanlı'nın son döneminde tabu, Kurtuluş Savaşı sırası ve Cumhuriyet'in ilk yıllarında tabu ile bugün tabu'' olarak ele alacağını ifade eden Prof. Dr. Oran, Osmanlı'nın son döneminde bu konunun tabu olmadığını, konuşulup tartışıldığını kaydetti. Hatta, ''Kötülüklerin İncelenmesi Komisyonu'' ve ''Divan-ı Harbi Örfi'' gibi kuruluşlar oluşturularak tabunun cezalandırılmaya çalışıldığını söyleyen Prof. Dr. Oran, Misak-ı Milli'ye bir madde ilave edilerek Ermeni tehciri sanıklarının da cezalandırılmaya çalışıldığını anlattı. Prof. Dr. Oran, aynı dönemde bu tabunun kökenlerinin de yeşermeye başladığını kaydederek, İttihat ve Terakki seçkinlerinin ''Anadolu, Ermeniler tarafından ezeli düşman Ruslar'a verilmek isteniyor'' şeklinde paniğe kapıldıklarını, Müslüman eşrafın da ''Ermeniler dönüp mallarına sahip çıkarsa'' paniği yaşadıklarını savundu. Sevr Anlaşması'na da dikkat çeken Prof. Dr. Oran, Sevr'in 62. maddesine göre doğusunda İran, batısında Fırat, güneyinde Suriye ve Irak, kuzeyinde de kurulması kararına varılan Ermeni yurdunun güney sınırı bulunan özerk Kürdistan'ın kurulamadığını anlattı. Sevr'e göre Ermenistan devletinin güney sınırının belli olmadığını, Kürtler'in de ihtiyatlı davranarak Kurtuluş Savaşı'nda Ankara'ya katıldıklarını ifade eden Prof. Dr. Oran, ''Eğer Kürtler Ankara'ya katılmasaydı, Kurtuluş Savaşı'nın nasıl bir hale geleceğini ben bilmiyorum'' dedi. Türk kimliği inşa edilirken Ermeniler'in ''öteki'' olarak görüldüğünü savunan Prof. Dr. Oran, o ortamda Ermeni tehcirinin önemli sorumlularının kaçıp Ankara'ya katıldığını, tehcir sanıklarını mahkum eden Divan-ı Harbi Örfi'nin Mustafa Kemal ve arkadaşlarını idama mahkum edince Misak-ı Milli'ye eklenen tehcir sanıklarının cezalandırılmasına ilişkin maddenin unutulduğunu iddia etti.
'KOLEKTİF BELLEKTEN ERMENİ SORUNU TAMAMEN SİLİNECEKTİR' Prof. Dr. Oran, sözlerini şöyle sürdürdü: ''Lozan'a giden 3 delegenin eline 14 maddelik prensipler verilecektir. 2'si olmazsa olmaz maddelerdir. 'Bunlardan söz açılırsa dönüp geleceksiniz' denmiştir. Bunlar kapitülasyonlar ve Ermeni Yurdu'nun kurulmasıdır. Kadrolarının tamamı ittihatçı olan Türkiye Cumhuriyeti'nde kolektif bellekten Ermeni sorunu tamamen silinecektir. Bugün ise tabu; Sevr paranoyasının dönüşünü yaşadığımız günlerdir.'' Tabuya ilişkin özel nedenler de bulunduğunu, Osmanlı'nın millet sisteminin, ''Milleti Hakime'' yani Müslümanlar, ''Milleti Mahkume'' yani gayrimüslimler olarak görüldüğünü ve bunun gayrimüslimleri 2. sınıf teba olarak gördüğünü iddia eden Prof. Dr. Oran, şunları söyledi: ''Bu ayrımcı nitelik, ulusal kimliğin inşası içinde kullanılacaktır. Bugün Türk sayılmak için mutlaka Müslüman sayılmak lazımdır. Müslüman olmayan Türk değildir. Biz onlara Ermeni vatandaş, Rum vatandaş deriz. Makbul bir Türk sayılmak için Müslüman olmak da yeterli değil. Laik, Hanefi, Sünni Müslüman Türk olmak gerekir.'' Ermeni meselesinin Türkiye'de ASALA cinayetleri başlayınca duyulduğunu ve insanların böyle bir şeye tepki gösterdiğini anlatan Prof. Dr. Oran, insanların, Ermeni diasporasının anlattıklarını öğrenmeye başlayınca daha da çok tepki duymaya başladığı belirtti. Prof. Dr. Oran, ''Diaspora, 3 T'yi 'tanıma, tazminat, toprak' olarak ortaya atarak 'tanımayı' önlüyor. Alfabesini bile terk ettiği bir imparatorluğun yaptığı şeylerden dolayı tazminat ödemeyi Türkiye'de insanın aklının ucuna getiremezsiniz. Toprak ise tamamen saçmadır'' diye konuştu.
TÜRK DİPLOMATLARINA YÖNELİK SUİKASTLER Prof. Dr. Baskın Oran, Türk diplomatlarına yönelik suikastların cezasız kalmasına da işaret ederek, şöyle konuştu: ''Türk diplomatlarına suikastlerin cezasız kalması, nasıl 1915'in o korkunç kırımı Ermeni halkında büyük bir tepki yarattıysa, çok daha ufak, düşünülemeyecek kadar ufak bir suç olduğu, 35-40 kadar Türk diplomatının öldürülmesinin cezasız kalması, katillerin kaçıp gitmesi, çok az bir ceza alıp ertesi yıl çıkıp dolaşması, Türkiye'de bu tabuyu güçlendiren bir faktör olmuştur. O kadar ki İçişleri Bakanı Meral Ak bilmem n,e Öcalan'a hakaret etmek için 'Ermeni dölü' dediği zaman, 'bir kadının ağzına yakışmıyor, sen utanmıyor musun?' diyen bir kişi bile çıkmamıştır'' Tabuda ''jenosis'' teriminin de önemli bir sebep olduğunu ifade eden Prof. Dr. Oran, şunları söyledi: ''Diaspora, onlarca yıl büyük felaket diye adlandırdığı 1915 kırımına jenosis terimi 1948'de çıkıp çok tutunca birden bire sarılmıştır. Yahudi soykırımına benzerlik inşa etmek için diaspora hem 1915'i tanıyın demektedir, hem de Yahudi jenosisi ile aynı şey sayarak tanımayı mümkün olduğu kadar zorlaştırmaktadır. Ermeni tabusu Türkiye'nin hasta kafasının sonucudur. Sevr paranoyasının en büyük tetikçisidir. Türkiye'deki bu paranoya ülkenin bu konuyu tabu olmaktan çıkarmasıyla paralel olarak iyileşmeye gidecektir. Tarihsel görev Türk aydınlarına düşer. Onlar ellerinden geleni yapıyor. Sorunun çözümü Türkiye'deki paranoyanın tedavisiyle ilgili değildir. Paralel bir kafa yapısı, Ermeni diasporasında da görülmektedir. Bu mesele iki taraflı bir meseledir. Ermeni diasporasının 1915 travmasıyla sarsılmış olan zihin yapısı, travmanın mevcudiyeti, bu paranoya ile travmanın beraber tedavi edilmesini gerektiren bir durum ortaya çıkarmaktadır. Bu tarihsel görev Ermeni diasporasına düşmektedir. Ermeni diasporası artık karar verecek. Daha önce çok önemli bir işlev gördü, unutturulmuş insanlık tradejisini dünyaya hatırlatmak gibi bir görev yaptı.'' ''Diaspora çok daha önemli bir görevi yüklenebilecek mi? Diyalog kanallarını Ermenistan ile Türkiye arasında engellemek yerine, açmak gibi bir görev yüklenecek mi?'' sorusunu yönelten Prof. Dr. Oran, sözlerini şöyle sürdürdü: ''Diaspora her fırsatta Türkiye'yi sıkıştırmayı devamı yeğleyebilir. Ne de olsa tuzu kurudur. Diasporanın bunu yapa gelmesi, Türk diplomatların katilini onaylaması, Ermeni tasarılarını çıkarmasıyla devam etmiştir. Fakat diasporanın vermesi gereken bir karar vardır. Bir yandan Türkiye'ye tabuyu tartış derken, İsviçre ve Fransa gibi ülkelerde tabunun tartışılmasını engellemek kibarlık sayılmaz. Türkiye'yi bir yandan eleştirmektedir diaspora, bir yandan jenosis diyerek, tazminat diyerek, toprak talebi diyerek Türk aydının işini fevkalade zorlaştırmaktadır. Bunu üçüncü ülkelerin birtakım bilim adamlarından destek alarak yapmaktadır. Bu Ermeniler ile Türkler'in arasında halledilecek bir meseledir.'' Prof. Dr. Oran, sorular üzerine de, dünyada Ermeni diasporası tezinin anlatıldığını, Türk tezinin ise dinlenmediğini dile getirerek, diasporanın bir kimlik sorunu bulunduğunu söyledi.
'MİLLİ MARŞI KORKMA DİYE BAŞLAYAN TEK ULUS BİZİZ' Marmara Üniversitesi öğretim üyesi Prof. Dr. Ayhan Aktar da, 1918 Kasım-Aralık aylarında Osmanlı meclisinde tartışılan Ermeni meselesine işaret etti. Prof. Dr. Aktar, o dönemde meclisin konuyu soğukkanlılıkla tartıştığını, bugün konunun tartışılmasının engellenmesinin ise korkularımızdan kaynaklandığını söyledi. Prof. Dr. Aktar, ''Dünyada milli marşı korkma diye başlayan tek ulus biziz. Cesaretle bizi biz yapan korkularımızın üzerine gitmemiz, artık büyüdüğümüz konusunda önce kendimizi ikna etmemiz gerekiyor'' dedi.
 |
|
|
|
 |
|
|
Toplam yorum |
0 |
|
Onay bekleyen |
0 |
|
|
 |

Yorumunuz editörlerimiz
tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır. |
|
|
|
 |
Bu haber henüz yorumlanmamış...
|
 |
|
 |
Bu kategorideki diğer haberler |

|
|
|
|
|
|
 |
|
|
ÇOK OKUNANLAR |
 |
 |
-
|
 |
 |
|
Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş, kamuoyunda tartışma yaratan "bardak alımı" iddialarına ... |
 |
|
 |
 |
|
İsrail ordusu, kabinenin aldığı "Gazze'deki işgali genişletip kalıcı hale getirme" kararını sahada ... |
 |
|
 |
 |
|
Yükseköğretim Kurulu üyeliğine ve 7 üniversiteye yapılan rektör atamaları Resmi Gazete’de yayımlandı. |
 |
|
 |
 |
|
Bursa’da bir berber dükkanında çırak olarak çalışan Ali Elhalifa, silahlı saldırı sonucu yaşamını ... |
 |
-
|
 |
 |
|
Uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Moody's, artan hükümet borcu ve yüksek faiz nedeniyle ... |
 |
|
 |
 |
|
Fenerbahçe Kulübü Başkanı Ali Koç ve yönetime tepkiler yükselirken kongre üyeleri olağanüstü genel ... |
 |
|
 |
 |
|
Yemek Kartı Hizmetleri Derneği, yemek kartı yardımlarının SGK primine tabi olup olmadığına ilişkin ... |
 |
|
 |
 |
|
Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, kamu ihalelerinin artık EKAP üzerinden tamamen elektronik ... |
 |
-
|
 |
 |
|
6 Mayıs’ta 3.444 dolara kadar yükselen ons altın bu tarihten sonra düşüş kanalına girdi. |
 |
|
 |
 |
|
Dünya Bankası, Suriye'nin Uluslararası Kalkınma Birliği'ne (IDA) olan yaklaşık 15.5 milyon dolarlık ... |
 |
-
|
|
|
 |
|
 |
 |
YAZARLAR |
 |
|
 |
|
 |
|
 |
|
 |
 |
 |
ÇOK YORUMLANANLAR |
 |
 |
-
|
 |
 |
|
Yükseköğretim Kurulu üyeliğine ve 7 üniversiteye yapılan rektör atamaları Resmi Gazete’de yayımlandı. |
 |
|
 |
 |
|
Yemek Kartı Hizmetleri Derneği, yemek kartı yardımlarının SGK primine tabi olup olmadığına ilişkin ... |
 |
|
 |
 |
|
Uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Moody's, artan hükümet borcu ve yüksek faiz nedeniyle ... |
 |
|
 |
 |
|
İsrail ordusu, kabinenin aldığı "Gazze'deki işgali genişletip kalıcı hale getirme" kararını sahada ... |
 |
-
|
 |
 |
|
Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, kamu ihalelerinin artık EKAP üzerinden tamamen elektronik ... |
 |
|
 |
 |
|
Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş, kamuoyunda tartışma yaratan "bardak alımı" iddialarına ... |
 |
|
 |
 |
|
Bursa’da bir berber dükkanında çırak olarak çalışan Ali Elhalifa, silahlı saldırı sonucu yaşamını ... |
 |
|
 |
 |
|
Fenerbahçe Kulübü Başkanı Ali Koç ve yönetime tepkiler yükselirken kongre üyeleri olağanüstü genel ... |
 |
-
|
 |
 |
|
6 Mayıs’ta 3.444 dolara kadar yükselen ons altın bu tarihten sonra düşüş kanalına girdi. |
 |
|
 |
 |
|
Dünya Bankası, Suriye'nin Uluslararası Kalkınma Birliği'ne (IDA) olan yaklaşık 15.5 milyon dolarlık ... |
 |
-
|
|
|
 |
|
 |
 |
ANKET |
|
 |
 |
|
|
|
|
 |


 |
Medya
Spot'ta yayınlanan her türlü yazı ve haber kaynak belirtilmeden
kullanılamaz. Sayfalarımızda kaynak belirtilerek yayınlanan
haberler ilgili kaynağa aittir ve bu haberlerin kopyalanması
durumunda, tüm sorumluluk kopyalayan kişi / kuruma ait olacaktır.
Başka kaynak veya gazeteden alıntı yazarlar ve site yazarlarına ait
yazılardan dolayı Medya Spot sorumlu tutulamaz. |
 |
|
|
|