Kolay Teslimiyet
Şampiyonlar Ligi ilk maçı; Milano'da Milan 3 - Fenerbahçe 1. Hiç kimse ne Daum'u, ne Fenerbahçe'yi suçladı. Hatta alkışlandı. Ama dünkü maç Fenerbahçeliler'i çok üzdü. Çok kötü oyun ve mücadeleden dolayı. Daha doğrusu mücadelesizlikten ve kolay teslim olmaktan.
Manisa maçından sonraki yazımızda uyarmıştık. Fenerbahçe iyi de oynasa, kötü de oynasa bir şeyi iyi yapıyordu. Disiplini elden bırakmıyordu. Bu disiplinsizlik o maçta başlamıştı. Takımın omuriliği yok. Luciano, Aurelio, önlerinde Alex. Tabii ki çok önemli mevkii ve oyuncular.
Uzun süredir oynamayan üç oyuncu sahada; Kemal, Servet, Deniz. Maç kondisyonları sıfır. Daum'u daha önceki haftalarda bu isimleri niye oynatmıyor diye uyarmıştık. Fenerbahçeliler'in kabullenemediği kolay teslim olmak derken, 1-0'dan sonra Volkan'ın sık sık üç Milanlı ile karşı karşıya kalmasını kastediyorum.
Fenerbahçe takımının bırakın Milan'ı, hiçbir maçta böyle oynamaya hakkı yok. 4 tane gol yiyorsunuz, en az altı tane de rakip gol kaçırıyor. Buna karşılık bir tane pozisyonun yok. Birisi bana söylesin. Ümit Özat ne oynadı? Sağ bek mi? Evet bir ara oynadı. Top rakipteyken defansın arasında libero gibi mi oynadı? Evet oynadı. Orta sahada oynadı mı? Orada da oynadı. Fenerbahçe gibi üst düzey bir takımda bir oyuncu Mevlana gibi döndü durdu. Shevchenko da anlamadı dört golü. Gece yatarken aklına maç geldikçe, niye yedi tane atamadım diye üzülmüştür.
Fenerbahçe takımı ve Daum, perşembenin gelişini çarşambadan göremediler. Manisa maçındaki 10 dakikalık baskı rakip farkından dolayı kendilerini aldattı. Savunma adam adama mı oynuyor, alan savunması mı yapıyor, orta saha oyuncuları hangi pozisyonda oynuyor, belli değil. Anelka rakip stoperlerin arasında kaybolup gidiyor. Yani futbol adına ne kadar negatif olay varsa hepsini yapıyorsunuz. Buna karşılık Milan üst düzey tempolu futbol oynamadan Fenerbahçe'nin davetiyesine hayır demedi. Tabii tek ümit PSV'yi, Hollanda'da yenip UEFA'ya gitmek. Zor gözükse de başka şansı yok. En büyük üzüntü kolay teslimiyetti.