***

Peki; CHP’yi kim dinliyor?

Polis mi?

MİT mi?

JİTEM mi?

Eğer bu kurumlardan biriyse “böceğin sahibi”, ana muhalefet partisi çatısı altında suç işlendiğini mi düşünüyor?

Yoksa yine Ergenekon (!) mu var taşın altında?

CIA ya da başka gizli örgütler mi?

Baykal’ın ve Karayalçın’ın ortak basın toplantısına gazeteci kılığında provokatör gönderen Melih Gökçek’in yeni bir hamlesi olabilir mi?

Vakit Gazetesi; yeni bomba (!) haberlerin peşinde mi koşuyordu yoksa?

***

Başbakan Erdoğan ve İçişleri Bakanı Beşir Atalay:

Bu bilmeceyi çözmek, bu utancın sorumlularını bulup ortaya çıkarmak ve hesap sormak sizin işiniz...

Eğer gerçekten demokratsanız...

Eğer hukuk devletine birazcık olsun inanıyorsanız; bunu yaparsınız!

CHP’nin dinlenmesi için “mahkeme kararı” varsa, çıkıp bunu açıklarsınız...

Mahkemeye kimin, ne gibi bir gerekçeyle başvurduğunu belgesiyle gösterirsiniz...

Yoksa yapanı bulur, anasından emdiği sütü burnundan getirirsiniz!

Getiremiyorsanız... Delikanlıca istifa dilekçenizi imzalayın!

Bu iş bitmiştir çünkü...

*****

İYİ YILLAR!

Ekonomik krizle, siyasi çekişmelerle, dinci ve bölücü baskılarıyla geçeceği belli olan yen yılın; ülkemize ve hepimize iyilikler de getirmesini diliyorum.

***
GÜNÜN SORUSU

Başbakan, AKP’nin Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı adayını bugün açıklayacaklarını söyledi. Dün Başbakan’la görüşen Melih Gökçek’in rahatlığına bakacak olursanız, işlem tamam! Yani aday Gökçek...

Eğer bu tahmin doğru çıkarsa, Başbakan Gökçek’e neden bu kadar eziyet etti?

***

Cuma namazını Kâbe’de kılmak, farz mıdır!

Dün “Yılbaşı kutlamaları için harcanan para israftır. İsraf da haramdır” diye fetva veren müftülere, dinci kalemlere, tarikat ve cemaat ağalarına, “Ülkemizde çok sayıda turizm şirketi, son birkaç yıldır Kâbe’de cuma namazı kıldırmak için özel turlar düzenliyor. En ucuzu 777 Euro olan bu turlar da israf sayılmaz mı? Bir kez olsun; bu turlara katılanları da uyardınız mı” diye sormuştum...

Yanıt yerine bolca küfür geldi...

Nasıl olur da “gâvur icadı” olan yılbaşı kutlamalarıyla cuma namazını aynı kefeye koyar mışım?

Asla öyle bir şey yapmıyorum...

Sadece, din adına yapılan savurganlıkların da haram olup olmadığını soruyorum.

Biraz kurcalayınca ortaya çıktı; bu turlara neredeyse düzenli olarak her hafta katılanlar var ülkemizde...

Onların harcadıkları bu parayla çok daha hayırlı işler yapılamaz mı?

Fakirler doyurulup, çocukları okutulamaz mı?

Arap’a para kazandırmak dışında, hangi amaca hizmet ediyor bu turlar?

**
Bana küfür eden beyler:

Eğer samimi bir Müslümansanız; yazdıklarımı anlamaya çalışın ve kendi kendinize sorun:

Dinimizde ve kutsal kitabımızda “Cuma’yı Kâbe’de kılmak biraz daha fazla sevaptır” diye bir hüküm mü var?