BDP Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, Genel Başkan Yardımcısı Gülten Kışanak ile birlikte, kayıp kazılarının yapıldığı Bitlis’in Mutki İlçesi’ne geldi. 18 kişiye ait kemiklerin bulunduğu Mutki’de açıklamalarda bulunan Demirtaş, konuşmasında Arif Doğan’ı hedef aldı. Demirtaş, "Şimdi televizyonlara çıkmış, ‘JİTEM’i ben kurdum’ diyor. PKK’lıları katledip bir de mezar mı yapacaktık’ diyen alçakları yargı önüne çıkarmazlarsa, yargı önüne çıkarmayanlar da alçaktır. Bu alçaklığı kabul etmek de alçaklıktır" dedi.

Ankara’dan havayoluyla Muş’a gelen BDP Genel Başkanı Demirtaş ile Genel Başkan Yardımcısı Kışanak, karayoluyla Bitlis’e geçti. Aralarında bölge milletvekilleri, belediye başkanları, BDP il ve ilçe yöneticileri, Barış Anneleri İnisiyatifi, TUHAY-DER, GÖÇ-DER, İHD Genel Merkez ve şube yöneticileri ile sivil toplum örgütleri temsilcilerinin de bulunduğu konvoy buradan da Mutki ilçesine geçti.

SLOGANLAR ATILDI

Demirtaş ve Kışanak ilk olarak, yaklaşık 2 bin kişi ile birlikte kazıların yapıldığı Mutki- Kavakbaşı yol ayrımından kemiklerin bulunduğu çöplük alanına kadar yürüdü. Yaklaşık 1 kilometre yürüyen kalabalık yürüyüş boyunca Öcalan posterlerini açıp, "Şehit namırın (şehitler ölmez)’, ’Biji Serok Apo(Yaşasın Apo)’ sloganları attı. Demirtaş ve Kışanak çöplük alanda incelemelerde de bulundu. 5 Ocak 2011’de yapılan kazılarda 12, 1994 yılında yaşanan bir çatışmada öldürüldükleri ileri sürülen 8 PKK’lı için de aynı bölge yakınında 21 Ocak 2011’de yapılan kazı çalışmalarında 6 kişi olmak üzere toplam 18 kişiye ait olduğu belirtilen kemiklere ulaşıldığı bölgede kalabalık ilk saygı duruşunda bulundu.

NEDEN BAŞBAKANIMIZ AĞLAMIYOR?
Daha sonra konuşan Demirtaş, hükümeti eleştirip, JİTEM’İ kurduğunu idda eden emekli Albay Arif Doğan’a yüklendi. Demirtaş şöyle konuştu:
"Şimdi televizyonlara çıkmış, ‘JİTEM’i ben kurdum’ diyor. PKK’lıları katledip bir de mezar mı yapacaktık’ diyen alçakları yargı önüne çıkarmazlarsa, yargı önüne çıkarmayanlar da alçaktır. Bu alçaklığı kabul etmek de alçaklıktır. Bu toplu mezarlar eğer dünyanın başka bir yerinde ortaya çıksa, yer yerinden oynardı. Ama bu coğrafyada Kürt halkına yönelik işlenen bütün katliamları örtmek iktidarların görevi olmuştur. Şimdi kazılar neden durduruldu? Neden merkezi bir DNA Bankası oluşturulmuyor? Neden kayıpları olan ailelerden DNA örnekleri alınmıyor? Hükümet bu konuda neden tek kelime açıklama yapmıyor? Neden gözü sulu Başbakanımız gelip bu mezarların ve çöplüklerin başında ağlamıyor? Biz nasıl bu utanca imza attık diye neden gelip burada ağlamıyor. Ağlanacak yer işte burasıdır. Eğer samimiysen, eğer Filistin’de öldürülen çocuklar, Bosna’daki toplu mezarlar için döktüğün gözyaşı samimi ise, gel burada işte bu çöplüğün başında çöplüğe toplu halde gömülen kendi vatandaşların için de ağla. Biz de seni alkışlayacağız. Hep birlikte barışı sağlayacağız diyorsan, işte burası Mutki çöplüğüdür. İşte şurası Jandarma, işte şurası toplu mezarlar. Gel bu halkın önüne düş, özür dileyerek hep birlikte bu toplu mezarları açalım. Açalım ki barışı hep birlikte getirelim. Aksi takdirde bu suçların ortağı olacaksın. Tarih seni bu suçların ortağı olarak yazacak, bunu da bilmen gerekir."

BU İNSANLARI NASIL GÖMDÜNÜZ?

Kışlalarda toplu mezarların çıktığını da iddia eden Demirtaş, "Genelkurmay, MGK, bakın sizin kışlalarınızdan toplu mezarlar çıkıyor. Niye sesiniz çıkmıyor? Demokratik Özerkliğe karşı çıkan sesiniz şimdi neden çıkmıyor? Genelkurmay Başkanı açıklama yapmak zorundadır. Bir kışlanın içinden nasıl toplu mezar çıkar? Bunun hesabını vermek zorundadır. Bu suçu kimler işledi? Bu infazları kimler yaptı. Bu infazlar gerçekleşirken siyasi irade kimdi? Başbakan kimdi? Vali kimdi? Kaymakam kimdi? O dönemin savcısı kimdi? Otopsisi yapılmadan, cenaze namazı kılınmadan, kimliği tespit edilmeden toplu olarak bu insanları infaz edip nasıl gömdünüz? Bunun hesabını vereceksiniz" dedi.

ACILARA RAĞMEN AYAKTAYIZ
Kışanak da yaptığı konuşmasında, AK partinin Ergenekon’un suç ortağı olduğunu söyledi. Kışanak, herkesin akşam evinde çocuklarıyla sofralarına kurulup yemeklerini yiyip sevgilerini paylaşırken, kendilerini ise acıyı paylaştıklarını anlatarak şunları söyledi:
"Kendi kültürümüzle kendi kimliğimizle yaşamak istediğimiz için bu coğrafyayı bize zindan ettiler. Ama yanılıyorlar. Yaşadığımız tüm acılara rağmen ödediğimiz bütün bedellere rağmen bugünde bir halk olarak dimdik ayaktayız. Mücadelemizin arkasındayız. Direnişimizi sürdürüyoruz. Bu ülkede 8 yıldır tek başına iktidarsın. Bu ülkenin bütün imkanları senin elinde, polis senin elinde, istihbarat senin elinde. İstesen bunları açığa çıkaramaz mıydın? İstemiyorsun. Çünkü Kürt halkına karşı işlenen bu suçlar, bu vahşet bir devlet politikasıydı. Bugün o politikanın temsilcisi de AKP hükümetidir, Başbakandır. Başbakan Ergenekon’da derin devlet hesaplaşmasından bahsediyor. İşte Ergenekon’un suçları burada. Başbakan nerede? Bunu görmeyen, bunu açığa çıkarmayan ve bunun mücadelesini vermeyen bir Başbakan Ergenekon’un suç ortağıdır. Ergenekon’un şimdiki adıdır."

Kışanak elinde belgesi olan, tanık olan, bu konuda bilgisi olanların kendilerine gelmelerini de isteyerek "Biz bu kayıpların sonuna kadar takipçisi olacağız" diye konuştu.
Yapılan konuşmaların ardından kalabalık sessizce dağılırken, Genel Başkan Demirtaş, Genel Başkan Yardımcısı Kışanak, Hakkari Milletvekili Hamit Geylani, Van Milletvekili Özdal Üçel, Muş Milletvekiliş Sırrı Sakık, Batman Milletvekili Fatma Kurtulan, Bitlis Milletvekili M. Nezir Karabaş, MEYA-DER temsilcileri, İHD Temsilcileri BDP Belediye Başkanları ve partililer Bitlis merkezde yapılacak olan değerlendirme toplantısına katılmak üzere Bitlis’e geçti. 02/02/2011