CHP TBMM Grup Başkanvekili Ali Topuz, Cumhurbaşkanlığı seçimi ile ilgili olarak ''Cumhurbaşkanlığı makamına, Erdoğan ve Arınç veya onlara benzeyen birini getirdikleri takdirde, artık laik demokratik Cumhuriyetin adı fiilen değişmiş demektir'' dedi.
Topuz, üç günlük parti çalışması için geldiği Aydın'da, CHP Aydın İl
Başkanlığını ziyaret etti. Parti binasında basın toplantısı da düzenleyen Topuz, Türkiye'nin çok önemli bir siyasal döneme girdiğini belirterek, bir yıl içerisinde Türkiye'nin çok önemli iki seçimi birden yaşayacağını bildirdi. Türkiye Cumhuriyeti tarihinde Cumhurbaşkanlığı seçiminin, her defasında partiler arasında ve devlet kurumları arasında bir uzlaşma sürecinden sonra çözüme bağlandığını hatırlatan Topuz, dayatma ile oluşturulmuş bir Cumhurbaşkanlığı seçiminin, son senelerde Turgut Özal'ın ve Süleyman Demirel'in Cumhurbaşkanı olması sırasında hissedildiğini belirtti.
Bu iki seçimin, Türkiye'de rejim bunalımını tartışma konusu olarak gündeme getirmediğini, o tartışmaların Cumhurbaşkanlığı makamına gelecek kişinin, o makamı partisinin uzantısı olarak kullanıp kullanmayacağından kaynaklandığını ifade eden Topuz, şöyle konuştu: ''Ama bu sefer, Cumhurbaşkanlığına gelecek olan zatın, Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin temel ilke ve niteliklerini bir başka yere taşımaya dönük ve Türkiye Cumhuriyetini Anayasasını rafta kalmış, fiili durumlarla laik demokratik Cumhuriyet gardıroba kilitlenmiş hale getirilecek kaygısından kaynaklanmaktadır. Çünkü, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı makamını elde etmeyi yıllardan beri izledikleri siyasetin son aşaması olarak değerlendirmektedir. Bunun için kararlı olduğu anlaşılmaktadır. Gelir, gelmez Cumhurbaşkanlığı makamının yetkilerini kullanarak Anayasa Mahkemesini istediği yapıya kavuşturmayı
amaçlamaktadır. YÖK'ü istediği gibi düzenlemeyi amaçlamaktadır. Hepsinden önemlisi türban tartışmasını Cumhurbaşkanlığı makamından çözmeye çalışmak amacı taşıdığı anlaşılmaktadır.''
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın, yaptığı tüm açıklamalarda, bu konudaki kararın AK Parti grubu tarafından verileceğini söylediğini anımsatan Topuz, bunun açıkça ''Ben hiç kimse ile bir uzlaşma yapma ihtiyacı içinde değilim. Benim yeterli sayım vardır. AK Parti'nin gerekli organları karar verir. Ben veya bir başkası olabilir'' anlamına geldiğini söyledi.
Cumhurbaşkanlığı seçimi, mutlaka uzlaşmaya dayalı bir seçim olmalıdır'
diyen Topuz, iktidarda bulunan partinin, yüzde 34 oy ile Türkiye'nin yüzde 100'ünü temsil etme hakkı olmadığını ifade etti.
Böyle bir mecliste Cumhurbaşkanı seçilecekse, hem AK Parti'nin, hem CHP'nin düşünmesi ve aralarında bir mutabakat sağlanması gerektiğinin altını çizen Topuz, şöyle devam etti: ''Böyle seçilmezse, bunalım olur. Hele, kafasındaki gizli gündemi uygulamaya koyup, devletin niteliğini fiilen değiştirmeye yönelirse, buna en başta CHP, Cumhuriyet tarihi boyunca görülmemiş derecede ağır bir tepki gösterir. Biz, bu tepkiyi Türkiye'nin bütün sathına yayarız. Bu tepkinin ardında vatandaşlarımızın büyük çoğunluğunun saf tutacağına inanıyoruz. Çünkü, Cumhurbaşkanlığı makamına, Recep Tayyip Erdoğan ve Bülent Arınç veya onlara benzeyen birini getirdikleri takdirde, artık laik demokratik Cumhuriyetin adı fiilen değişmiş demektir. Laik demokratik Cumhuriyet olmaktan çıkmış demektir. Buna Cumhuriyetin bütün kurumları karşı koyar. Cumhurbaşkanı görev yapamaz hale gelir. Korkutmak için söylemiyorum. Ama akıllarını başlarına almaları lazım. Türkiye'yi bir çiftlik gibi yönetemezler. Türkiye'yi bir Ortadoğu ülkesine dönüştüremezler. Bir İran yapamazlar.''