İlk önce Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım’ın oğlunun girişimciliği duyulmuştu Türkiye’de.
Sonra, işbilir Maliye Bakanımızın işbilir oğlu Abdullah Unakıtan’ın girişimci ruhu çıktı karşımıza. Tavuklar için gümrüksüz mısır ithal ettiler, özel izinle. Kızının da iletişim sektöründe etkin olduğu, kamu kurumlarına hazırkart ve bilgisayar sattığı ortaya çıktı. Ama, bilgisayarları büyük bir reklam veren şirket ürettiği için ne televizyonlarımız ne de gazetelerimiz üzerine gidebildi. Öylesine, sıradan bir haber olarak geldi ve geçti.
Anasının karnından bakan olarak doğduğu iddia edilen ve her sağ iktidarda Türkiye’nin en önemli bakanlığının koltuğuna düşünülen ilk isim.
Doğal olarak 10 yıldır var bir birikimi paraya tahvil etmek çok kolay. Kendisi aynı zamanda hukukçu olan bu işbilir evlattan icazet alınmadan bazı işlerin yapılmadığını Ankara’da bilmeyen yok…
Bakan çocuklarının iş bilir olduğu bir dönemde Başbakan’ın oğlu iş takipçiliği mi yapacaktı? Tabii ki o da yetenekli, paralı ve nüfuzlu bir gençti. Ve emniyet Gıda’daki babasının trilyona varan! hissesini sattıktan sonra denizcilik işine girdi. Futbol Federasyonu’na başkan olmak isteyen Hasan Doğan’dan Safran1 adlı kuru yük gemisini satın aldı. Kaç paraya aldığı, ticari sır olduğundan öğrenilemedi….
Şimdi bu yazıyı yazmama neden olan olay ise yine bir bakanın iş bilir çocuğu. Ama bir farkla; bu işbilir evladımız eski bakan çocuğu. Doğu illerimizden birinden seçilen bakan önemli yatırımcı bakanlıkların birinin başındaydı. Görevden alınana kadar AKP’nin en iddialı projelerinden birini yürüttü…
Şimdi gelelim olaya.
Biliyorsunuz, altın yumurtalayan tavuk olan Petrol Ofisi özelleştirildi. Bu kurumun personeli tarafından oluşturulan Yardımlaşma Sandığı’nın mal varlığı ise kaldı. Sandığın İstanbul, Ankara, İzmir; Batman, Adana, Samsun başta olmak üzere büyük illerde gayrimenkulü bulunuyor.
Benim anlatacağım olay Ankara ile ilgili.
Petrol Ofisi Yardımlaşma Sandığı’nın Ankara’nın rantı en büyük bölgesi olan Kızılay civarında 14 tane dairesi var. Bu daireler açık artırma ile ihaleye çıkarıldı. İhaleye teklif verme süresi 16 mart çarşamba günü doldu. Saat 16.59’a kadar bir kişi hariç başvuru yapılmadı. Saat 16.59 da bu iş bilir bakan çocuğumuz elindeki zarfla 14 daire için tekli zarfını verdi.
26 mart pazartesi günü de ihale var. Bakalım ihaleye kimler katılacak veya katılabilecek.
“Katılabilecek” yazdım çünkü geçmişte benzer ihalelere katılamayanlar olduğunu biliyorum.
Dairelerin fiyatını merak edenler sordum, 250 ila 400 bin YTL arasında alıcı buluyormuş…
Paranız ve de yüreğiniz varsa Pazartesi günü Ankara’da yapılacak olan açık artırmaya girin derim.
Benim param yok.
(SAMİ GÖKÇE)