Günün Haberleri   |   Giriş sayfam yap   |   Favorilere ekle   |   Künye   |   İletişim   |   Sitene haber ekle


 
DOLAR
39,4383
EURO
45,4305
IMKB
9.101,000
ALTIN
4.335,200
 
Hava Durumu ANKARA
17 / 31 C°
Değiştir
 
     
 
Medya Spot Google
 
 
 Ana Sayfa  Gündem   Ekonomi   Dünya   Yaşam   Medya   Spor   Magazin   Polis Adliye 
 
TUNCAY GÜNEY"CASUS" ÇIKTI
TUNCAY GÜNEY CASUS  ÇIKTI
 
Ergenekon davasına bakan İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi'nin talebi doğrultusunda MİT'ten gönderilen yazıda, Tuncay Güney'in "casusluk faaliyetleri nedeniyle" kontrol altında alınarak uzun süre izlendiği, ancak hakkında herhangi bir hukuki işlem yapılmadığı kaydedildi.
 
14.3.2009 - 07:25

'Ergenekon' davasının tutuklu sanıklarından olan ve Cumhuriyet gazetesine bomba atılmasıyla ilgili Ataşehir'de yapılan toplantıya katıldığı öne sürülen tutuklu sanıklardan Rasim Görüm, savunmasını yaptı. Silivri Ceza ve İnfaz Kurumları Yerleşkesi'ndeki salonda İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesince görülen davada savunmasını yapan Rasim Görüm, davanın tutuklu sanıklarından Hüseyin Görüm'ün amcası olduğunu söyledi.

Görüm, 24 Mayıs 2008 sabahı maskeli ve silahlı yaklaşık 40 polisin evini bastığını ve kendisine, 'Ergenekon davası için buradayız, bizi uğraştırma, silahlar nerede?' dediklerini öne sürdü. Polisin kendisine, 'Evinde neden Türk bayrağı asılı? Cumhuriyet gazetesi okuyor musun?' gibi sorular yönelttiklerini iddia eden Görüm, taksicilik yaptığı arabada da arama yapıldığını ve her iki yerde de hiçbir şey bulunamadığının tutanakla tespit edildiğini ileri sürdü.

"VELİ KÜÇÜK İÇİN BASKI GÖRDÜM"
Rasim Görüm, polis sorgusunda Danıştay davası sanıklarından Osman Yıldırım'ın kendisini teşhis ettiğinin söylendiğini öne sürerek, ayrıca kendisine 'Muzaffer Tekin ve Veli Küçük'ü tanıdığını söyle' şeklinde telkinde bulunulduğunu iddia etti. Görüm, polise, ailesiyle gittiği Şile gezisinde sadece Veli Küçük'ü gördüğünü ama tanıştırılmadığını anlattığını, polislerden çok baskı gördüğünü, bu nedenle Adli Tıp'ta 'psikolojik baskı gördüğünü' aktardığını dile getirerek, adli tıp raporunu gösterdi.

Yıldırım'ın, kendisinin Muzaffer Tekin'in korumalığını yaptığını ileri sürdüğünü belirten Görüm, 'İstanbul'a 2-3 yıldır gelmemiştim. Sakarya Hendek'te yaşayan bir insan olarak nasıl İstanbul'da yaşayan bir insanın korumalığını yaparım? Ben Muzaffer Tekin'in ev adresini bilmem, iş adresini bilmem. Sadece görmüşlüğüm ve merhabalaşmışlığım vardır' dedi.

"O TOPLANTIYA KATILMADIM"
Rasim Görüm, Muzaffer Tekin'le irtibatı olsaydı, en azından telefon dökümlerinde 2-3 görüşmelerinin ortaya çıkması gerektiğini ama böyle bir şeyin olmadığını savunarak, 'Hiçbir görüşmemizin olmaması, savcıların ifadesiyle, hayatın doğal akışına uygun mudur?' diye konuştu. Ataşehir'de bir villada yapıldığı iddia edilen toplantının olduğu tarihlerde Hendek'te bulunduğunun baz istasyonu kayıtlarından da anlaşıldığını belirten Görüm, aynı tarihlerde Osman Yıldırım ve Alpaslan Aslan'ın bu bölgede bulunduklarının ve gün içinde bir kaç kez görüşme yaptıklarının ise yine baz istasyonu kayıtlarından ortaya çıktığını söyledi.

Görüm, Osman Yıldırım'ın kendi ablasını öldürme, nüfus kağıdında tahrifat yapma ve 18 yaşındaki öz yeğenini pazarlama gibi suçları bulunduğunu iddia ederek, 'Bu tür suçları olan bir adamın savcılar nezdinde niçin muteber bir adam olduğunun nedenini engin tecrübelerinize bırakıyorum' dedi.

'OSMAN YILDIRIM'IN İFADESİ YALAN'
Yıldırım'ın ifadesinin 'yalan' olduğunun söylediklerinin çelişmesinden de anlaşılabileceğini savunan Görüm, Alpaslan Aslan'ı ilk önce 2003 yılında tanıdığını belirttiğini ancak daha sonra 2006 yılında tanıştıklarını söylediğini, eylemler için pek çok kez toplantı yaptıkları Ataşehir'deki evin 'sağdaki daire mi, soldaki daire mi' olduğu sorulduğunda bunu bile söylemediğini ileri sürdü.

Görüm, Yıldırım'ın kendisini Şile gezisindeki resimlerden 'Muzaffer Tekin'in koruması' olarak teşhis ettiğini öne sürerek, 'Toplantı yaptıkları evin sağdaki daire mi, soldaki daire mi, villa mı, apartman dairesi mi olduğunu hatırlayamayacak seviyede birinin fotoğraflara bakıp birini teşhis etmesini beklemek, bir köpekten bilardo oynamasını beklemektir' görüşünü savundu.

Osman Yıldırım'ın, 'Cumhuriyet gazetesini bombalama olayını önce Muzaffer Tekin'in yaptırdığını' söylediğini, iddianamenin bir başka sayfasında yer alan bir ifadesinde, 'Veli Küçük'ten aldığı iş gereği çıkar amaçlı olarak Cumhuriyet'e 2 saldırı düzenlediğini' anlattığını, iddianamenin yine bir başka yerinde ise 'bombalama emrini ve el bombalarını Muzaffer Tekin'in Ataşehir'deki toplantıda verdiğini' öne sürdüğünü kaydeden Görüm, Yıldırım'ın savcılar tarafından yönlendirildiğini iddia etti.

Rasim Görüm, vaatler yerine getirilmediği takdirde Yıldırım'ın bu kez de savcılar hakkında çeşitli suçlamalarda bulunacağını ileri sürdü. Kuvayı Milliye 1919 Derneği ile iddia edildiğinin aksine hiçbir bağlantısının olmadığını, buraya hiç gitmediğini öne süren Görüm, şunları söyledi:

'Akrabalarımla gittiğim gezide çektirdiğim fotoğraf suç mudur? O fotoğrafta amcam var, halam var, amca oğlum var. Herhangi biriyle yan yana fotoğrafım mı var? Ben ailemin geçimini taksicilik yaparak sağlamaktayım. Şu an ailem mağdur durumdadır. Hakkımda toplanacak ya da karartılabilecek hiçbir delil yoktur. Kaçma şüphesi de kaçabileceğim bir yer de yoktur. Ben buradan tahliye edilsem de her gün mahkemenin önünde yatacağım, beraatımı bekleyeceğim. Tahliyemi ve beraatımı talep ediyorum.'

ÇAPRAZ SORGUSU YAPILDI
Savunmasının ardından çapraz sorgusu yapılan Rasim Görüm, Cumhuriyet savcıları Mehmet Ali Pekgüzel ve Nihat Taşkın'ın, 'Muzaffer Tekin'i tanımadığınızı söylüyorsunuz. Ancak aynı karede yan yana olan fotoğraflarınız var. Tanışıklığınızı gizlemenizin özel bir nedeni var mı?' sorusu üzerine, Muzaffer Tekin'in ofisine gitmediğini, bunun yanlış aksettirildiğini ileri sürdü.

Görüm, 'Gizlemiyorum. Tanıyorsam, gördüysem söylerim. Benim sadece merhabalığım var. Hiç muhabbetim yok. Tanımak kavramı ne demek. İddia makamı mahkemeyi yanıltıyor' dedi. Bunun üzerine Savcı Taşkın, Rasim Görüm'e, Hüseyin Görüm'ün barakasında çekilen fotoğrafını göstererek, 'Bu unutulacak bir şey midir? Bu şekilde söylemeniz varsa bağlantınızı gizlediğiniz anlamına gelir' diye konuştu.

Rasim Görüm de fotoğraflardaki kişinin kendisi olduğunu ancak fotoğrafların, Şile'de ailece gidilen bir yerde, konferansta ve barakada çekildiğini belirterek, 'Fotoğraflardan dolayı kurgulanmış bir şekilde huzurdayım' iddiasında bulundu.

Görüm, başka bir soru üzerine de Alpaslan Arslan'ı tanımadığını söyledi. Duruşmada söz alan Muzaffer Tekin de Mahkeme Heyeti Başkanı Köksal Şengün'e hitaben, 'Ben sizin bir bakışınızdan anlıyorum. Meslek hayatınızda belki de 'zul' diyeceğiniz iddia makamı ile çalışıyorsunuz. 'Tertibi gizliyorsunuz' diyorlar. Esas tertibi gizleyenler kendileri. 6 tane topluma mal olmuş insanız. Olmayan ev, olmayan toplantı, olmayan bomba. Hala bunları buradaki namuslu ve dürüst insanlara yamamaya çalışıyorlar. Biz suçlu değiliz. Burada kuvvetli suç şüphesi olan iddia makamıdır' görüşünü savundu.

VELİ KÜÇÜK'E SUÇ DUYURUSU BULUNULMASI İSTENDİ
İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmanın öğleden sonraki bölümünde sanıklar ve avukatları bazı taleplerde bulundu. Tutuklu sanıklardan Kemal Kerinçsiz, Genelkurmay Başkanlığından gönderilen 'Ergenekon tipi bir yapıya ait herhangi bir bilgi ya da belge mevcut değildir' şeklindeki yazının, savcılar tarafından iddianamede değiştirildiğini öne sürdü.

Savcıların bu yazıyı iddianameye 'Böyle bir oluşumun TSK ve Genelkurmay Başkanlığı bünyesinde bulunmadığı' şeklinde koyduğunu ileri süren Kerinçsiz, savcılar hakkında tahrifat suçunu işledikleri gerekçesiyle hukuki işlem yapılmasını istedi. Kerinçsiz'in avukatı Tolga Akalın ise Ergenekon soruşturmasının ilk iddianamesi kabul edildiği için devamında gelen iddianamelerin kabulü konusunda kanun gereği herhangi bir karar verilemeyeceğini öne sürdü.

Taleplerin ardından görüşünü açıklayan Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel, 10 Mart 2009 tarihindeki duruşmada konuşan Veli Küçük'ün Erzurum Cumhuriyet Savcısı ve bu davanın savcılarına tehdit ve hakarette bulunduğunun anlaşıldığını kaydetti. Savcı Pekgüzel, Küçük hakkında gereğinin yapılması için Silivri Cumhuriyet Başsavcılığı'na suç duyurusunda bulunulmasını talep etti.

MİT TUNCAY GÜNEY'İN CASUSLUK FAALİYETLERİNİ İZLEMİŞ
Taleplerin ardından, Mahkeme Heyeti Başkanı Köksal Şengün, dosyaya gönderilen evrakları okudu. Avukat Tolga Akalın'ın talebi doğrultusunda 'İstihbarata karşı koyma faaliyetleri' (Casusluk) kapsamında MİT yasalarının 4 ve 6. maddeleri dikkate alınarak, Tuncay Güney hakkında işlem yapılıp yapılmadığına ilişkin MİT'e gönderilen yazıya cevap verildiği görüldü.

EMNİYETTEKİ SORGUYA İSTİHBARAT ŞUBESİ KATILMAMIŞ
MİT'in yazısında Güney'in şüpheli temasları nedeniyle kontrol altına alındığı, ancak Güney hakkında herhangi bir tahkikat işleminin bulunmadığı belirtildi. MİT tarafından Tuncay Güney'in 2001 yılındaki mülakatına ilişkin 6 CD'nin yapılan dökümünün de mahkemeye gönderildiği kaydedildi. Yine İstanbul Organize Suçlar Şube Müdürlüğü'nden gönderilen yazıda da, 2001 yılında Tuncay Güney ile yapılan mülakata İstihbarat Şubesi'nden polislerin katılmadığı bilgisi yer aldı.

Kuvayı Milliye 1919 Derneği hakkında bilgi vermek isteyen Çınar Mustafa Altınbaş'ın 15 Temmuz 2008 tarihinde alınan emniyet ifadesi ve 8 Ekim 2008 tarihindeki savcılık ifadesi de dava dosyasına geldi. Bunun üzerine Başkan Şengün, Muzaffer Tekin ve Kemal Kerinçsiz ile bu derneğin üyesi olan sanıklara Çınar Mustafa Altınbaş'ı tanıyıp tanımadıkların sordu.

Bu kişilerden Hüseyin Görüm ve Oğuz Alparslan Abdulkadir, Altınbaş'ı tanıdığını belirterek, ara sıra derneğe geldiğini söylediler.Kerinçsiz de, iddianamenin mahkemede olmasına rağmen savcıların delil toplamaya devam ettiğini belirterek, kanuna göre yürüyen davayla ilgili savcıların ifade alamayacaklarını, bu nedenle bu ifadenin geldiği makama iade edilerek delil sayılmamasını talep etti. Başkan Şengün, talepleri değerlendirmek amacıyla duruşmaya ara verdi.

GAZETEPORT



Arkadaşına Gönder   Yazdır   Önceki sayfa   Sayfa başına git  
  Toplam yorum 0   Onay bekleyen 0  


Yorumunuz editörlerimiz tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.
 

Bu haber henüz yorumlanmamış...

  Bu kategorideki diğer haberler


ÖYMEN,"BİRİNİ TUTUKLARSANIZ, BİN BALBAY ÇIKAR"

SAADET PARTİSİ: "ABD'YE TAAHÜT VERİLMEMELİ"

10 BİN YENİ POLİS ALINACAK!
»  "BAŞBAKAN'A TEHDİT MECLİS GÜNDEMİNDE"
»  "GENELKURMAY BAŞKANLARI GÖZALTINA ALINABİLİR"
»   EVRİM TEORİSİNİ MÜSLÜMANLARDAN ÇALDILAR!
»  WASHİNGTON BELEDİYESİNİ KARIŞTIRAN TÜRK
»  TURAN ÇÖMEZ'E YAKALAMA EMRİ
»  ERDOĞAN'A "İKİNCİ PEYGAMBER" BENZETMESİ
»  DAVETSİZ MİSAFİR KONUŞTU
»  İŞTE YENİ ÖNLEM PAKETİ
»  ÖZDEN ÖRNEK'İN İFADESİ ALINACAK
»  ARINÇ'TAN TSK'YA JET YANIT
»  OBAMA'NIN AJANLARI TÜRKİYE'DE
»  BÜLENT ARINÇ'TAN FLAŞ AÇIKLAMALAR
»  DOĞAN YAYIN HOLDİNG'DEN TEMİNAT AÇIKLAMASI
»  MECLİS BAŞKANI TOPTAN, ARINÇ'I UYARDI
»  İMAMLARA 'TÜBİTAK' DERSİ
»  HASTANE'DE KAVGA, BAŞHEKİMİ YEDİ
»  ERSÖZ'ÜN GATA'YA SEVKİNE SORUŞTURMA
»  BAKAN'DAN İŞ İSTEYEN KADINA 'ALAYLI' CEVAP
»  "ANAYASA’YI TOPYEKUN DEĞİL KISMEN DEĞİŞTİRECEĞİZ"
»  BÜLENT ARINÇ'IN SÖZLERİNE TSK'DAN SERT TEPKİ
»  TARAF'TAN ORTALIĞI KARIŞTIRAN İDDİA
 
  ÇOK OKUNANLAR
  YAZARLAR

 
EMİN VAROL
 
GAZETEC? ACI S?YLER !

 
Ercan Deva
 
Hatalar Zinciri ve Ortak Akıl

 
MURAT ŞAHİN
 
Matematik Ucuzlugu

 
Cahit Saraçoğlu
 
100 Milyar Liralık Destek Alacaklar
  ÇOK YORUMLANANLAR
  ANKET
Ekrem İmamoğlu CHP Genel Başkanı Olmalı mı?
Evet
Hayır
İlgilenmiyorum
 Sonuçları göster   
 
 
RSS

Add to Google
Medya Spot'ta yayınlanan her türlü yazı ve haber kaynak belirtilmeden kullanılamaz.  Sayfalarımızda kaynak belirtilerek yayınlanan haberler ilgili kaynağa aittir ve bu haberlerin kopyalanması durumunda, tüm sorumluluk kopyalayan kişi / kuruma ait olacaktır. Başka kaynak veya gazeteden alıntı yazarlar ve site yazarlarına ait yazılardan dolayı Medya Spot sorumlu tutulamaz.