| Alman Welt am Sonntag gazetesine demeç veren Erdoğan, Türkiye Cumhuriyeti kurulduğundan bu yana tüm anayasalarda din ve devlet işlerinin ayrı olduğunun belirtildiğine dikkati çekerek, ''Din ve devlet işlerinin ayrı olması, modern Türkiye'nin temel değerlerinden biridir. Bu ilke, devletin kurucusu Atatürk'ün ortaya koyduğu gibi yaşamaktadır. Ve bu asla değişmeyecektir'' dedi.
Başbakan Erdoğan, ''din ve devlet işlerinin ayrı olmasını ciddiye almıyorlar'' şeklinde kendilerine yöneltilen suçlamanın haksız olduğunu ifade ederek, ''Böyle bir suçlama için hiçbir gerekçe yok. Partimi ve beni tanıyanlar bu suçlamanın haksız olduğunu bilir'' dedi.
Erdoğan, kızı Esra'nın başörtüsü takmasına ilişkin bir soruya da ''Benim eşim ve kızım inançlı Müslümandır. Kuran'da da bir kadının başörtüsü takması hükmü var. Benim kızım da Kuran'a saygı duyduğu için bu kuralı uyguluyor. Ayrıca kızım başörtüsünü şık buluyor. Ve başörtüsünü moda sebebiyle takıyor'' karşılığını verdi.
Üniversitelerde türban yasağını da yanlış bulduğunu kaydeden Başbakan Erdoğan, ''Demokratik bir ülke dini özgürlükleri garanti altına almalıdır. Buna, vatandaşların barışcı ve yasalarla çelişmediği müddetçe, dini düşüncelerini sembollerle ifade etmesi hakkı da dahildir'' dedi.
Başbakan Erdoğan, üniversitelerde başörtüsünü serbest bırakmak için araştırma içinde olduklarını belirterek, ''Böyle bir adımı doğru buluyorum. Bunu din ve devlet işlerinin ayrılığı ilkesini zayıflatmak için değil, Türkiye'nin vatandaşlarına daha fazla dini özgürlükler sağlaması için istiyoruz'' diye konuştu.
Erdoğan, Fransa'daki başörtüsü yasağı konusunda ise ''Yasaklama, bir konuyu irdelerken Fransızların kullandığı bir yöntem. Ancak Türkler, laikliğin Anglo-Sakson yorumunu daha uygun buluyor. İnsanlara 21. yüzyılda bir şeyleri yasaklamayı saçma buluyoruz'' dedi | 
Arkadaşına Gönder
Yazdır
Önceki sayfa
Sayfa başına git
