Radikal Gazetesi'nde Ahmet Kıvanç imzasıyla yer alan haberde Maliye Bakanı Kemal Unakıtan'ı, 1995-1998 yıllarında yöneticilik yaptığı Albaraka Türk'ün aracılık ettiği bazı hayali ihracat işlemlerine ilişkin suçlamalardan kurtarmak amacıyla, yedinci kez Meclis gündemine getirilen af hükmü, Adalet Komisyonu'nda sessiz sedasız kabul edildi.
Geçen yıl, 'torba kanuna' konulan ve CHP'nin muhalefetiyle Genel Kurul'da son anda yasadan çıkarılan af düzenlemesi bu kez Kaçakçılıkla Mücadele Kanunu tasarısında yer aldı. Dün, tasarıya gizlenen düzenlemeyi atlayan CHP'liler, bugün ilgili maddenin yeniden ele alınmasını isteyecek.
Daha önce altı kez gündeme gelen, 'Unakıtan'la ilgili af' son olarak geçen yıl ekimde kabul edilen bazı kamu alacaklarının tahsil ve terkinine ilişkin torba kanun tasarısına konuldu. Kanunun 3. maddesinin (c) fıkrasındaki hüküm şöyleydi: "Sahte veya muhteviyatı itibarıyla yanıltıcı belge düzenleme veya bu belgeleri kullanma fiillerinin aracılı ihracat suretiyle işlenmesi halinde (dış ticaret sermaye şirketleri ve sektörel dış ticaret şirketleri ile mali kurumlar dahil) bu fiillere ilişkin cezalar imalatçı ve tedarikçi ihracatçılar hakkında hükmolunur." CHP, bu düzenleme tasarıdan çıkarılmadığı takdirde Genel Kurul'u bloke edeceğini ilan edince hükümet geri adım atmış ve ilgili madde Genel Kurul'da metinden çıkarılmıştı. Benzer düzenleme bu kez de, Adalet Komisyonu'nda görüşülen Kaçakçılıkla Mücadele Kanunu tasarısının 3. maddesine, tasarı hükümetten TBMM'ye gönderilirken konuldu. Tasarının üçüncü maddesi, kaçakçılık fiillerine ilişkin 'suçlar ve kabahatler'i düzenleyen, 18 fıkradan oluşuyor. Hayali ihracata verilecek ceza da 16. fıkrada şöyle düzenleniyor: "İhracatın aracı şirket üzerinden yapılması halinde, bu madde hükümlerine göre ceza yaptırımı imalatçı veya tedarikçi ihracatçılar hakkında uygulanır. Aracı şirket yetkilileri, bu durumu 'bilerek' ihracatı gerçekleştirdikleri takdirde bu madde hükümlerine göre cezalandırılır."
Gümrük müfettişlerince naylon fatura düzenlemek amacıyla bünyesinde 90 tabela şirketi bulunan ASCOR'un adlarına hayali ihracat gerçekleştirdiği bazı firmalarla ilgili 'gümrük kaçakçılığı' soruşturması raporunda, Unakıtan, ihraç işlemine aracılık yapan Al Baraka Türk'ün yöneticisi olarak 'teşekkül halinde hayali ihracatçılık ve evrakta sahtekârlıkla' suçlanıyor.
ALBARAKA DA KURTULACAK
Kaçakçılıkla Mücadele Kanunu'nda dün kabul edilen düzenleme, Genel Kurul'dan da aynen geçerse, suçlamaya esas teşkil eden hayali ihracatın sadece ihracatı bizzat yapan şirketler sorumlu olacak, ihracata aracılık eden Al Baraka Türk ve onun yöneticilerine ilişkin suçlamalar ise düşecek. Mahkeme, Albaraka Türk'ün o dönemki yöneticilerinden Unakıtan'ın, dokunulmazlığı kalktığında ihracatın hayali olduğunu 'bilerek' yaptığını kanıtlamak zorunda kalacak. Öte yandan, dün Adalet Komisyonu'ndaki görüşmelerde Unakıtan'la ilgili fıkra hiç tartışılmadı. Radikal'in sorusu üzerine CHP'li komisyon üyesi Yüksel Çorbacıoğlu, söz konusu fıkranın Unakıtan'la ilgili konuyu nasıl etkilediğini bürokratlardan öğrendikten sonra, bugünkü komisyon görüşmelerinde tekrar müzakere talebinde bulunacaklarını söyledi.
HAYALİ İHRACATTA CEZA İNDİ
29 maddeden oluşan tasarının üç maddesi dün kabul edildi. Hayali ihracat suçuna verilecek cezalarda artış öngören düzenlemeden geri adım atıldı. Mevcut kanuna göre, hayali ihracata şu an, ihraç edilen malın beş katından az ve 10 katından fazla olmamak üzere para cezası öngörülüyor. Tasarıda, bu suçlar TCK'nın nitelikli dolandırıcılık hükümleri arasına alınmıştı.
Nitelikli dolandırıcılığın cezası ise iki yıldan yedi yıla kadar hapis. Dün, ithalat suçlarıyla ihracat suçları arasında eşitlik amacıyla hayali ihracatın cezası bir-beş yıl hapis, 10 bin güne kadar da adli para cezasına çevrildi. Böylece, hayali ihracat, tutuklanmayı gerektirecek suç olmaktan çıkarıldı. |