Türban gündemiyle olağanüstü toplanan Üniversitelerarası Kurul'un, 90 üniversite temsilcisi imzasıyla yayınlanan bildirisinde YÖK Başkanı Prof. Dr. Ziya Özcan, Türk üniversitelerini temsil edemeyeceği gerekçesiyle istifaya davet edildi.
Üniversitelerarası Kurul'un (ÜAK) Akdeniz Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mustafa Akaydın’ın başkanlığında, Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi'nde gerçekleştirilen olağanüstü toplantıya 90 üniversiteden 131 temsilci katıldı.
Kurul sonrasında kurul tarafından bildiri yayımlanırken, ÜAK Başkanı Prof. Dr. Akaydın oybirliğiyle kabul edildiğini belirttiği bildiriyi açıkladı. Bildiride, YÖK Başkanı Özcan'ın son dönemde rektörlere yönelik olarak sık sık soruşturmadan sivil amirliğinden söz ederek baskı yapmaya çalıştığı ifade edildi. Bildiride YÖK Başkanı’nın göreve geldiği günden bu yana ifade ettiği özgürlük ortamının tam tersine merkeziyetçi ve otoriter bir durumun ortaya çıkmasına sebep verdiğine değinildi. Bildiride, “Cumhuriyetin temel nitelikleri, kişi hak ve özgürlüklerinin sınırlandırılmasına gerekçe gösterilemez' gibi sözlerle kişi hak ve özgürlüklerine sanki cumhuriyetin temel niteliklerine engelmiş gibi asla kabul edilemeyecek ifadeler kullanması nedeniyle, Türk üniversitelerini temsil edemeyecek konuma geldiği için istifaya davet ediyoruz. Sayın YÖK Başkanı bu davete uymadığı taktirde Sayın Cumhurbaşkanımıza üniversitelerimizin içine düşürüldüğü kaosun daha da büyümemesi ve YÖK'te hukukun üstünlüğünün geçerli kılınması için kendisinin görevden almasını arz ederiz” denildi.
-“DÜZENLEMEYE GEREK OLDUĞU AÇIKÇA BİLDİRİLMİŞTİR”-
Bildiride, Anayasa’nın 10 ve 42’nci maddelerindeki değişikliğin onaylanmasının ardında YÖK Başkanı’nın 24 Şubat 2008 tarihinde rektörlere bir yazı gönderdiği anımsatılırken, söz konusu yazının ciddi problemlere yol açtığına işaret edildi. Bu yazı doğrultusunda çok az üniversitenin türbanlı öğrencileri üniversite binalarına aldığı kaydedilen bildiride, bu durumun üniversitelerde kargaşaya yol açtığına değinildi. Anayasa hükümlerinin genel bir çerçevede verildiği ve sınırlarının yasalar ile belirlendiğine dikkat çekilen bildiride şöyle denildi:
“Nitekim Anayasa’nın 42’nci maddesinde yapılman son değişikliğin de bir genel çerçeve çizdiği ve buna uygun düzenlemenin kanunla yapılması gerektiğinde kuşku yoktur. Bizzat 42’nci maddede yer alan ‘bu hakkın kullanımının sınırları kanunla belirlenir’ ifadesinin başka bir şekilde anlaşılması mümkün değildir. Nitekim anılan Anayasa değişikliğinin onaylanması hakkındaki Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı’nın yazısında, ‘bazı vatandaşlarımızın endişelerinin de anlayışla karşılanmasında ve bu endişeleri giderecek düzenlemelerin de hayata geçirilmesinde zorunluluk bulunmaktadır’ denilmektedir. Bu ifadede sözü edilen düzenlemenin kanunla yapılması gereken bir düzenleme olduğu ve 42’nci maddede sözü edilen kanun olduğuna kuşku yoktur. Aynı şekilde 2547 sayılı Yükseköğretim Kanunu’nun Ek 17’nci maddesinde değişiklik yapılması hakkındaki kanun teklifi gerekçesinde de böyler bir kanuni düzenlemeye ihtiyaç duyulduğu açıkça bildirilmiştir.”
-“YÖK BAŞKANININ AÇIKLAMASI OLSA OLSA SİYASİ BİR BEKLENTİYE CEVAP OLABİLİR”-
Prof. Dr. Akaydın tarafından okunan bildiride, YÖK Başkanı’nın yaptığı açıklamaya değinilerek, kurul başkanının kendisinde olmayan yetkileri kullanarak, rektörler ve üniversitelerin yetkili kurullarını suç işlemeye teşvik ettiği savunuldu. Bildiride, “anılan yazısında belirtildiği gibi, ‘toplumumuzun estetik anlayışının yansıtma, bir hakkın kötüye kullanılmasına izin verilmeme’, kimin nasıl belirleyeceği veya teşhis edebileceği belli olmayan bir şekilde ‘kimlikleri teşhis edebilme gibi’ son derece subjektif ve kişiden kişiye değişecek ölçütler ileri sürülerek anılan anayasa değişikliğinin doğrudan uygulanması gerektiğini söyleyebilmenin hukuki temeli olamaz” denildi. Söz konusu değişikliğin doğrudan uygulanması isteğinin hukuki olamayacağı belirtilen bildiride, “olsa olsa bir siyasi değerlendirme veya beklentiye cevap verme olabilir” denildi.
-“BİZ CUMHURİYETİN REKTÖRLERİYİZ”-
Bildirinin okunması sonrasında ÜAK Başkanı Prof. Dr. Akaydın gazetecilerin sorularını yanıtladı. Gazetecilerin AKP Genel Baykan Yardımcısı Dengir Mir Mehmet Fırat’ın türbanlı öğrencileri üniversiteye almayan rektörler hakkında “Cumhuriyet Savcılarını göreve çağırıyoruz, rektörler suç işliyor” açıklamasını sorması üzerine, “Biz Cumhuriyetin temel ilkesini, felsefesini yaşatmaya son derece kararlı, sorumluluk taşıyan onurla dimdik ayakta duran rektörleriz. Bunu göğüslemeye hazırız. Biz Cumhuriyetin rektörleriyiz. Onlar da Cumhuriyetin savcıları, onlar da Türkiye’nin temel ilkelerini korumakla yükümlüler biz de” yanıtını verdi.
-“ORTALIĞIN GERİLMESİNİ İSTEMİYORUZ”-
Prof. Dr. Akaydın, gazetecilerin hangi rektörün siyasi baskı nedeniyle kurul toplantısına gelemediği ve hangi üniversitelere örgüt renkleri bulunan kisve altında girilmeye çalışıldığı yönündeki soruya ise, isimleri açıklamak istemediği yanıtı verdi. Akaydın, “Çünkü biz ortalığın gerilmesini istemiyoruz. Son derece gereksizdir. Bizde elimizden geldiği kadar üniversitelerimizde eğitim ve araştırmanın sürdürülebilmesi için tüm gücümüzle devam edeceğiz” dedi.
Akaydın, bir soru üzerine ÜAK tarafından YÖK üyeliği için seçilmesine karşın YÖK başkanlığı tarafından veto edilen Prof. Dr. Celal Şengör’ün isminin tekrar seçim yapılmadan geri gönderileceğini bildirdi.
-YÖK BAŞKANI NE ZAMAN İSTERSE GÖRÜŞEBİLİRİZ”-
Bir gazetecinin YÖK Başkanı Prof. Dr. Özcan’ın rektörler ile görüşme talep etmesi halinde nasıl yanıt vereceklerini sorması üzerine Prof. Dr. Akaydın, “YÖK Başkanı Türkiye’deki üniversitelerimizin, bizim sicil amirimizidir. Ne zaman isterse o zaman görüşebilir. Taten toplantımıza davet ettik, gelmedi. Burada da görüşebilirdik” dedi. Bir gazetecinin de YÖK Başkanı Özcan’ın “Dayak atmayacağız”, “öç almayı düşünmüyor” gibi sözlerini hatırlatması üzerine, “”Zaten cevap sorunuzun içinde var. Bir akademisyenin rektörlere böyle kelimeler kullanması ne kadar yakışır. Sizin takdirinize kalmış” yanıtını verdi.
Akaydın, Ek 17’nci maddenin değiştirilmesi sonrasında alacakları kararı ise, söz konun maddenin değiştirilmesi sonrasında değerlendireceklerini söyledi.