BBP Genel Başkanı Muhsin Yazıcıoğlu, ''Dağdaki, elinde silahı olan eşkıyaya 'kardeşim' diyerek demokratik haklardan yararlanamazsınız'' dedi. Yazıcıoğlu, geçirdiği rahatsızlık sonucu Ufuk Üniversitesi Dr. Rıdvan Ege Hastanesi'nde tedavi altına alınan tiyatro sanatçısı Nejat Uygur'u ziyaret etti. Uygur'un, tedavi gördüğü yoğun bakım ünitesinden yarın servise alınacağını öğrenen Yazıcıoğlu, Uygur'un hastanede bekleyen eşi Nejla ile oğulları Süheyl ve Behzat Uygur ile bir süre sohbet etti. Yazıcıoğlu, Uygur ailesi tarafından hastaneden uğurlanırken, ''Türk tiyatrosunun en değerli insanlarından Nejat Uygur'a Allah'tan şifa diliyorum'' dedi. Türk milletinin çeşitli bunalım dönemleri geçirdiğini ve Nejat Uygur'un bu gerginlikleri dağıtarak mutluluk verdiğini ifade eden Yazıcıoğlu, ''Umarım, uzun yıllar daha Türk tiyatrosuna hizmet eder'' diye konuştu. Uygur kardeşler ise babalarının rahatsızlığı dolayısıyla ziyarette bulunan ve telefonla arayarak geçmiş olsun dileklerini ileten herkese teşekkür ettiklerini söylediler. Daha sonra gazetecilerin sorularını yanıtlayan Yazıcıoğlu, bir gazetecinin ''DTP, İstanbul milletvekili Sebahat Tuncel, terör örgütü için 'kardeşlerimiz' ifadesini kullanmıştı. Genel Başkanları Ahmet Türk de 'bırakıp gideriz' şeklinde konuşmuştu.

Bu açıklamaları nasıl değerlendiriyorsunuz?'' sorusu üzerine ''Dağdaki, elinde silahı olan eşkıyaya 'kardeşim' diyerek demokratik haklardan yararlanamazsınız'' yanıtını verdi. Yazıcıoğlu, bu çelişkiden kurtulunması gerektiğini vurgulayarak, bir siyasi partinin, terör örgütü ile bağlarını kesmek zorunda olduğunu kaydetti. ''Şiddet ve terörü lanetlemeden, metot olarak kabul etmeyeceğini açıklamadan ve bu anlamda güven vermeden siyasetçi olunamayacağı'' belirten Yazıcıoğlu, DPT'lilerin, ülke ve millet için terör örgütü ile bağlantısını kesmesi gerektiğini, kestiklerini de sözleri ve davranışları ile ortaya koymak zorunda olduklarını söyledi. Yazıcıoğlu, DPT'nin söylemlerinin anayasaya sadakat yemini ile bağdaşmadığını söyledi.

YENİ ANAYASA TARTIŞMALARI

 Gazetecilerin, hazırlanmakta olan yeni anayasa çalışmalarına ilişkin görüşlerini sorması üzerine de Yazıcıoğlu, anayasa taslağının, sivil kişiler tarafından yazılmasının, sivil olduğu anlamına gelmeyeceğini belirterek, ''Bir anayasa metni asker tarafından yazıldığında demokratik açılımdan yoksun, siviller tarafından yazılınca demokratiktir diye bir kural yok'' dedi.

Anayasanın ruhunda ve kurgusunda sivil bir mantığın olmasının önemine işaret eden Yazıcıoğlu, Türkiye'nin çağdaş ve demokratik bir anayasaya gereksinim duyduğunu belirtti. Yazıcıoğlu, referanduma kadar anayasa taslağının tartışılacağını anımsatarak, taslağın, Türkiye'nin ülkesi ve milleti ile bölünmez bütünlüğünden taviz vermeden özgürlük sağlayan ama bunu yaparken ülke bütünlüğünü tehlikeye atmayan bir içeriğe sahip olması gerektiğini kaydetti.

''Gazetelere yansıdığı kadarıyla bir çok yerde Türk kelimesi çıkarılarak vatandaş kelimesi kullanılmış, bunu nasıl değerlendiriyorsunuz?'' sorusu üzerine Yazıcıoğlu, ''Bütün üzerinde tartışmak lazım. Bir taraftan 'Türkiye Cumhuriyeti'ne vatandaşlık bağı ile bağlı herkes Türktür' diyeceksiniz, diğer yandan Türk kelimesinden rahatsızlık duyacaksınız. Bu olmaz, olacak şey değildir'' dedi.