Üniversitelerden ilişiği kesilen öğrencilere af önerisi getiren kanun teklifiyle ilgili TBMM'de basın toplantısı düzenleyen Yazıcıoğlu, gazetecilerin Şırnak ve Diyarbakır'da 15 askerin şehit edilmesiyle ilgili sorularını yanıtladı.Terörden en fazla zarar gören ülkelerin başında Türkiye'nin geldiğini, Türk halkının her sabah teröre verilen kurbanların acılarıyla uyandığını belirten Yazıcıoğlu, dünkü çatışmalarda şehit olan askerlerin ailelerine başsağlığı diledi.
Her şehit haberi geldiğinde daha kuvvetli bir şekilde ''Kanlarının yerde kalmayacağı, vatanın bölünmeyeceği, devletin yıkılmayacağı, hainlerin başarılı olamayacağı'' gibi sözlerle milletin yüreğinin ferahlatılmaya çalışıldığını ifade eden BBP Genel Başkanı Yazıcıoğlu, şunları söyledi: ''Bu demeçler kanı durdurmaya yetmiyor. Terör okşanarak çözülmüyor, terör yumuşak tedbirlerle geriletilmiyor. Terör, sonuç alacağı umuduna kapıldıkça daha da azgınlaşıp artıyor. Eğer parlamento çatısı altına kadar gelmiş olan bazı gafiller, her gün dağlarda güvenlik güçlerine pusu kuran, mayın döşeyen, kurşun sıkan örgüt mensuplarına, 'Terörist diyemem, onlar benim kardeşim' gibi tabirler kullanıyorsa, bu onları umutlandırıyor demektir.''
-''MECLİS, HÜKÜMETE YETKİ VERMELİ''-
Terörün silahlı bir propaganda aracı olduğunu, bunu kullananların amacının Türkiye Cumhuriyeti Devletinin bütünlüğünü bozmak ve ülkeyi bölmek olduğunu dile getiren Muhsin Yazıcıoğlu, Türkiye'nin Irak ile yaptığı anlaşmada, ''Sıcak takip'' konusunun askıya alınmasını eleştirdi. Yazıcıoğlu, sıcak takip hakkının, Birleşmiş Milletler tarafından ülkelere verildiğini hatırlatarak, ''Türkiye bu hakkını sürekli öteleyerek, terörle mücadele etme imkanına sahip değildir'' diye konuştu.Terörle mücadelenin sadece toprakların içinde değil, dışarıda da yapılması gerektiğini vurgulayan BBP lideri Yazıcıoğlu, şöyle devam etti:''Bu topraklarımızın ötesindeki sınır, Irak'ın kuzeyi değildir. Topraklarımız ötesindeki sınır, dünyanın her noktasıdır. Bu ABD de dahil olmak üzere... Yani bizim ülkemizde terör eylemi yapanlara destek nereden geliyorsa, Washington'dan geliyorsa orası, başka bir yerse orası, Türkiye bunu doğru belirlemek ve bu mücadeleyi doğru yapmak zorundadır. Sürekli savunmada kalarak, 'himaye etmeyiniz' demekle terörü çözme imkanımız gözükmüyor. TBMM; silahlı kuvvetlerimize sınır ötesi operasyon için ihtiyacı duyduğu anda karşılanmak üzere hükümete yetki vermelidir. Hükümet de ordumuza bu güveni vermelidir. Güvenlik gücümüz, arkasında siyasi kararlılık bulursa her şeyi yapar. Güvenlik güçlerimizin, bu kararlılığı gösterebilmesinin yolu siyasi kararlılıktan geçiyor. Eğer bu siyasi irade ve kararlılık ortaya konmazsa, güvenlik güçlerimiz içeride sineklerle mücadele etmeye devam eder. Esas olan sineklerle mücadele değil, o sinekleri üreten bataklıkla mücadeledir.''
-DTP'YE ÇAĞRI-
BBP Genel Başkanı Muhsin Yazıcıoğlu, bir gazetecinin; ''DTP Grup Başkanvekili Selahattin Demirtaş, yaptığı yazılı açıklamaya '14 evladımızı yitirdik' diye başladı. Bu açıklamayı samimi bulmuyor musunuz?'' sorusu üzerine, ''İlk defa bir adım atmış oluyorlar. Bunun bir öte adımı da terör örgütüne 'terör örgütü' diyecekler, terörü kınayacaklar, şiddeti kınayacaklar. Bu kararlılığı österecekler. Başka yolu yok'' dedi.Bir taraftan insan hakları, demokrasiden bahsedildiğini, diğer tarafta ise şiddet unsurlarıyla kol kola girildiğini ifade eden Yazıcıoğlu, ''Bu imajı değiştirmek mecburiyetindeler. Tabii ben kimsenin döşüne, imanına metre koyup ölçecek de değilim. Samimiyet testi yapacak durumda da değiliz. Samimiyet, söze, davranışa, eyleme yansıyacak. Yoksa yarım yamalak şeylerle sadece terör örgütüne güç vermiş olunur'' diye konuştu.-ÜNİVERSİTE ÖĞRENCİLERİ İÇİN AF TEKLİFİ-
Muhsin Yazıcıoğlu, basın toplantısında TBMM başkanlığına sunduğu Yüksek Öğretim Kanununda Değişiklik Yapılması Hakkındaki Kanun Teklifi ile ilgili de bilgi verdi.Üniversite öğrencilerinin çok zor şartlar altında üniversiteyi kazandığını, ancak çeşitli psikolojik ve ailevi nedenlerle kayıtlarının silindiğini anlatan Yazıcıoğlu, bu durumdaki öğrencilere bir kez daha kaldıkları yerden devam etme şansı verilmesi gerektiğini söyledi. Kanser tedavisi gördüğü sırada üniversiteden ilişiği kesilen bir öğrencinin mektubunu okuyan Yazıcıoğlu, ''Bunun gibi dramatik pozisyonu olan yüzlerce öğrenciden mektup aldım. Milletvekillerini bu teklife destek vermeye çağırıyorum'' dedi.Basın toplantısına katılan Görkem Yöntur isimli öğrenci de 2003 yılında üniversiteden ilişiğinin kesildiğini belirterek, ''Türkiye'de çeşitli nedenlerle mağdur olmuş 700 bin öğrenci var. Hükümetten bu kanun teklifine destek olmasını bekliyoruz'' diye konuştu. Kanun teklifi, Yüksek Öğretim Kurumlarında, hazırlık ve ara sınıflar dahil, bütün sınıflarda ön lisans ve lisans düzeyinde öğrenim yapan öğrencilerden, 1981-1982 eğitim öğretim yılından 2005-2006 eğitim öğretim yılı sonuna kadar her ne sebeple olursa olsun ilişikleri kesilmiş veya kesilme durumuna gelmiş öğrencilere yeni bir sınav hakkı verilmesini öngörüyor.