Plan ve Bütçe Komisyonu'nda Başbakanlık ve bağlı kuruluşlarını bütçe görüşmelerinde Bakan Şahin, YİMPAŞ soruları karşısında "Bu hükümet nereye yetişecek kardeşim" dedi.

TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda, Başbakanlık ve bağlı kuruluşların bütçeleri benimsendi.
Milletvekillerinin eleştiri ve sorularına yanıt veren Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Mehmet Ali Şahin, SPK'nın, holdinglerin yasalara aykırı para toplayamaması için ileriye dönük tedbirleri içeren bir hazırlık yaptığını; bunun, Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Abdüllatif Şener'e sunulmuş olması gerektiğini söyledi.

Bu holdinglere para veren yurtdışındaki bir takım vatandaşların mağdur olduğunu ifade eden Şahin, ''Ellerinde doğru-dürüst belge yok. Herhangi bir yerde ayaküstü paralar verilmiş, kimin imzası olduğu belli olmayan bir takım yazılar var. Resmi açıdan da bir takım zorluklarla karşı karşıyalar. Ticaret kanunları hükümlerine tabi bir ilişkiyle karşı karşıyayız'' diye konuştu.

Şahin, zaman zaman, ''devlet bu işe sahip çıksın, hükümet bu mağduriyeti önlesin'' denildiğini belirterek, ''Bu holdinglere para yatıran insanların, holdingler tarafından para ödenmediğinde, Hazinenin ve devletin bir garantisi falan yok ki bankalar gibi. Bir takim holdingler para toplamış, bunları hiç etmiş, devlet bunları ödesin. Kardeşim, devlet nereye yetişecek Allah aşkına...

Zaten bankalardan dolayı 60-70 milyar dolar milletin cebinden çıkmış. Şimdi bir de bunu ödeyelim... Tabii bununla ilgili yapılacak başka işler varsa yapılmalı. Mağdur olmuş vatandaşlarımızın hakkını korumak bakımından iktidar-muhalefet fark etmez, bir çözüm bulunmalı. Bu işi yapanlar, suçları sabitse, yargıya intikal etmiş, ben bakan olarak suçluları suçlu ilan edip cezalandırma imkanına sahip değilim. Şunu biliyorum ki 100'den fazla savcılığa suç duyurusunda bulunulmuş.

17 tanesi, YİMPAŞ ile ilgilidir. Onunla ilgili dosyalar savcılıklardadır. Hatta açılmış davalar var, bir kısmı af yasaları dolayısıyla ortadan kaldırılmış. Gönlümüz arzu eder ki bu tür yanlışları yapan insanlarla ilgili, mutlaka yargı süreci kamu vicdanını da rahatlatacak, mağdur insanlarının sorununa çözüm bulacak adımlar atsın. Yasal bir takım boşluklar varsa, onların doldurulması da yasama organın görev alanına düşer.''

-FUTBOL FEDERASYONU-

Şahin, CHP'li üyelerin, Futbol Federasyonu Başkanı Haluk Ulusoy'a ilişkin sorularına yanıt verirken de ''Futbolda hiçbir bir gölge, kirlilik olmasını istemiyorum. Futbol Federasyonu gibi Türkiye'nin ilk özerk federasyonunun yöneticilerinin mutlaka her türlü şaibeden, her türlü yanlıştan uzak olması gerektiğini düşünüyorum'' dedi.

Başbakanlık Teftiş Kurulunun, Ulusoy hakkında geçmişteki başkanlık dönemiyle ilgili bazı usulsüzlük iddialarını içeren bir rapor hazırladığını, bu raporu eski Başkan Levent Bıçakçı'ya gönderdiğini, onların da hukuk davaları açtığını anlatan Şahin, daha sonra cezai yönden işlem yapılması için dosyaları Ankara Cumhuriyet Başsavcılığına kendisinin gönderdiğini, Ulusoy ve bazı yöneticiler hakkında kamu davası açıldığını anımsattı.

Futbol Federasyonu Yasasının, Başbakanlık Teftiş Kurulunun olumsuz rapor sunması durumunda, federasyon başkanı ve yönetimi hakkında spordan sorumlu bakana Futbol Federasyonu Genel Kurulunu olağanüstü toplantıya çağırma yetkisi verdiğini ifade eden Şahin, ''Şu anda yürürlükte bulunan yasal çerçevede bir görev ve sorumluluğum var. Şu sırada son derece yoğunum, henüz daha değerlendirme imkanı bulamadım. Yasalar bana spordan sorumlu bakan olarak hangi görev ve sorumluluğu yüklemişse kullanacağım'' dedi. ''Futbol federasyonu başkanını görevden alma, değiştirme gibi bir görev ve yetkim yok. Sadece olağanüstü genel kurulu toplantıya davet edebilirim'' diyen Şahin, şöyle konuştu:

''Futbol Federasyonu Genel Kurulu, ister bir seçimli genel kurula çevirebilir, isterse mevcut federasyon başkanıyla devam edebilir, isterse başka bir yönetimi iş başına getirebilir. O tamamen genel kurulun yetkisidir. Kamu vicdanının rahat olmasını, Türkiye'de etkin olan futbol camiasının federasyonla ilgili hiçbir endişe taşımamasını arzu ediyorum. Bu konuda son derece titizim.''

-BAŞBAKAN'IN YAKIN KORUMA SAYISI-

Şahin, Başbakan'ın yakın koruma sayısının 58 olduğunu bildirdi. Şahin, Kamu Personel Yasa Taslağının 1.5 yıldır hazır olduğunu, iki kez sunum yaptığını, ancak Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın, ''memur sendikaları ve sivil toplum örgütleriyle mutabakat sağlanmasını'' istediğini belirterek, taslağı en kısa zamanda Bakanlar Kuruluna sevk etmeyi düşündüklerini söyledi.

-MİT'İN, ÖZYÜREK HAKKINDAKİ BİLGİ NOTU-

CHP Mersin Milletvekili Mustafa Özyürek, MİT'in, kendisi hakkında hazırladığı bir bilgi notunu basın mensuplarına dağıttı. Özyürek, kendisi hakkında, ''1997 yılında Türkmenistan-Aşkabat'ta Fethullah Gülen grubu faaliyetlerini organize eden kişi'' diye bilgi notu bulunduğunu ifade ederek, söz konusu yerlere bir kere bile gitmediğini, bu grupla da hiçbir ilişkisi olmadığını söyledi.

MİT'in, gençlik yıllarına ilişkin de başka bir bilgi notu hazırladığını anlatan Özyürek, bu kurumun özensiz çalıştığını savundu. Özyürek, MİT'te kaç kişinin görev yaptığını, hangi yöntemle araştırma yapılıp kişiler hakkında dosya hazırlandığını sordu. Başbakan Yardımcısı Mehmet Ali Şahin, Özyürek'in MİT ile ilgili sorularına yazılı yanıt vereceğini söyledi.

-BÜTÇELER KABUL EDİLDİ-

Daha sonra, Başbakanlık merkez teşkilatı ile bağlı kuruluşları olan Türkiye Yatırım Destek ve Tanıtım Ajansı, MİT, MGK, TÜBİTAK, TÜBA, Yüksek Denetleme Kurulu, Devlet Personel Başkanlığı, Atatürk Dil ve Tarih Yüksek Kurumu Başkanlığı, Gençlik ve Spor Genel müdürlüğü ile Vakıflar Genel Müdürlüğü'nün 2007 bütçeleri oylanarak kabul edildi. MİT Müsteşarlığına ''Kamu düzeni ve güvenlik hizmetleri'' için 425 milyon 217 bin YTL, MGK Genel Sekreterliği'ne de ''genel kamu hizmetleri'' için 12 milyon 724 YTL bütçe ayrıldı.