Başbakan Erdoğan, "görüşmeden haberim yok" derken Başbakan Yardımcı Mehmet Ali Şahin, "görüşme hükümeti bağlamaz" dedi. Dışişleri Bakanlığı ise Zapsu'nun diplomatlarla görüşmesini basından öğrendiklerini açıkladı. CHP lideri Baykal ise Zapsu’nun Batılı diplomatları teskin ettiğini söyledi.
Başbakan Erdoğan’ın danışmanı ve AKP kurucusu Cüneyd Zapsu'nun dün Ankara'da ABD, Almanya, İsrail ve İngiliz diplomatlarıyla yaptığı görüşmeler, siyasi çevrelerde yankı buldu.
ERDOĞAN: HABERİM YOK
Başbakan Erdoğan, KKTC ziyareti sırasında Zapsu'nun Batılı diplomatlarla görüşmeleri hakkındaki bir soruya verdiği cevapta, söz konusu temaslardan haberi olmadığı kaydetti.
Erdoğan. "Benim bundan haberim yok. O kendi kişisel görüşmeleri olabilir'' dedi.
ŞAHİN: HÜKÜMETİ VE DEVLET BAĞLAMAZ
Konu Başbakan Erdoğan'dan sonra Başbakan Yardımcısı ve Devlet Bakanı Mehmet Ali Şahin de soruldu. Şahin, "Zapsu, gölge Dışişleri Bakanı gibi çalışıyor iddialarını nasıl değerlendiriyorsunuz?” sorusunu şöyle yanıtladı:
“Bir tek Dışişleri Bakanı vardır. O da Sayın Gül'dür. Başka Dışişleri Bakanı yoktur, gölge dahi olsa... Zapsu'nun kiminle, ne zaman görüşeceğini ben bilemem. Bakanlar Kurulu'nda da bu tür konular görüşülmez. Kişisel, bireysel bir görüşmedir. Sonuçları ne hükümeti ilgilendirir, ne hükümeti bağlar. Kendisini ilgilendirir” dedi.
DIŞİŞLERİ: BASINDAN ÖĞRENDİK
Dışişleri Bakanlığı ise Cüneyd Zapsu'nun diplomatik temaslarını basındın öğrendiklerini duyurdu.
Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Namık Tan, Erdoğan'ın danışmanı Cüneyd Zapsu'nun Ankara'da ABD, İngiliz, Alman ve İsrailli diplomatlarla yaptığı görüşmeleri basından öğrendiklerini söyledi.
Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Namık Tan, haftalık basın toplantısında açıklamalarda bulundu ve soruları yanıtladı.
BAYKAL: ÖZEL KANALDAN GÖRÜŞMEYLE DIŞ ÇEVRELER TESKİN EDİLDİ
CHP Genel Başkanı Deniz Baykal da hükümetin, PKK'ya karşı mücadelede Ankara'da ABD ve Irak büyükelçilerine yaptığı açıklamaların, Cüneyd Zapsu tarafından yapılan paralel görüşmelerle yumuşatıldığını öne sürdü.
Baykal, partinin genel merkezinde düzenlediği basın toplantısında, hükümetin terörle mücadele politikaları eleştirdi. Hükümetin bu konuya kavrayamadığını söyleyen Baykal, demokrasiden vazgeçilerek terörle mücadele edilemeyeceğini dile getirdi. Baykal, son dönemde 15 askerin şehit edilmesi üzerine hükümetin halkın duygularına yönelik olarak söylemini sertleştirdiğini, bu çerçevede ABD ve Irak büyükelçilerine gereken açıklamanın yapıldığını kaydetti. Ancak Baykal, Başbakan'ın danışmanı Zapsu'nun, özel kanallardan Ankara'da Batılı diplomatlarla görüşerek, onları teskin ettiğini söyledi.
EMEKLİ BÜYÜKELÇİ CHP'Lİ ELEKDAĞ: KİŞİNİN DENEYİMLİ OLMASI GEREK
CHP Milletvekili ve emekli Büyükelçi Şükrü Elekdağ, Zapsu'nun temaslarını başkanlık sistemi ile karşılaştırmaktan çok pek çok ülkede uygulanan "back channel" (arka kanal) uygulamasının bir örneği olarak değerlendirdi.
Bütün devletlerin gayrı resmi temaslarında bu tür uygulamalara giriştiğini belirten Elekdağ, böylece kamu önünde açıklanamayacak bazı tekliflerin karşı tarafa iletilebileceğini, teklif somutlaşırsa bu konuda adım atılabileceğini, somutlaşmazsa kamu önünde açıklanmadığı için başarısızlık olarak değerlendirilmeyeceğini belirtti. Elekdağ, ancak bu görevdeki kişilerin temaslarından sonra Dışişleri Bakanlığı'nı bilgilendirdiğini ve görüşmelerini rapor ettiğini, böylece kimin ne yaptığının belli olduğunu söyledi.
Türkiye'de geçmişte de buna benzer uygulamaların yapıldığını kaydeden Elekdağ, ancak burada kişinin dış ilişkiler konusunda deneyimli olması gerektiğinin altını çizdi. Zapsu'nun ABD'de sarf ettiği sözleri hatırlatan Elekdağ, Başbakanlık Danışmanı'nın bu konuda yeterince deneyimli olmadığının görüldüğünü ifade etti. Elekdağ, Zapsu'nun bu konuda kullanılmasını yadırgadığını belirtti.
EMEKLİ BÜYÜKELÇİ DYP'Lİ KANDEMİR: TÜRKİYE'DEKİ SİSTEMLE ÇELİŞİYOR
DYP Genel Başkan Yardımcı ve Emekli Büyükelçi Nüzhet Kandemir, ABD'de Beyaz Saray ve Kongre'de danışmanların olduğunu, ancak bu ülkedeki sistemin farklı olduğunu hatırlattı. Zapsu'nun temaslarının, Türkiye'deki mevcut sistem ile çeliştiğini belirten Kandemir, Türkiye'de başkanlık sisteminin olmadığının altını çizdi.
"Sistem neyse onun gereği yapılmalı" diyen Kandemir, bu tür gelişmelerin, ülkelerin yurt içi ve yurt dışındaki görünüşü için de iyi olmadığını belirtti.
"ÖZAL DÖNEMİNDEKİ DANIŞMANLAR GERİ PLANDAYDI"
Turgut Özal döneminde de danışmanların olduğunun altını çizen Kandemir, ancak o dönemdeki danışmanların geri planda kaldığını ve yurt dışındaki bütün temaslarda da Dışişleri Bakanlığı ve o ülkedeki Türkiye Büyükelçiliği ile temas içinde olduğunu söyledi.
Eğer siyasi irade varsa bürokrasinin de ona bağlı olarak hızlanacağını belirten Nüzhet Kandemir, bürokraside hantallıkların siyasi karar eksikliğinin bir sonucu olarak oluştuğunu vurguladı. Kandemir, bu tür sorunların çıkması için siyasi iradenin, bürokratların arkasında durması ve gerekli yetkileri vermesi gerektiğini ifade etti.