DP Pendik İlçe Başkanlığında düzenlenen toplantıda konuşan Zeybek, seçim çalışmaları kapsamında bölge bölge gezdiklerini dile getirerek, “İnsanlara, DP var, sizinle kucaklaşmaya geliyor diyoruz” dedi.

Kendi meselelerinin kolay olduğunu, uzun uzun anlatmaya gerek olmadığını belirten Zeybek, “Biz hayallerle meşgul değiliz. Biz çılgın proje gibi uydurma ve seçimlik, bir mevsimlik dam otu gibi konuşulup geçilecek işlerle meşgul değiliz” diye konuştu.

DP Genel Başkanı Zeybek, Türkiye'nin, yapay gündemlerle oyalandığını ileri sürerek, şunları söyledi:
“Yani, Türkiye'nin gerçek dertleri unutturulsun diye ortaya birtakım kelimeler atılıyor. Kelimeler üzerinden tartışmalar meydana geliyor. Mesela son günlerde Sayın Başbakanın durup dururken Dokuzuncu Cumhurbaşkanımızı hedef almasını nasıl açıklayacağız. Sayın Başbakan ne yazık ki kendisi de inanarak yalan söylüyor diyeceğim, ama bakıyorum ki inanarak konuştuğu için yanlış söylüyor demeyi tercih ediyorum. Son zamanlarda buna benzer yalanlar ortalığı kasıp kavuruyor. Ayakta duran yalan gibi görünen ve gerçek bir şahsiyet olmayan Recep Tayyip Erdoğan başka bir muhalefet liderine de 'Yürüyen yalan' diyor. Dokuzuncu Cumhurbaşkanımızın, CHP'yi desteklediği iddiaları kuyruklu bir yalandır. Öyle bir şey yoktur. Bu, Başbakanın ve yandaşlarının ve onun her sözünü topluma yaymayı kendisine görev sayan birilerinin DP'ye yönelttikleri bir tuzaktır. Yani DP'den korktuklarından, DP oylarının CHP'ye gitmesini planladıklarından, bu yalanı uydurdular. Dokuzuncu Cumhurbaşkanımız, sadece Mehmet Haberal'ı, bir soru üzerine övdü. Zaten birinci sıra adayı, kazanacağı da belli. Hayırlı olsun ona CHP'lilik, ne diyelim. Ama onun ilmi şahsiyetini, dünya çapında bilim adamı olduğunu söylemek başka bir şey. Ben de söylüyorum. Sayın Demirel Haberal'ı övdü diye onu CHP'yi destekliyor diye itham etmek ya da iddia etmek yalandır. Böyle bir şey yoktur, bunu herkes bilsin.”

Bunun bir propaganda yöntemi olduğunu savunan Namık Kemal Zeybek, “İnsanlar bu işle meşgul olurken, dertlerin üzeri sıvanmaktadır. Çünkü bu Başbakan 'Sıvaka' bir başbakandır. Gerçek dertleri örtmek için bütün problemler üzerine birtakım çılgın projeler, yalan projeler, olmayacak şeyler, propaganda etmek suretiyle dertlerin ve sıkıntıların üzerini sıvamaya çalışan bir 'sıvakadır' dedim. Beni mahkemeye vermedi” diye konuştu.

“BU BESLEME BİR ÖRGÜTTÜR”

Bir gazetecinin, terör örgütüne yönelik operasyonları ve Kürt sorunu ile ilgili görüşlerini sorması üzerine Zeybek, Kürt meselesi ya da Kürt sorunu diye bir sorunun bu ülkede olmadığını ifade ederek, şöyle konuştu:
“Sayın Başbakan 'Vardır' deyip duruyordu şimdi, 'Yok' diyor. Seçimden sonra yine 'Vardır' diyecek, ama yoktur. Niye yoktur? Bu ülkede aslında Kürt olmayan birtakım insanları, beslediler büyüttüler ve Güneydoğu'muzda da bir terör örgütü ortaya çıkarttılar. Bu besleme bir örgüttür. PKK besleme bir örgüttür. PKK'yı yönetenler de Kürt falan da değildir. Benim yanıma oturuyor mesela PKK'nın partisinin eş başkanı, soruyorum, 'Kürtçe biliyor musun?' diye, 'Bilmiyorum' diyor. “Zazaca biliyor musun?” diyorum, 'Bilmiyorum' diyor. Niye bilmiyorsun? Biraz kurcalasan, Kürt olmadığı ortaya çıkacak. Ama kendisini Kürt diye satıyor. Şu anda iddia ediyorum ki PKK'nın siyasi uzantısı olan partinin, milletvekillerinin çoğu Kürtçe bilmiyor, çünkü Kürt değil.”

Namık Kemal Zeybek, Türkiye'nin bir komplo ile karşı karşıya olduğunu savunarak, “Garip bir ülkedeyiz, milliyetçi partinin genel başkanı Türkçe bilmiyor. Kürtçü partinin yöneticileri Kürtçe bilmiyor” diye konuştu.

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın, Türkiye'ye başkanlık sistemini getireceğini, valileri de halkın seçeceğini söylediğini ifade eden Zeybek, “Valileri halkın seçmesi demek, 10-15 PKK'lı valinin biraraya gelip bağımsızlığını ilan etmesi demektir. Böyle bir şey olduğu takdirde de Türkiye bölünmüştür. Ne yapacaksın ondan sonra? Ama ben asla Recep Tayyip Erdoğan'a ve AKP'ye hayır demiyorum. 'Gafil' diyorum. Gafil sözünden ötürü de dava açacaksa açsın ne yapayım” dedi
16 MAYIS 2011/HÜRRİYET