12 Haziran'da yapılan genel seçimlerinden ardından MHP'nin aldığı oy oranı bazı siyasi analistler tarafından başarısız kabul edildi ancak Kamuoyu araştırmacısı ve yazar Bilal Kalyoncu, MHP'nin aldığı oy oranına yönelik farklı bir yaklaşımda bulundu.

Bahçeli'yi 'Çözüm insanı' olarak nitelendiren belirten Kalyoncu, seçim sonrası yaşanan boykot ve yemin krizine karşı çıkması açısından MHP'nin aldığı oyun ve çıkardığı milletvekili sayısının iktidar olmaktan daha kıymetli olduğunu belirtti.

Türk halkının aslında Devlet Bahçeli'ye krizleri çözme, Türkiye Cumhuriyeti İstiklalini muhafaza ve müdafaa etme görevi verdiğini belirten Kalyoncu, MHP Lideri'nin karşı çıktığı siyasi krizleri şöyle sıraladı;

• Cumhurbaşkanlık seçimi: Türkiye yine askerin kötü yüzüyle karşılaşmak üzereydi, muhtıralar havada uçuşuyor, partiler meclise girmeye korkuyordu... Devlet başsız kalmış, çözüm için herkes meclise sırtını dönmüştü... 2007 seçimlerinde MHP tekrar meclise girdi ve Milletin özü gereği sağduyu galip geldi.. Devlet Bahçeli Cumhurbaşkanlık seçiminin gerçekleşmesini sağlayarak, ülkeyi başsızlıktan, milleti büyük bir krizden kurtardı...

• Başörtü sorunu çözümü: Türk-İslam ülkücüsüne yakışan bir şekilde, işin meclise gelmesine yol verdi. 70 Milletvekili ile destekleyerek çözüm noktasında yakışan tavrı ortaya koydu ve toplumsal sancıyı gidermek adına üzerine düşen görevi yerine getirdi... Başörtü sorununun siyasi malzeme olmasına izin vermeden, işi suistimal etmeden vakanın çözümünü istemesi Türk siyasetinde görülmeyen derecede erdemli bir hareketti...

• 2002 seçimlerine gitme kararı: Dönemin Başbakan'ı Ecevit'in düştüğü durum ortadaydı, DSP içinde yaşanan bölünmeler ve hükümetin yaşadığı sarsıntı... Ekonomik krizin devam eden etkileri... Krizin tek çözümü erken seçimdi, sonucu MHP için menfi bile olsa, o gün için devletin ve milletin devamlılığı için yapılması gereken yapıldı...

• Ülkücüleri sokağa dökmedi: Bunca yaşanan bölünme krizleri, bağımsız meclis kurma çalışmaları, açılım başarısızlıkları, habur yıkıntıları vb. gibi gelişmelere rağmen, hergün yeni bir şehit haberine karşın, hiç bir bölücünün bile camının kırılmadığı bir ortam sağlandı... Kardeşliğin daima var olması, Türk Milletinin ebediliği için hiç bir Ülkücü'yü sokağa göndermedi. Hepsini bir nizam içerisinde kontrol etti ve bilgi çağında toplum gereklerinin şuurunda dosdoğru Ülkücü profilini Türk Toplumuna sundu...

YENİ YASAMA DÖNEMİNDE DE ÇÖZÜM ÜRETTİ

Kalyoncu, Devlet Bahçeli'nin 13 haziran 2011 ile başlayan yeni yasama dönemine de çözüm üreterek başladığını vurguladı;

Yemin Krizi: Yemin Krizinden ötürü partisinin bir vekili temsil edilememesine rağmen, diğerleri gibi meclise sırt dönmedi! Krizi en doğru tavır ile aştı! Krize taraf olmaması şer odaklarının-bölücülerin oyununu bozarken, bugün CHP'nin meclise gelmesi adına çalışmalar yapıyor ve TBMM'nin sağlıklı bir şekilde çalışması için, milletin verdiği oyun hakkı olan temsil kabiliyetinin doğru şekilde yansıtılması adına mücadele veriyor... İşte Sağduyu bu!

ÖNÜMÜZDE DURAN İKİ ÖNEMLİ SORUN

Devlet Bahçeli'nin sorun çözümüne katkısına tekrar vurgu yapan Kalyoncu, Yeni Anayasa'nın değişimine de MHP'nin katkıda bulanacağını belirterek açıklamasını şöyle sürdürdü;

Anayasa Yapımı: Anayasa'ya milletin sağduyusu ve milliyetçilerin eli değmesi gerekiyor. Hükümetten gelen "birlikte yapalım" çağrısının samimi olduğuna kanaat edilirse, Türk Milleti'ne yakışan darbelerden arınmış geleceğe refah ve huzur getirecek milli bir anayasa yapılacağına inanıyorum.

Bölücülük Girişimleri: 80 öncesi marksistler... Bugünün bölücüleri, PKK...
İşte ortada bağımsız Meclis kurma girişimleri, hergün yeni bir talep! Hergün yeni bir taviz isteği! Birliktelik ve bütünlüğe yapılan saldırılar... Sanki 80 öncesi talepleri farklı mıydı(İNTERNETHABER)