|
Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi Zehir Danışma Merkezi'nde görevli bir profesör ile dahiliye ve psikiyatri uzmanlarından oluşan 4 kişilik ekip, İmralı Adası'na giderek Öcalan'ı tepeden tırnağa muayene etti. Ardından da kan, idrar, deri ve saç örneklerini alarak İstanbul Adli Tıp Kurumu'na gönderdi. Gazetecilerin konuyla ilgili sorularını cevaplayan Bursa Cumhuriyet Başsavcısı Ahmet Er, Öcalan'ın sağlık durumunda herhangi bir olumsuzluğa rastlanmadığını belirtti. Bakanlar Kurulu'nun zehirlenme iddialarını gündeme almasını 'olumlu' bulan DTP ise Adalet Bakanı Cemil Çiçek'i eleştirdi. "Bu yalanı ortaya çıkaracağız. Yalancının mumu yatsıya kadar yanar." sözlerini, 'doktorlara baskı' olarak değerlendiren DTP, sivil, bağımsız ve uluslararası bir hekim heyeti oluşturulmasını istedi.DTP Genel Merkezi'nden yapılan yazılı açıklamada, şu ifadelere yer verildi: "Sayın Çiçek, bu sözleriyle hekim heyetini baskı altına almıştır. Bakanlığın baskısı altında bulunan bir heyetin, sağlıklı bir çalışma yürütemeyeceği ve açıklayacağı sonucun kamuoyunu tatmin etmeyeceği endişesi taşımaktayız. Bu nedenle, sivil, bağımsız ve uluslararası bir uzman hekim heyetinin İmralı'ya giderek gerekli incelemeleri yapmasının daha sağlıklı olacağı ve kamuoyunda oluşacak tüm kuşkuları gidereceği inancındayız."
Öcalan'ın avukatları, müvekkillerine ait 6 saç örneğini Fransız doktor Pascal Kintz'e göndererek incelettiklerini açıklamıştı. Yapılan tetkik sonucunda, tehlikeli oranda stronsiyum ve krom elementine rastlandığını, bunun da 'kronik zehirlenme' olarak değerlendirildiğini iddia etmişlerdi. Adalet Bakanı ve Hükümet Sözcüsü Cemil Çiçek, önceki gece konuyla ilgili yaptığı açıklamada, 'TC devleti bu yolu düşünseydi bugüne kadar yapardı. Ama bu devlet hukuk devletidir. İddialar uluslararası bir yalan.' demişti. |