Eski CHP Genel Sekreteri Önder Sav, "CHP Genel Sekreterliği kimsenin tapulu mülkü değil. Benden evvel de pek çok genel sekreter görev yaptı. Benim yaşamımdaki en büyük armağanlardan biri, en uzun süreli genel sekreterliği yapmamdır. Benim için artık genel sekreterlik sayfası gönlümde de kapandı" dedi.

ÖNDER SAV, Mehmet Ali Birand'a konuştu

Yargıtay'dan 1.5 sayfalık bir yazı geldi. Kılıçdaroğlu'na "Beni bekle, beraber işlem yaparız" dedim. Baykal'ın haberi yokmuş. "8 gün boyunca Genel Sekreter yazıyı Genel Başkan'dan sakladı" diye haberler çıktı. İkinci yazı geldi, ben hem partiye, hem Kılıçdaroğlu'na aynı yazıyı gönderdim. Evrak saklama durumu yok. Ben "15 dakika içinde kendisini aradım, böyle bir yazı geldi, içeriği budur" dedim. Sayın Kılıçdaroğlu, "Sonra konuşuruz" dedi.

Akşam buluştuk, ben "1.5 saat sayın Kılıçdaorğlu'na bunun ne anlama geldiğini"  anlattım. "Buna karşı direnmeliyiz" dedim, tüzüğü anlattım. Kemal Bey'in bunda günahı yok, Baykal döneminde hazırlanan bir tüzük bu.

Sabah havaalanında gazetecilerle yapılan bir sohbet sırasında, "O yazıyı görmedim" dedi. İşte o an içimden bir parça koptu. Ben bu laftan hoşlanmadım. Ertesi gün, yazılar yine yazıldı, Genel Sekreter yine Genel Başkan'a yazı yazdı. Ben hiçbir medyaya konuşmadım, partimin genel başkanımı yaralamadım.

RESEPSİYON KRİZİ

İkinci sorun resepsiyon krizi. Haluk Koç, Hakkı Süha Okay ve birkaç kişi vardı. O zaman Kemal Bey, "Resepsiyona katılmayalım" demişti. Ertesi gün, gazetecilere sayın Muharrem İnce "Katılmayacağız" dedi. Sayın Kılıçdaroğlu, yaptığı açıklamalarla, Grup Başkanvekilini sıkıntıya soktu. Ben, Muharrem İnce'ye "Böyle konuş, resepsiyona gitmeyelim" demişim. Benim yalan söylediğim görülmemiştir.

BAYKAL ADAY OLUR MU?

Baykal'la siyasi bir görüşmemiz olmamıştır. Sayın Baykal'ın Kılıçdaroğlu'nu desteklememe gibi küçük düşüncelerin adamı olmadığı söyleyebilirim.

GÜRSEL TEKİN'E AĞIR SÖZLER

Gürsel Tekin'in yükselip yükseldiğini bilemem. Nereye gideceğini de bilemem. Gürsel Tekin, "Benim iç dünyamda tartışacağım birisi değildir, tartışmam. Ben ne dediğimin farkındayım."

Ayrıca, türban konusu, genel af konusu, "Anayasa'yı 1 haftada değiştirirsiniz" konularını bırak partiyle, en yakın çalışma arkadaşlarıyla, benimle bile görüşmedi. Kılıçdaroğlu'na "Rica ederim, getirisi olmayan konuları konuşmayalım" dedim ama o devam etti. Böyle açıklamalar yapması normal değil. 04/11/10/2010