|
 |
 |
|
DOLAR |
40,5558 |
 |
|
 |
EURO |
47,7046 |
 |
|
 |
IMKB |
10.643,000 |
 |
|
 |
ALTIN |
4.352,200 |
 |
|
|
|
Şehir Seçimi

|
|
|
|
|
 |
|
|
|
 |
|
ÖZOK'DAN ERDOĞAN'A "MAKAM ARACI" TEPKİSİ
|
 |
 |
 |
|
|
Türkiye Barolar Birliği (TBB) Başkanı Özdemir Özok, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın makam aracını Ergenekon soruşturmasını yürüten İstanbul Cumhuriyet Savcısı Zekeriya Öz'e vermesine tepki gösterdi.
|
|
|
 |
|
|
|
|
 |
Özok, "Yalnız Ergenekon savcısı değil ki tehdit alan; başka savcılar da var. Pekiyi niye onlara da zırhlı araç göndermiyorsun. Biz bunu söylemek mecburiyetindeyiz." dedi. Barolar Birliği Başkanı Özok, Gaziantep Barosu'nca düzenlenen Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) Kararlarında Adil Yargılama konulu toplantıda, Ergenekon soruşturmasının yürütülmesi, davaya ilişkin haberler, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın savcı Zekeriya Öz'e zırlı makam aracını tahsis etmesi, Türkiye demokrasisi, AKP'ye yönelik kapatma davası ve siyasi partiler konusunda önemli açıklamalar yaptı. Ergenekon soruşturması süresince yapılan yayınları eleştiren Özok, bu süreçte suçsuzluk kaidesine dikkat edilmesini istedi.
Ceza Muhakemeleri Usulü Yasası'ndaki kuralların uygulanmasını talep eden Özok, soruşturmayı sürdüren cumhuriyet savcısının değişik yayınlarla bu kadar çok gündeme gelmesinin de doğru olmadığını belirtti.
Sabih Kanadoğlu'nun 'soruşturmayı birden çok savcı yürütsün' önerisini destekleyen Özok, Zekeriya Öz'e zırhlı makam aracı tahsis edilmesini de eleştirdi.
Özok, şöyle devam etti: "Tabii Ergenekon davasıyla ilgili 8 Eylül 2008'de Başbakan, Cumhurbaşkanı ve Adalet Bakanı ile aynı şeyleri söyledim. Kardeşim Türkiye'de kim suç işlemişse -Hakkari'den Edirne'ye kadar- devlet yakasına yapışsın. Hukuk gerekli cezasını versin. Ancak yargılamanın olmazsa olmaz nedenleri göz ardı edilmesin. Suçsuzluk kaidesine dikkat edilsin. Nedir bunlar. Ceza muhakemeleri usulü yasasındaki kurallara uyulsun. Sabahleyin saat dört buçukta bir rektörün; 80 sene yazı yazan köşe yazarının sabahleyin jandarmalarla polisle al, böyle bir şey olur mu.. Burada diyor ki haber yollayacaksın. Yazı yazacaksın. Adam gelmezse yakalama emri çıkartacaksın. Adamı ondan sonra alacaksın. Yapacağın bu. Bir paldır, bir küldür. Mahalle ayağa kalkıyor."
"Gazetelerde afişler ve gazetelerde 3-5 gün önce yazılıyor; şunun evine gelinecek. Bu nasıl iştir kardeşim. Tamam şeffaf olsun aleni olsun da; böyle kevgire dönmesin yani." diyen Özok, "Peki basın yasasının 9. maddesi asla bunları yapamazsınız diyor. Anayasanın 138. maddesi soruşturma aşamasında bir şey söylenemez yönlendirilemez diyor. Peki Türk Ceza Kanunu; bu cezadır diyor. Kardeşim biz söylediğimiz zaman sen yanlış söylüyorsun diyorlar.. Bir zatı muhterem bu soruşturmayı yürütüyor. Ya bununda hakkında söylenmeyen yazılmayan kalmadı. Yani Türkiye'de bu soruşturmayı yürütecek başka savcı yok mu Zekeriye Öz'den başka. Ben adamı ne tanırım ne bilirim. Ama bugün neler yazılıyor. Yani Türkiye bütün bu davaya odaklanıyor ve sayın Başbakan çıkıyor diyor ben bunun savcısıyım. Arkasından tutuyor kendi zırhlı aracını savcıya veriyor. Böyle bir şey olabilir mi? Yalnız Ergenekon savcısı değil ki tehdit alan başka savcılarda var. Sabahtan akşama kadar tehdit alan... Peki niye ona zırhlı araç göndermiyorsun. Biz bunu söylemek mecburiyetindeyiz. Bunu söylemezsek bu hala borçlu kalırız." şeklinde konuştu.
Özok, "Bizim kimseyle alacağımız vereceğimiz yok. Allah işlerini rast getirsin. Yüzde 47 değil 55 alsın. Ama insan gibi alsınlar. Ve kuralları çalıştırsınlar, hukukun kurallarını, hiç kimsenin bu ülkede yaptığı yanına kar kalmasın. Bunlar ezbere yazılmadı. Kimileri diyor ki, AİHM bizi bağlamaz. Kardeşim ben mi imzaladım Anayasanın 90. maddesini 1954 de. Atamız dedemiz imzalamış. Ben AİHM'e uyarım dediğim zaman; 'sen yurtsever değilsin.' Yok ya! Allah Allah! Nasıl oluyormuş bu yurtseverlik. Yurtseverliğin birinci koşulu namuslu olmak, dürüşt olmak, açık olmaktır. Görevini iyi yapmaktır. Ben yurtseverliği böyle biliyorum. Sen buna uymak mecburiyetindesin." dedi.
"TELEFONDA ARKADAŞIM SÜLEYMANLA GEYİK YAPMAKTAN BİLE KORKUYORUM"
Telefon dinlemelerini de eleştiren Özok, "Bugün insanlar artık korkuyor. Ben Süleyman'la konuşacağım. Benim hemşerim. Telefonda konuşmaya korkuyorum. Yarın öbür gün benim onunla yaptığım geyik muhabbeti benim karşıma getirilecek, siz ne yapıyorsunuz diye. Senin böyle bir korku yaşatmaya ne hakkın var. Böyle bir şey olabilir mi ve bunun hiç bir yasal dayanağı yok. Dinlersiniz tamam, ama bu dinlediğin muhabbetle beni nasıl tutarsın, getirirsin, sorgularsın, gözaltına alırsın. Bunu da geçtik." diye konuştu.
Türkiye'nin demokrasi anlayışının eksik ve defolu olduğunu da belirten Özok, 81 ilin hiçbirinde parti genel başkanına rağmen aday belirlenemediğinin de altını çizdi ve bunun Türkiye'nin demokrasi anlayışının eksikliğini ortaya koyduğunu ifade etti.
Türkiye'de yasama yürütme ve yargının görevlerini tam anlamıyla yapamadığını belirten Özok, Türkiye'nin sorunlarını kendi içinde çözmesi gerektiğinin altını çizdi.
AK Parti'ye yönelik kapatma davasında bunun yapılmadığını ve AB, ABD ve büyükelçilerin bile konuya müdahil olmasına izin verildiğinin üzerinde duran Özok, "Yargı kendi kuralları içerisinde bunu çözecektir. Bugün kapatma davası şöyle ya da böyle. Orada 11 tane yargıç var. Neler yapıldığı konusunda AB kalmadı. ABD, kalmadı. Büyükelçi kalmadı.. Doğru ya da yanlış ama bizim işimiz. Bir başbakanın ya da bir adalet bakanının çıkıp şunu söylediğini duydunuz mu? 'Ne yapıyorsunuz ya? Bu bizim anayasamız kardeşim. Lehe de verir aleyhe de verir. Bu bizim kendi sorunumuz biz çözeriz. Sen ne karışıyorsun abi! Sen ne karışıyorsun ABD' denmedi. Bu bizim kendi sorunumuz biz bunu çözeriz. Tarafsız bağımsız güçlü bir yargıyı biz kendimiz oluşturacağız. Şimdi bütün bu ufak ufak ihmaller neme lazımcılıklar Türkiye'de yargıyı tıkıyor. Yasama yasama görevini bilecek. Yürütme yürütme görevini bilecek ve kesinlikle yargıya hiç bir gölge düşmeden kendi iç dinamikleriyle.." ifadelerini kullandı.
"MİSYONER GİBİ ÇALIŞAN BİRKAÇ SAVCI NEDENİYLE TÜRKİYE'DE YARGI BİTMİŞ DENEMEZ"
Türkiye'nin defolu demokrasiyi alt üst etmesi gerektiğine de dikkat çeken Özok, şunları anlattı: "Benim bire bir tanıdığım ve saygı duyduğum misyoner gibi çalışan savcı yargıç arkadaşlarımız var. Biz bunları tanıyarak Türkiye'de yargı bitmiş kardeşim yargıya güvenilmez diyebilir miyiz?. Bunu demeye hakkımız var mı?. Koltuğunun altında dosyaları evine götürüp sabahlara kadar gözü 4-5 derece miyop olan, midesi ülser olan, genç yaşta kalp krizi geçiren hakim ve savcı arkadaşların o emeğini o hakkını nasıl ifade edeceğiz?. Şimdi bütün bunların bir araya aldığımız zaman siyaset yargının üzerindeki gölgesini çekecek. Yasama ciddi bir şekilde yürütmeyi denetleyecek; soracak soruşturacak. Niçin bunu yaptın diyecek. Grubu elinde bulunduran sayın siyasi parti lideri kimse onun dışında bir şey olmaz. Biz bu zinciri kırmak durumundayız. Biz bu defolu demokrasiyi alt üst etmek durumundayız. Başka yolumuz yok. Biçimsel bir sandık demokrasisiyle Türkiye'de kimse gelip bana demokrasiyi anlatmasın. Önce sen kendin demokrat ol. Ve çoluğa çocuğa bağırıp kürsüye geliyorsun; nutuk atıyorsun. Yapma gözünü seveyim. Demokratlık bir yaşam biçimidir, herkese saygılı olmak gerekir. Yoksa canının istediği zaman demokrat; canının istediği zaman despot olma anlayışıyla Türkiye'nin bu sorunların üstesinden gelmesine imkan yok."
"AİHM'DE BİRİKMİŞ 100 BİN DAVADAN 10 BİNİ TÜRKİYE'NİN"
Emekli AİHM Yargıcı Rıza Türmen ise AİHM'nin; AB'nin bir anayasası olduğunu söyledi. Türkiye'nin de AB'ye girmek istediğini, bu nedenle de bu kararları uygulamak zorunda olduğunu kaydetti.
Türkiye'de AİHM'e karşı ikili bir tavır olduğundan bahseden Türmen, "Türkiye 1987 yılında kabul etti bireysel başvuru hakkını. Ondan sonraki davaların seyrine bakıldığında şöyle bir manzara görüyorsunuz. İlk başta az bir başvuru geliyor; devleti dışarıya şikayet etmenin doğru olmadığı kanaatı ağır basıyor. Ondan sonra 1990'lı yılların başında Güneydoğu davaları patlıyor. Muazzam bir dava yükü ortaya çıkıyor. Ve çok kötü davalar. Yani Türkiye'nin insan hakları bakımından geçirdiği en kötü dönem. 90'ların sonuna kadar devam eden bir dönem. Orda çok kötü ihlaller çıkıyor. Bir yığın 2.3. madde ihlalleri. Ondan sonra bu değişmeye başlıyor. Bu tür davalar artık Türkiye'den gelmiyor. Diğer devletlerde olduğu gibi daha normal davalar geliyor. Teknik davalar, adli yargılama ve mülkiyet hakkıyla ilgili davalar geliyor. İnsan hakları profili değişmeye başlıyor. Fakat dava sayısı çok. AİHM'in 100 bine yakın birikmiş davası var bunun aşağı yukarı 10 bine yakınını Türkiye davaları oluşturuyor. O zaman bu irşey gösteriyor. Türkiye'de yaşayan bireyler AİHM kararlarına güveniyor. Oradan bir şey bekliyorlar." şeklinde konuştu.
 |
|
|
|
 |
|
|
Toplam yorum |
0 |
|
Onay bekleyen |
0 |
|
|
 |

Yorumunuz editörlerimiz
tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır. |
|
|
|
 |
Bu haber henüz yorumlanmamış...
|
 |
|
 |
Bu kategorideki diğer haberler |

|
|
|
|
|
|
 |
|
|
ÇOK OKUNANLAR |
 |
 |
-
|
 |
 |
|
Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, Filistin devletini tanıma kararı aldığını ve eylül ayında ... |
 |
|
 |
 |
|
Vatandaş araç alamazken iktidar ÖTV’ye zam üstüne zam yapıyor. Önce Şimşek, sonra Erdoğan ÖTV’yi ... |
 |
|
 |
 |
|
Otomotiv sektöründe uzun süredir beklenen yeni özel tüketim vergisi (ÖTV) düzenlemesi resmen yürürlüğe ... |
 |
|
 |
 |
|
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB), kredi kartlarına uygulanan faiz oranlarında indirim yaptı. ... |
 |
-
|
 |
 |
|
A Milli Kadın Voleybol Takımımız, Voleybol Milletler Ligi çeyrek finalinde Japonya'ya 3-2 mağlup ... |
 |
|
 |
 |
|
Sezonun ilk resmi maçında Beşiktaş, sahasında konuk ettiği Arda Turan'ın çalıştırdığı Shakhtar ... |
 |
|
 |
 |
|
Nefes'ten Nuray Babacan'ın yazısına göre AKP kulislerinde, sonbaharda görevine veda edeceğine dair ... |
 |
|
 |
 |
|
Türkiye gazetesi yazarı Cem Küçük, İBB soruşturmasında tutuklanan Beylikdüzü Belediye Başkanı Mehmet ... |
 |
-
|
 |
 |
|
Beşiktaş, UEFA Avrupa Ligi’nde evinde ağırladığı Shakhtar Donetsk karşısında 4-2’lik yenilgiyle ... |
 |
|
 |
 |
|
Tutuklu Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek yeniden hastaneye kaldırıldı. Muhittin ... |
 |
-
|
|
|
 |
|
 |
 |
YAZARLAR |
 |
|
 |
|
 |
|
 |
|
 |
 |
 |
ÇOK YORUMLANANLAR |
 |
 |
-
|
 |
 |
|
Vatandaş araç alamazken iktidar ÖTV’ye zam üstüne zam yapıyor. Önce Şimşek, sonra Erdoğan ÖTV’yi ... |
 |
|
 |
 |
|
Otomotiv sektöründe uzun süredir beklenen yeni özel tüketim vergisi (ÖTV) düzenlemesi resmen yürürlüğe ... |
 |
|
 |
 |
|
Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, Filistin devletini tanıma kararı aldığını ve eylül ayında ... |
 |
|
 |
 |
|
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB), kredi kartlarına uygulanan faiz oranlarında indirim yaptı. ... |
 |
-
|
 |
 |
|
A Milli Kadın Voleybol Takımımız, Voleybol Milletler Ligi çeyrek finalinde Japonya'ya 3-2 mağlup ... |
 |
|
 |
 |
|
Sezonun ilk resmi maçında Beşiktaş, sahasında konuk ettiği Arda Turan'ın çalıştırdığı Shakhtar ... |
 |
|
 |
 |
|
Nefes'ten Nuray Babacan'ın yazısına göre AKP kulislerinde, sonbaharda görevine veda edeceğine dair ... |
 |
|
 |
 |
|
Beşiktaş, UEFA Avrupa Ligi’nde evinde ağırladığı Shakhtar Donetsk karşısında 4-2’lik yenilgiyle ... |
 |
-
|
 |
 |
|
Tutuklu Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek yeniden hastaneye kaldırıldı. Muhittin ... |
 |
|
 |
 |
|
Türkiye gazetesi yazarı Cem Küçük, İBB soruşturmasında tutuklanan Beylikdüzü Belediye Başkanı Mehmet ... |
 |
-
|
|
|
 |
|
 |
 |
ANKET |
|
 |
 |
|
|
|
|
 |


 |
Medya
Spot'ta yayınlanan her türlü yazı ve haber kaynak belirtilmeden
kullanılamaz. Sayfalarımızda kaynak belirtilerek yayınlanan
haberler ilgili kaynağa aittir ve bu haberlerin kopyalanması
durumunda, tüm sorumluluk kopyalayan kişi / kuruma ait olacaktır.
Başka kaynak veya gazeteden alıntı yazarlar ve site yazarlarına ait
yazılardan dolayı Medya Spot sorumlu tutulamaz. |
 |
|
|
|