Öğretmen atamalarında daha önce söylenen atama sayısı ile yeni açıklanan atama sayısı aynı olmadığı için öğretmen adayları bir kez daha hayâl kırıklığına uğradı. Öğretmen adayları yıllardır atanma konusunda sıkıntı yaşıyorlar.Aynı zamanda her sene bu sıkıntılar gittikçe içinden çıkılmaz bin hâl alıyor.165 bin civarında öğretmen açığı bulunmasına rağmen atanacak öğretmen sayısı düşünüldüğünde adayların isyanını anlamak mümkün. Diğer geçici işçilere kadro hakkı verilirken yine öğretmenler için her hangi bir girişimde bulunulmamıştır. Bu yüzden işsiz ve güvencesiz öğretmenler Ankara'ya giderek yetkililerle görüştüler.
10 Ağustos Cuma günü MEB önünde işsiz ve güvencesiz öğretmenler, büyük medyanın duyarsızlığı nedeniyle sesini herkese duyuramamış olsa da önemli bir görüşmeye imza atmıştır.Remzi Kaya ile görüşen işsizvegüvencesiz öğretmenlerin notları şunlar olu :
Milli Eğitim Bakanıyla görüşme gerçekleştirilemedi; ancak Personel Genel Müdürü R.Kaya ile saat 13.30'da dört temsilci arkadaş bir görüşme gerçekleştirdi.
Kendisiyle yapılan görüşme şu çerçevede gerçekleşti:
Branş bazında en çok Sınıf öğretmenliği, Türkçe, İngilizce, Okul Öncesi öğretmenliği branşlarına ihtiyacı olduğunu, diğer branşlarda örneğin; felsefe'de norm kadro uygulaması nedeni ile bazı yerlerde yığılma bazı yerlerde de öğretmen açığının olduğunu söyledi. Ekim-Kasım ayındaki sözleşmeli kadrosunun ise yukarıda sayılan branşlar ağırlıklı olarak diğer branşlardan da gereği ölçüsünde sözleşmeli olarak atayacağını belirtti.
R.Kaya, eylemin yerinin MEB önü değil, Maliye Bakanlığı olması gerektiğini, ora da böyle bir eylem gerçekleşirse kendisinin de destek vereceğini, şubatta ise atama olmayacağını söyledi. Yapılacak Ekim-Kasım atamasının da kendi inisiyatifiyle(?) gerçekleştiğini sözlerine ekledi. Şubatta atama olmayacağını duyan arkadaşlarımız bu duruma tepki gösterdiler. Bunun üzerine, Maliye Bakanlığından izin çıkması halinde 10 bin atama yapacağını dile getirdi. Bunun içinse yapılacak eylemin MEB önünde değil, Maliye Bakanlığı önünde olması gerektiğini söyledi.
Sözleşmeli ile kadrolu öğretmenlik ayrımı ve öğretmenliğin daimi bir görev, kamusal bir hak olduğunu hatırlattığımızda ise, R. Kaya; hükümetin imzaladığı bazı uluslararası anlaşmalar (IMF) olduğunu, bunların dışına çıkamadığını, dünyanın her yerinde sözleşmeli çalışanların olduğunu, bunları ülkenin gerçeklerinden ayrı tutamayacağımızı, buna paralel olarak da sözleşmeli ile kadrolu arasında fark olmadığını(?), sendikal haklarının tanındığını, askerlikle ilgili sorunlarının da çözüldüğünü yineledi. Bunun üzerine arkadaşlarımız, size oy verenler bu sorunları çözün diye oy verdi diyerek tepki gösterdi. R. Kaya ise durumu geçiştirmek için burası ideolojilerin konuşulacağı yer değil diyerek arkadaşlarımızın bu konuda konuşmasına engel oldu.
MEF ve TEF ile ilgili yıllardır kadro açılmadığına dair sorumuza; temelde sorunun YÖK ve işsizlik olduğunu, çocuklarımızı MEMUR olacaksın, zihniyetiyle yetiştirdiğimizi, bunun yanlış olduğunu, kendisinin de üniversite mezunu işsiz çocuğu olduğunu(?) , elindeki imkanlar dahilinde MEF ve TEF mezunlarından atama yapabileceklerini belirtti.
Sorunun çözümünü sizce nedir? sorusuna; geçmişteki popülist politikalardan kaynaklanan yanlış atamaların olduğunu ve kendi dönemlerinde yanlış olan hiçbir uygulama yapmadıklarını(?), bunun gönül rahatlığı(!) içinde olduğu yanıtını verdi.
Ayrıca R. Kaya, Maliye Bakanlığı önünde gerçekleştirilecek bir eyleme kendisinin de destek vereceğini söyledi. Bunun ne kadar doğru olduğunu ilerleyen zamanlarda göreceğiz.
Kaynak:egitimiscileri.com