MEHMET TEZKAN

Gazze’den gelen fotoğraflar yaşanan insanlık dramının belgeleri..

Ölen, yaralanan çocukların fotoğrafları..

Kabul edilebilir mi?

Diyelim ki Hamas terör örgütü.. Gazze’yi ele geçirdi, şiddetle besleniyor.. Otoriter bir zihniyetle Gazze’yi yönetiyor..

Hal böyle bile olsa..

Üç, dört, beş yaşındaki çocukların tank mermisiyle öldürülmesine seyirci kalınabilir mi?

Ama dünya seyirci!

Ne seyircisi; ABD destekliyor..

İngiltere, Almanya da..

Arap dünyasının gıkı çıkmıyor..

Mısır, Suriye, Ürdün, Suudi Arabistan sessiz.. Tepki gösteriyorlar ama alçak sesle..

‘İnsanlık dramı’ gibi vurgusu güçlü olmayan genel ifadeler kullanıyorlar..

Daha da önemlisi Filistin Devlet Başkanı Mahmut Abbas bile kendi ülkesine, kendi vatandaşlarına yapılan bu saldırıya karşı çıkmıyor..

Hatta gizli gizli desteklediği de söyleniyor..

Filistin başka..

Gazze başka ülke mi?

Batı Şeria El Fetih’in, Gazze Hamas’ın ülkesi.. Bütün mesele de buradan çıkıyor..

Abbas’a göre de İsrail ile barışın önündeki tek engel Hamas..

Bu yüzden susuyor..

İsrail’in Hamas militanlarını o topraklardan söküp atmasını bekliyor..

Mısır da susuyor.. Çünkü İsrail ile Filistin arasında arabuluculuk yapıyor.. Hamas’ı değil, El Fetih’i destekliyor..

Suriye susuyor.. İsrail’le yürütülen ‘barış’ görüşmelerinin sekteye uğramasını istemiyor..

Türkiye ne yapıyor?

Ankara ilk günden beri diplomatik atak içinde.. Bölge devletleriyle, ABD ile yoğun temasta.. Hatta Hamas’la bile..

Ama sonuç alamıyor..

Türkiye’nin Orta Doğu’da etkin bir ülke olduğu, her tarafla temasta olan tek devlet olduğu, ‘ağabey’ pozisyonu üstlendiği yazıldı, çizildi..

AKP hükümeti kendini böyle pazarladı.. Ama ortaya çıktı ki..

Değilmiş!

Ne İsrail üzerinde ağırlığı varmış..

Ne de Hamas üzerinde..

İsrail bombardımanıyla birlikte Erdoğan, arabulucu, sorunu çözmek için çaba sarfeden bir lider portresi yerine ‘hamas taraftarı’ bir görüntü verdi..

Yani açık açık taraf oldu!

BM Güvenlik Konseyi üyesi olan Türkiye bu gücünü de kullanarak sorunun çözümüne katkı sağlayabilirdi..

Ama fırsatı kaçırdı..

Erdoğan, Hamas’ın hamiliğine soyundu.. ‘Allah İsrail’i cezalandıracak’ sözlerinden sonra İsrail’le temas koşulları da ortadan kalktı..

Ankara dışlandı!

Peki Erdoğan neden bu kadar sert çıktı?

Daha diplomatik davranamaz mıydı?

Hayır!

Çünkü Erdoğan iç politikada sıkışmış durumda.. AKP’nin çekirdek tabanı bu konuda çok hassas, hatta öncü.. Saadet Partisi o tabana göz dikmiş durumda..

Çağlayan’da düzenledikleri ‘Gazze mitingi’ bunun göstergesi..

Erdoğan, o kanadın yeni lideri Numan Kurtulmuş’tan sonra işinin zor olduğunu görüyor.. Sert çıkışlarının arkasında biraz da bu yatıyor!

Erdoğan’ın ‘diplomasiyi’ bir tarafa bırakıp, Kaddafi gibi, Ahmedinejad gibi hamaset dolu sözler sarf etmesinin nedeni bu..

İç politikaya oynamak..