Günün Haberleri   |   Giriş sayfam yap   |   Favorilere ekle   |   Künye   |   İletişim   |   Sitene haber ekle


 
DOLAR
38,8549
EURO
43,6389
IMKB
9.668,000
ALTIN
4.020,840
 
Hava Durumu ANKARA
7 / 23 C°
Değiştir
 
     
 
Medya Spot Google
 
 
 Ana Sayfa  Gündem   Ekonomi   Dünya   Yaşam   Medya   Spor   Magazin   Polis Adliye 
 
İŞTE PKK'YA YARDIM EDEN KURUMLAR
İŞTE PKK YA YARDIM EDEN KURUMLAR
 
Alman vakıfları tartışması, on yıl aradan sonra Erdoğan’ın sözleriyle yeniden canlandı. Ama Başbakan’ın asıl hedefi vakıf değil belediyelere altyapı desteği sağlayan fonlar
 
3.10.2011 - 09:14

Aslı Aydıntaşbaş/milliyet
Başbakan Tayyip Erdoğan, bu hafta Makedonya gezisi dönüşünde, Avrupa başkentlerinde oldukça dikkat çekecek ve Türkiye ile Almanya arasında yepyeni bir tartışma yaratacak bir iddia ortaya attı: Alman vakıfları PKK’ya yardım ediyor.
Aslında iddia yeni değil. “Alman vakıfları” konusu, on yıl önce ülkeyi kasıp kavuran ulusalcılık rüzgarında sıkça gündeme gelmiş, hatta dünyaca ünlü Alman vakıfları “casusluk” suçlamasıyla dönemin Devlet Güvenlik Mahkemeleri’nde yargılanmış ve aklanmıştı.
Başbakan, aynı 10 yıl öncesinin “Türk’ün Türk’den başka dostu yoktur” atmosferinde DGM başsavcısı Nuh Mete Yüksel’in düşündüğü gibi, Türkiye’de faaliyet gösteren Konrad Adenauer, Friedrich Ebert, Friedrich Naumann ve Heinrich Böll gibi kuruluşların aslında Türkiye’yi bölmeye çalıştığı düşüncesinde mi?

İmamları da eğitiyorlar
Doğru, bu vakıflar Türkiye’de aktif; ancak sadece Diyarbakır ve Güneydoğu değil. Örneğin geçtiğimiz yıllarda Konrad Adenauer Vakfı, Türkiye Gazeteciler Cemiyeti ile birlikte yerel basını geliştirmek amacıyla Diyarbakır Gazeteciler Cemiyeti’yle de bir program düzenledi. Ancak aynı vakıf sayısız diğer faaliyet ve konferans arasında Diyanet İşleri Başkanlığı ile Almanya’ya giden imamların eğitimi üzerine de çalışıyor.
Söz konusu vakıfların ilgi alanları da siyasi çizgileri de birbirinden oldukça farklı.
Konrad Adenauer, Angela Markel’in liderliğindeki Hristiyan Demokrat’lara, Türkiye’de sivil toplumun gelişmesi ve insan haklarına önem veren Heinrich Böll ise Yeşiller’e yakın. Sendikalarla yakın çalışan Friedrich Ebert ve Feridrich Naumann vakıfları ise sosyal demokrat ve liberal çizgiyi temsil ediyor.

Başka yeri mi işaret etti?
Zaten Alman hükümetinin sıkı finansal denetimi altındaki vakıfların cüzi bütçelerle düzenledikleri konferans, eğitim semineri, panel ve benzeri faaliyetlerden arta kalan fonların “terör finansmanı” olarak PKK’ya “anlamlı” bir fayda sağlaması mümkün değil. Vakıflardan dün görüştüğüm bir yetkili “Türkiye’de vakıfların tabi olduğu yasal denetim mekanizması nedeniyle zaten bu tarz bir yasadışı transfer imkânsız” dedi.
Peki Başbakan bambaşka bir yapıyı kast etmiş olabilir mi? Makedonya’da uçakta olan gazeteciler, Erdoğan’a “Hangi vakfı kast ediyorsunuz?” diye sorduklarında “Gazetecisiniz, araştırın” yanıtını almış.
Dün soruşturduğumuzda, Erdoğan’ın hedefinde aslında tam olarak vakıf değil Türkiye’de neredeyse 50 yıldır faaliyet gösteren Alman yatırım ajansı GTZ ve onunla ortak çalışan Alman kalkınma bankası KfW olabileceği cevabını aldık.

Türkiye’nin her yerinde
Alman hükümeti adına dünyanın çeşitli ülkelerinde teknik altyapı alanında faaliyet gösteren GTZ (Gesellschaft für Technische Zusammenarbeit ya da yeni kısaltmasıyla GIZ), proje finansmanında Avrupa Birliği Yatırım Bankası ve KfW gibi kurumların kamuya yönelik fonlarını kullanıyor.
Alman hükümeti ve KfW, 1980-2006 yılları arasında İstanbul ve Ankara dahil, Türkiye’nin çeşitli illerinde altyapı, su arıtma ve kanalizasyon projeleri için toplam 780 milyon Euro kredi ve hibe desteği sağladı.
Ama faaliyetleri ne Diyarbakır ne de CHP’li belediyelerle sınırlı. Başbakan’ın “CHP ve BDP’li belediyelere fon” akıtmakla suçladığı KfW Diyarbakır dışında Kayseri, Tarsus, Malatya, Fethiye, Sivas, Batman, Van ve başka illerde çevre ve altyapı projelerine finans sağlıyor.
KfW finansmanıyla Diyarbakır Belediyesi ile yapılan proje ise, kentin çehresini değiştiren kredi ve hibelerden oluşan 45 milyon Euro’luk kanalizasyon ve katık arıtma tesisi projesi.
Erdoğan, Makedonya’da beraberindeki gazetecilere “Kredi sözleşmesi yapıyor bu vakıf. Bununla da kalmayıp hangi müteahite vereceği konusunda işaret veriyor. Kanalizasyon işi yapıyor” iddiasında bulunarak bu konuda şikayetini Alman hükümetine bildirdiğini söylemiş.

“Fonlar denetleniyor”
Dün görüştüğüm Diyarbakır Belediye başkanı Osman Baydemir’in basın danışmanı İrfan Uçar, Erdoğan’ın iddialarına itiraz etti. Uçar, hükümetten destek almakta zorlanan BDP’li belediyelerin altyapı faaliyetleri için yabancı fonlara başvurduğunu doğruladı. Ancak bu fonların kullanımının “Hazine ve DPT denetiminde tabi olduğunu” hatırlattı.
KfW’nin Internet’e koyduğu raporlarda ortaya çıkan, Diyarbakır belediyesinin kullandığı KfW fonunun, kısmen hibe, kısmen kredi olduğu bilgisi. Uçar, hükümetin 2009 yerel seçimleri öncesinde fonun su arıtma mühendisleri eğitimi için ayrılan 500 bin Euro’luk hibe bölümünü uzun bir süre bloke ettiğini belirterek şöyle davem etti:?
“Kredi ve kaynak konusunda bütün projelerde hükümet onayı esas alıyor. Bir çok projemiz var. Ancak dış finansman bulunmasına karşın bir bölümü hükümetin izin vermemesi nedneiyle uygulanamadı.”

 

Ey halkım emperyalizme savaş açtık!..


“Emperyalist güçler arzularından hiçbir zaman vazgeçmiyorlar, vazgeçmeyecekler. Ezen ve ezilenler muhakkak olacak. Mesele, bu mücadeleyi verebilmektir.”
Yukarıdaki sözler, Deniz Gezmiş’e ait değil. Hayır, “Emperyalizm” lafını dilinden düşürmeyen Ergenekon sanığı Doğu Perinçek’in de değil. Lenin hiç değil!
Bu sözler, Makedonya gezisinde konuşan Başbakan Erdoğan’a ait. Bilmem farkında mısınız? Başbakan’ın söylemi son birkaç aydır Batı’ya oldukça tepkili. Artık Türkiye’yi “Batı” denilen yerden ayrı tanımlıyor ve adeta Batı’ya karşı “Ezilen üçüncü dünyanın lideri” olarak konuşlandırıyor.
Söylem değişti
Gerçi hükümet aslında NATO’nun füze kalkanına “evet” diyerek Türkiye’yi kurumsal anlamda Batı’ya bağladı. Suriye ve Libya’ya yönelik operasyonda da Batılı müttefikleriyle uyum içinde.
Ama söylem düzeyinde 9 yıldır olmadığı kadar “Batı karşıtı.” Örnek mi istersiniz? En son Erdoğan’ın Ulusa Sesleniş konuşmasından:
“Bir coğrafyada eğer petrol rezervleri varsa ve herhangi bir nedenle Batılı ülkelerin o rezervlerdeki menfaatleri tehlikeye giriyorsa, o zaman yine başta BM olmak üzere bütün uluslararası kurum ve kuruluşlar adeta seferber ediliyor. Artık bu ikiyüzlü zihniyetten dünyanın kurtulması lazım. (...) İsrail’in yıllardan beri sürdürdüğü hukuksuz ve başına buyruk politikaların temelinde de yine özellikle Batı dünyasından aldığı sınırsız desteğin büyük payı var. (...) İsrail neye güveniyor? Bugüne kadar yaptığı yanlışları görmezden gelen Batılı ülkelere güveniyor. Artık deniz bitmiştir; dünya eski dünya değil, bunu herkesin görmesi lazım. Hukuksuzlukların, zorbalıkların, güç simsarlıklarının, sömürü ve talanların devri sona ermiştir.”
Neden o klübe girelim?
Demek ki Ankara’nın dünya algısında, Batı artık emperyalist, çıkarcı ve iki yüzlü bir güç ve biz Allah’tan onun bir parçası değiliz. O zaman:
1) Batı kötüyse neden hala AB’ye üye olmaya çalışıyoruz?
2) Neden birkaç yıl önce “Eksen kayması yaşanıyor” ve “Türkiye Batı’dan kopuyor” dediğimizde bu kadar kızdınız?

 


DEMİRBAŞ: Yurtdışıyla ortak proje doğal


Dün İstanbul’da bulunan ve akşam Nazlı Ilıcak’ın evinde gazetecilerle buluşmaya hazırlanan Diyarbakır Belediye Başkanı Osman Baydemir, Erdoğan’ın ortaya attığı iddiayla ilgili sessizliğini korudu. Ancak Diyarbakır Sur Belediye Başkanı Abdullah Demirbaş, telefonla ulaştığımda şunları söyledi:
“Sayın Başbakan hükümetin başı. Ortada bir iddia varsa, İçişleri müfettişlerini görevlendirir, iddiayı açığa çıkartır. Zaten müfettişler şu an burada. Ama belediyeleri bu şekilde hedef göstermesini doğru bulmuyorum. Belediyelerin çeşitli yurtdışı vakıflar, dernekler ya da kalkınma ajanslarıyla ortak proje yapması kadar doğal bir  şey yok. AB kriterleri de buna izin veriyor. Bakın biz de BASK bölgesinden bir kuruluşla kitap yapıyoruz. Globalleşen dünyada ortak proje geliştirilmesi çok doğal” dedi.
Halihazırda Sur Belediyesinin AB fonlarıyla desteklenen Gazi Caddesi projesi ve Yeni Kapı Kültürler Sokağı projesi bulunduğunu anlatan Demirbaş, “Maalesef Türkiye kaynaklarıyla proje almakta zorlanıyoruz. Daha önce Bayındırlık ve Çevre Bakanlığı’na gönderdiğimiz projelerin hiçbiri destek bulamdı. Belki destek bulan vardır ama biz değil. Çevre Bakanlığı sadece 10 bin TL’lik fidan katkısımda bulundu. Orman bakanlığından da bir o kadar ağaç katkısı geldi” dedi.



Arkadaşına Gönder   Yazdır   Önceki sayfa   Sayfa başına git  
  Toplam yorum 0   Onay bekleyen 0  


Yorumunuz editörlerimiz tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.
 

Bu haber henüz yorumlanmamış...

  Bu kategorideki diğer haberler


MECİS'İN İLK MESAİSİ TEZKERE!

İHBAR ET, PARA ÖDÜLÜNÜ KAP!

TUTUKLU VEKİLLERE, İZİN FORMULÜ!
»  AK PART'Lİ VEKİLDEN MÜTHİŞ İDDİA
»  PKK'LILAR HAVAALANI İNŞATINI BASTI!
»  YILDIRIM AİLESİ'NE ŞOK!
»  ŞENGEN VİZESİ KALKIYOR!
»  MUHSİN YAZICIOĞLU KAZASINDA 7 TUTUKLAMA
»  TBMM: "ZANA'NIN YEMİNİ ANAYASA'YA UYGUN!
»  BABAANNESİNİN EVİNİ SOYMAYA KALKTI!
»  KOCAMAN:ÇOK TEHLİKELİ BİR TAKIMI YENDİK!
»  FENER'İN YILDIZINA MÜTHİŞ TEKLİF
»  ZANA TEKRAR YEMİN EDECEK Mİ?
»  PKK, LONDRA'DA GAZETE BASTI
»  "NE YÜZLE GELİYORSUNUZ BURAYA!"
»  LEYLA ZANA 17 YIL SONMA MECLİS'TE
»  GÜL'DEN MECLİS AÇILIŞINDA KONUŞTU
»  İDAM SEHPASINDAN MECLİS'E
»  GUTİ, TÜRK BASINI İLE DALGA GEÇTİ!
»  SÖZDE AKADEMİ'DE ÖCALAN ÜZERİE YEMİN!
»  TÜRKİYE ESAD'IN MAL VARLIĞINI DONDURACAK
»  EVET, DELİKANLI KOMUTANLAR ARANIYOR!
»  MECLİS'TE ALKOL KONTROLÜ!
»  PKK BÖLGE SORUMLUSU ÖLDÜRÜLDÜ
 
  ÇOK OKUNANLAR
  YAZARLAR

 
EMİN VAROL
 
GAZETEC? ACI S?YLER !

 
Ercan Deva
 
Hatalar Zinciri ve Ortak Akıl

 
MURAT ŞAHİN
 
Matematik Ucuzlugu

 
Cahit Saraçoğlu
 
100 Milyar Liralık Destek Alacaklar
  ÇOK YORUMLANANLAR
  ANKET
Cumhurbaşkanlığı Seçimerinde Kim Kazanır?
Recep Tayyip Erdoğan
Kemal Kılıçdaroğlu
Muharrem İnce
Diğer
 Sonuçları göster   
 
 
RSS

Add to Google
Medya Spot'ta yayınlanan her türlü yazı ve haber kaynak belirtilmeden kullanılamaz.  Sayfalarımızda kaynak belirtilerek yayınlanan haberler ilgili kaynağa aittir ve bu haberlerin kopyalanması durumunda, tüm sorumluluk kopyalayan kişi / kuruma ait olacaktır. Başka kaynak veya gazeteden alıntı yazarlar ve site yazarlarına ait yazılardan dolayı Medya Spot sorumlu tutulamaz.