ABD’nin Irak’ta bulunan depolarından çalınan silahlar, Türkiye’de bugün her kesimin elinde bulunuyor. Amerika’nın yüz binlerce silahını depolarından çaldırdığına da hiçbir yetkili inanmıyor. Bunun altında başka nedenler aranıyor. Türkiye’nin “silah menşei araştırması” sonucu, ABD depolarından silahların çalındığını bildirdi. Şimdi de sözde soruşturma başlattı.

Önce “suikast silahı” diye tanımlandı. Sonra, “Bu silah öyle bir silah ki, x-ray cihazından geçerken sinyal vermez. O yüzden her yere sokabilirsin” denildi. Bu tür yayınlar, “Glock” marka silaha olan ilgiyi artırdı. Bu ilgi devam ettikçe, Irak’ın Kuzeyinden Türkiye’ye önemli miktarda silah girmeye başladı.

Gazeteci Rahmi Özyazgan, gazetelerde okuyana kadar, silahını x-ray cihazında sinyal vermeden geçtiğini bilmiyordu. Ruhsat yenileme işlemi için Ankara Emniyet Müdürlüğü’ne gittiğinde, duyarlı kapıdan silahını ilgiliye göstermeden, teslim etmeden geçmeye kalkıştı. Rahmi Özyazgan, silahıyla ilgili yazılanların gerçek olmadığını bu deneme sırasında öğrendi.

ABD, TÜRKİYE’DEN ÖĞRENDİ

Danıştay’ı basan Avukat Alparslan Aslan, cinayeti, Glock marka tabancayla işledi. Trabzon’da rahip Santoro, aynı marka silahla öldürüldü. Organize suç örgütlerine yönelik yürütülen operasyonda aynı marka silahlar bulundu. Anlaşıldı ki, Türkiye’ye Kuzey Irak üzerinden önemli miktarda Glock marka silah giriyor.

Kuzey Irak’tan yalnız silah değil, C-4 plastik patlayıcılar da sokuluyor. Yasadışı örgütler, çok ucuza sağladıkları silah ve patlayıcıları Türkiye’ye getirip bunları hem kendi yandaşlarına veriyor, hem de ticaretini yapıyor. Ucuza kapatılan silahlar, yasadışı yollarla Türkiye’ye sokuluyor. Silahlar Gaziantep, Şırnak, Mardin, Şanlıurfa’da toplanıyor. Bu illerden, Türkiye’nin değişik yörelerine gönderiliyor.

Silaha yoğun bir talep oluyor. Hele bir de silahın adı “x- ray cihazında sinyal vermiyor”a çıkarsa, bazı üstün özellikleri de varsa bu silahlara ilgi daha çok oluyor. İşte, bu silahlar giriyor, olaylarda kullanılıyor ama nasıl geliyor?

Emniyet Genel Müdürlüğü Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Şubesi, bunun araştırmasını yaptı. Bu araştırma, Amerikalılara, “silahın çalınıyor, kaçağa kayıyor” u gündeme getirdi.

“BU SİLAH, ABD’YE SATILDI”

Danıştay saldırısında kullanılan “Glock” da, rahip Santoro cinayetinde kullanılan “Glock”da “temiz” yani daha önce Türkiye’de başka bir olayda kullanılmamıştı. Balistik kontroller bunu ortaya koyuyordu.

İşte, bunun üzerine Türkiye, “silah menşei araştırması” başlattı. İnterpol aracılığıyla, silahın üreticisinden, son kullanıcısına giden yolu belirlenecekti. Araştırma kısa sürede sonuçlandı. Avusturya, “silahı biz ürettik. Cinsi, seri numarası belirtilen bu silahı ABD makamlarına biz sattık” dedi. Benzer uygulama, Rahip Santoro cinayetinde kullanılan silah için de gerçekleşti. O silah için de aynı cevap verildi.

İşte bu yazı üzerine, Türkiye ABD yetkilileriyle temasa geçti. “Size satıldığı saptanan silahlarla, Türkiye’de eylemler yapılıyor” denildi. İşte, ABD makamları, Türkiye’nin bu uyarısı üzerine, Irak’a gönderdikleri silahlarla ilgili araştırma başlattı.

DEPOLAR BOŞALTILMIŞ, SİLAH KAÇAĞA KAYMIŞTI

Amerikan makamlarından, Türkiye’ye bilgi gecikmedi. “Doğru, biz sözünü ettiğiniz silahları aldık. Bu silahlar, Irak ordusu ve Irak polisinin yeniden yapılandırılmasında kullanılacaktı. Değişik tip ve markada 720 bin adet silah alındı. Ancak, bu silahların Irak’ta kayıtlarının tutulmadığı, tamamına yakının da depolarda bulunmadığı anlaşıldı” denildi.

Aslında, verilen bu cevap yeterince inandırıcı değil. Çünkü, ABD silah alacak ve bu silahlarının kayıtlarını tutmadan, depolardan kaçağa kaymasına yol açacak…Ortadoğu’da büyük oyunlar içinde bulunan ABD’nin, silahlarının bilinçli olarak “kaçağa kayması”na yol açtığı hiç göz ardı edilmemeli.

520 bin silah alınıyor, bunun ancak yüzde 2’sinin kaydı bulunuyor, yüz binlerce silah, ABD makamlarının sözde bilgisi olmadan depolardan çıkarılıyor. Bunların bir bölümü Türkiye, Suriye, İran’a gidiyor. Bu silahlar, önemli eylemlerde kullanıldığında, Türkiye’nin yürüttüğü çalışmayla ABD makamları tarafından alındığı ortaya çıkarılıyor ve ABD makamları da ancak Türkiye’nin uyarısından sonra olayın boyutları hakkında bilgi ediniyor.

İKİ SİLAH İÇİN 7 BİN YTL ÖDEDİ

Irak ordusu ve polisi için ABD tarafından alınan silahlar, şimdi değişik ülkelerde. Bu silahlar, Türkiye’ye PKK aracılığıyla, ya da PKK’ya “gümrük vergisi” verildikten sonra kaçakçılar aracılığıyla sokuldu.

Danıştay baskınını gerçekleştiren Alparslan Aslan,  7 bin YTL karşılığında 2 adet Glock marka silahı Aykut Metin Şükret’ten aldı. Bu kişi de, ifadesinde Aslan’a silaha sattığını kabul etti, kendisinin de bu silahları Güneydoğu’lu bir kişiden sağladığını belirtti.

İşte, ABD’nin “kayıp” dediği silahlarla, Türkiye’de önemli cinayetler işleniyor. Kuşkusuz, bu cinayetlerin arkasında ABD olmuş olsa, kendisine ait silahla bu eylemleri de yaptırmaz. Ne olursa olsun, ABD’nin bölgeye gelmesiyle birlikte, kan, gözyaşı durmuyor, ABD bilerek ya da elinde olmayan nedenlerle silahına bile sahip çıkmıyor. 

ABD makamları, “kayıp silahlar”la ilgili olarak soruşturma başlattı. Bu soruşturmada da Türkiye’nin önemli desteği oluyor. Toplu olarak yakalanan tabancalarla ilgili olarak alınan ifadelerde, bunların Türkiye’ye nasıl sokulduğunun üzerinde önemle duruluyor. ABD makamlarına “bilgi notu” veriliyor.

HER ALANDA KULLANILIYOR

ABD’nin kayıp silahları bugün başta PKK, onun cephe örgütü elemanlarında olmak üzere, değişik örgütlerin elinde bulunuyor. Örneğin yasadışı sol örgütler de önemli ölçüde Glock silahı sağladı.

Organize suç örgütlerine yönelik operasyonlarda da Glocklar ele geçiriliyor. Oto hırsızlığı, kapkaç, güvenlik güçlerine yönelik bir çok eylemde de aynı marka silahlar kullanıldı. Kayıtlara göre, 35 olayda, Glock marka silah kullanıldı.

Emniyet 2003 yılında 685 adet, 2004 yılında 1066 adet, 2005 yılında 1244 adet, 2006 yılında 1194 adet tabanca yakaladı. Jandarma Genel Komutanlığı’na bağlı ekipler de aynı dönemde sorumluluk bölgelerinde 2003 yılında 700 adet, 2004 yılında 1151 adet, 2005 yılında 1383 adet, 2006 yılında ise 491 adet tabanca ele geçirdi. Bunlar arasında Glock da, ABD’nin kayıp olan silahları da bulunuyor.

Silahların “menşei araştırması” son derece önemli. “Susurluk Olayı”nda, Milletvekili Sedat Bucak’ın otomobilinde bulunan silahın, Emniyet Genel Müdürlüğü kuvvesinde görüldüğü, “menşei araştırması” sonucu ortaya çıkarılmıştı.

ABD, “kayıp silahlar” konusunda, yüzbinlerce silahı gittikten sonra harekete geçmiş oldu. ABD’nin silahları şimdi yaralıyor, öldürüyor ve piyasadan çok rahatlıkla sağlanıyor. Bu olayda kasıt yoksa ne var?

İŞTE BELGELER...