TV8‘de yayınlanan Erkan Tan’la Başkentten program konuğu olan Türkiye Partisi Genel Başkanı Abdüllatif Şener; ‘’ Ne darbe ne de Ergenekon,  o kadar karanlık derinliklerde izim olamaz, dokunulmazlığı üzerimden attım, aleni ve açık bir şekilde ortadayım ve parti kurdum, daha ötesi yok. Bazı fısıltılar maksatlı olarak  bana yönelik, karanlık görüntü yaymaya çalışıyor” diye  konuştu.

 Darbelerin bittiğini söyleyen Abdüllatif Şener; “Türkiye darbelerden çok zarar görmüştür.  Maliye Bakanı olduğum süreçte, özellikle darbe neticesinde, ülke ekonomisinin de büyük ölçüde olumsuz bir şekilde etkilendiğini gözlemledim’’ sözlerini kaydetti.

Türkiye’nin darbe iddiaları ile hararetli gündem tartışmalarına sahne olduğuna değinerek, “Aydınlar, politikacılar, kamuoyu ve kahvedeki vatandaşlar bile ikiye ayrılmış durumda. Mantıklı düşünerek tartışacak durumda değiliz. Gazetelerde plan doğru, iddia yanlış manşetleri yer alıyor, şunu bilmek lazım, darbe ve terör ne olursa olsun, ülkeyi yanlışlara taşıyan tüm karanlık eylemlerin karşısında olmak zorundayız’’ açıklamasında bulundu.

Aylardır gündemi meşgul eden darbe iddia gelişmeleri için, “Aylardır belli konulara kilitlendik ya da kilitlendirildik. Milletin gerçek sıkıntısını ve dertlerini çözmeye çalışan yok’’ açıklamasında bulundu.

Arkamızdaki Tek Güç, Doğru ve Yeni Bir Siyaset Anlayışını Destekleyenler!

Abdüllatif Şener, Türkiye Parti’si olarak, ekranlarda ve basında çok fazla yer almadan, gürültüsüz ve şatafatsız bir şekilde yol aldıklarına dikkati çekerek, “Arkamızda ne medya ne holdingler,  güçlü şirketler ne de okyanus ötesi güçler yok. Halkın doğruyu ayağa kaldırmak için yenilenmesi gerektiğini düşündüğümüz siyaset anlayışı ile yol alırken bize destek olacağını düşünüyoruz. Bu ülkeyi yücelten değerlerin peşindeyiz. Egemenlik ve güç halkındır, vatandaşındır. Yeni partilerin ortaya çıkması, mevcut olanların da ayakta kalabilmesi için önemlidir. Ne sağ ne de sol anlayışı, gerçeğini artık yansıtamamaktadır, oy bölünmesi şeklindeki söylemlere karşılık en doğru cevabı oylamada bulunacak olan vatandaş verecektir’’ dedi.

Tahsilli , bilgili, genç, dinamik ve dürüst  bir camia olduğunu söylediği, parti çalışanları için %30’unun da kadın olduğuna işaret eden Genel Başkan, “Doğru kararları vereceğine inandığımız milletimizden destek bekliyoruz’’ dedi.

Yoksa, Başbakan İsrail’de Mi Çalışıyor!

Arkasında Ne Var, Ne Oldu Demek Lazım!

Cumhuriyet tarihinde en çok ABD ziyaretlerinin gerçekleştirildiği dönemim AK Parti zamanında olduğuna dikkati çeken Abdüllatif Şener, “Ekranlara yansıyan görüntüler ve fotoğrafların arkasında ne var, sonuç ne oldu demek lazım. Görüşmeler, ikili diyaloglar yani sürekli övünülen dış ilişkilerdeki bu yoğunlun neticesinde, Türkiye için neler oluyor, bilmek istiyoruz. Yahudi Birliği için ABD ziyaretlerinde verilen teminatlar, Türkiye’de en kaymaklı işlerin İsrail işadamlarına verilmesi, mayın arazileri için de sırf İsrailli işadamlarına verilsin diye yasa bile çıkarttık. GAP projesinde de onlarla işbirliği içindeyiz. Yoksa Başbakan İsrail’de mi çalışıyor da haberimiz yok’’ diye konuştu.    

Ampulle Parladın, Şimdi Laf Söylüyorsun!

Abdüllatif Şener, ‘Parladığın ampule laf söylemek’ şeklinde yer alan söylemlere karşılık, “Enerji israfı, Avrupa standartlarının dışında kaldı. Başbakanlığın bile kendi binasından tasfiye ettiği ve dışladığı bir anlayışın yanında olmamız söz konusu olamaz.’’ açıklamasında bulundu. İçinde bulunduğu hükümet için, “Doğruları savunan ve yanlışları eleştiren biri oldum her zaman. Bu anlayışı her siyasetçi benimsemeli. Hiçbir zaman, AK Parti için de kararlarımı kişisel beklenti ve gelişmelere göre vermedim” diye konuştu.

Tekel İşçileri, Yanlış Özelleştirme Mağdurları!

Tekel işçilerine destek vermek için doğrudan iki kez gittiğine işaret eden  Türkiye Partisi Genel Başkanı; “Özellikle ilk gidişimde omuzlara alınarak, minibüsün üstüne bile çıkarıldım. Tekel işçileri çözüm bekliyorlar, hükümetin yanlış özelleştirme uygulamaları sonucunda mağdur oldular. Tekel tam 1.7 milyar dolara satıldı. Her şey yabancıların eline geçiyor, üretimin ve istihdamın önüne geçiliyor. Yerine yeni emsal üretim ve yatırım alanları  yapılandırılmadığı için de vatandaş ve ülke için olumsuz bir tablo çıkıyor ortaya” dedi.