ERDOĞAN'DAN İRTİCA YORUMU

17 Ağustos 2010 Salı  00:40

HABERTÜRK TV'de 'Sansürsüz Özel'e konuk olan Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Genel Yayın Yönetmeni Yiğit Bulut'un irtica ile ilgili sorusu üzerine "İrtica iddialarının ciddi bir safsata olduğu ortaya çıktı" yanıtını verdi ardından "Benim irticadan anladığım şudur" diyerek İstiklal Marşı'nın yazarı Mehmet Akif Ersoy'dan şu dizeleri okudu:

Zulmü alkışlayamam, zalimi asla sevemem;
Gelenin keyfi için geçmişe kalkıp sövemem.
Biri ecdadıma saldırdı mı, hatta boğarım!...
-Boğamazsın ki!
-Hiç olmazsa yanımdan kovarım.
Üç buçuk soysuzun ardından zağarlık yapamam;
Hele hak namına haksızlığa ölsem tapamam.
Doğduğumdan beridir, aşığım istiklale;
Bana hiç tasmalık etmiş değil altın lale!
Yumuşak başlı isem, kim dedi uysal koyunum
Kesilir belki, fakat çekmeye gelmez boynum!
Kanayan bir yara gördüm mü yanar ta ciğerim,
Onu dindirmek için kamçı yerim, çifte yerim!
Adam aldırma da geç git, diyemem aldırırım.
Çiğnerim, çiğnenirim, hakkı tutar kaldırırım!
Zalimin hasmıyım amma severim mazlumu...
İrticanın şu sizin lehçede ma'nası bu mu?

ERDOĞAN'IN AÇIKLAMASINDAN SATIR BAŞLARI

Önümüzde şöyle bir tablo var. Aslında milletin çizdiği bir tablo. Darbe abayasası mı, milletin anayasası mı? Millet darbe anayasasını bir kenara koyuyor. Yıllardır bu iradeyi bekliyordu. Ve bunu gördü. Bütün STK'lar da bu işin içindeydiler. Biz bu adımı attık. Asıl değişikliğin de 2011 seçimlerinden sonra yapılacağını söylüyoruz. Bu bir darbe anayasası değil, millet anaysasıdır. Muhalefet zorla bunu AK Parti projesi olarak sunuyor. Bu bir AK Parti projesi değildir. Bizim gönlümüz esasa girmeden bunun çıkmasıydı. Yine de bütünü olarak baktığımzıda rahatsız edici bir netice doğurmadığı için bütün gönlümüzle sarıldık. Şu anda milletimizin huzurunda.

Şu andaki yapılan değişiklik o dediğiniz kapsamlı değişikliğin kapı aralanmasıdır. Bununla birlikte bundan sonra endişe edilecek bir yapı da söz konusu olmayacak. Bu düzenlemeler milletin iradesinin egemen olduğu bir yapıyı getiriyor. Bu kısmi değişiklik, milletin egemenliğini güçlendiriyor. 2011 seçimlerinden sonra çok daha güçlü bir iktidar işbaşı yapacaktır. Bu güçlü iktidar da beklenen değişikliği gerçekleştirecektir. Böyle bir değişikliği gerektiren yapı parlamanetoda oluşursa yapılır.

ZİRVEDEYKEN BIRAKMALI

Biz yola çıkarken partimizin tüzüğünü böyle hazırladık. Bir milletvekili 4. kez vekillik yapamaz, ara verir dedik. Bu benim partimin tüzüğünün gereğidir. Şu koltuklara oturan bir daha kalkmamacasına oturmamalı. Şöyle veya böyle, bazen oyunla bazen demokrasinin kuralları içinde sizi oradan indirirler. Zirvedeyken bırakılmalı... Siz illa o bulunduğunuz görevde yürürsünüz diye bir şey yok. Başka görevde de siyaseti sürdürebilirsiniz. ABD'de yapılıyor, çeşitli thing-thank kuruluşlarıyla, biz niye yapmıyoruz. Bu adımları da Türkiye'de birileri atsın.

MEDYADA KARTELİ BİZ YIKTIK

Onların hiçbirinin patronu ben değilim. Medyada hiç görmediğim şeyler gördüm. Başbakan olmadan önce ben bunları bilmezdim. Reklam alacak bir telefon tehdit... 'Niye bana reklam vermiyorsun?' Yahu mecbur muyum? Yani vermediği takdirde onun canını okudun. Hele borsada ise o şirket, yandı. Ben medyada kartel olmasına karşıyım. Çok sesli bir medya olmalı. Ve biz medyada karteli yıktık, çökerttik.

TÜSİAD'A SERT SÖZLER

HABERTÜRK TV'de 'Sansürsüz Özel' programında Yiğit Bulut'un sorularını yanıtlayan Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, TÜSİAD'ın hükümete yönelik eleştirileri ve refrandum sürecinde aldığı tavırla ilgili şunları söyledi:

"Onlar milletin temsilcisi değil. Biz milletin temsilcisiyiz. Onlar gücünü sermayeden alıyor. 16 milyon seçmen bize görev vermiş. Sermayeden gücü bir yere kadar alırsınız. Bize de destek olmanız lazım. Ben onları çok dinledim. Her zaman dinliyoruz. Bazen haddi tecavüz olduğu zaman da bizim gereğini söylememiz lazım. Senin paran olduğu kadar benim de arkamda milletim var. Anadolu sermayesini daha samimi görüyorum. TÜSİAD kendisini çek etsin ve Anadolu sermayesi ile işbirliğine gitsin. Bu anayasayı beğenmiyorsa çıksın açıkça hayır desin, gerekçelerini de söylesin. Diyemiyorsa da çıksın açıkça 'ben bu değişikliği destekliyorum' desin. Taraf olmayan bertaraf olur çünkü."

SORULAR-CEVAPLAR

Neden evet demeliyiz?


Öncelikle çok teşekkür ediyorum. Önümüzde şöyle bir tablo var. Aslında milletin çizdfiği bir tablo. Darbe abayasası mı, milletin anaysası mı? Millet darbe anayasasını bir kenara koyuyor. Yıllardır bu iradeyi bekliyordu. Ve bunu gördü. Bütün STK'lar da bu işin içindeydiler. Biz bu adımı attık. Asıl değişijkliğin de 2011 seçimlerinden sonra yapılacağını söylüyoruz. Bu bir milletin anaysasıdır. Muhalefet zorla bunu AK Parti projesi olarak sunuyor. Bu bir AK Parti projesi değildir. Bu AK Parti'inin kaptılması öncesi yapılan bir hazırlığın neticesidir. Ana muhalefet hazırlığı hiç görmeden reddetti. Diğer muhalefet reddetti. Uzlaşma hiçbir zaman aramadılar. Bize düşen sivil toplum kuruluşlarına gitmek... Geçmişte anayasa hazırlığı yapan kuruluşların, TOBB, TÜSİAD gibi.. Bütün partilerin bu hazırlıklarını önümüze aldık. Bu çalışmalar üzerinden hazırlığımızı yaptık. Şu anda önümüzde bulunan bir taslaktır. Ve bu çalışmanın neticesidir. O da Meclis'e geldi, bu hale geldi. Bu hale de Ana muhalefet itiraz etti. AYM'ye gitti, AYM de bu uygundur dedi. Şimdi biz asıl sahibinie gidiyoruz. Şimdi biz, söz de karar da milletindir dedik.

Metinde ufak tefek düzenlemeler oldu. Bu sizi rahatsız ediyor mu?

Bizim gönlümüz esasa girmeden bunun çıkmasıydı. Bu yine de bütünü olarak baktığımzıda rahatsız edici bir netice doğurmadığı için bütün gönlümüzle sarıldık. Şu anda milletimizn huzurunda.

Siz daha kaspamlı değişikliklerden yanasınız. Bazı tepler var ki aşılamıyor. Daha kapsamlı bir değilşiklik düşünüyor musunuz?

Şu andaki yapılan değişiklik, ki buna o dediğiniz kapsamlı değişikliğin kapı aralanmasıdır. Bununla birlikte bundan sonra endişe edilecek bir yapı da söz konusu olmayacak. Milletin iradesinin egemen olduğu bir yapıyı getiriyor. Bu kısmi değişiklik milletin egemenliğini güçlendiriyor. 2011 seçimlerinden sonra çok daha güçlü bir iktidar işbaşı yapacaktır. Bu güçlü iktidar da beklenen değişikliği gerçekleştirecektir. Böyle bir değişikliği gerektiren yapı parlamanetoda oluşursa yapılır.

2011'de daha güçlü bir iktidar diyorsunuz.

Ben onun beklentisi içindeyim. Şu anda yapılan çalışmalarla da çok güzel bir ivme kazandı.

2011 son seçimim demiştiniz. Acaba başkanlık sistemine doğru Türkiye'nin gitmesi ve sizin oraya doğru gitmeniz söz konusu mu?

Biz yola çıkarken partimizin tüzüğünü böyle hazırladık. Bir milletvekili 4. kez vekillik yapamaz, ara verir dedik. Bu benim partimin tüzüğünün gereğidir. Şu koltuklara oturan bir daha kalkmamacasına oturmamalı. Şöyle veya böyle, bazen oyunla, bazen demokrasinin kuralları içinde sizi oradan indirir. Zirvedeyken bırakılmalı... Siyaset, siz illa o bulunduğunuz görevde yürür diye bir şey yok. Başka görevde de siyaseti sürdürebilirsiniz. ABD'de yapılıyor, çeşitli thing-thank kuruluşlarıyla, biz niye yapmıyoruz. Bu adımları da Türkiye'de birileri atsın.

AK Parti'yi biz kollektif akılla oluşturduk. Gerek Sayın Cumhurbaşkanımız, şu anda aramızda olan olmayan hep birlikte günlerce haftalarca bu işte çalıştık. 42 bin denek üzerinde kamuoyu araştırması yaptık. Oradan gelen neticeler üzerine bu hareketi başlattık. Siz hareketi tek lider üzerinden yürütürseniz, olur ya öldü... O zaman o hareket batacak mı? Kollektif akıl oluşturursanız, bayrak yere düşmez. Şu anda arkadaşlarımızın arasında öyle bir konsensüz var ki.. Hiçbir siyasi partide yeni nesil oluşturma gayreti yoktur. Bizde siyaset akademisi vardır. Gençlerde, bayanlarda... mezun verir. Örgütü güçlü tutalım. Yerel meclislerde yetişmiş insanlarımız olsun. Belediye başkanıklarında... Biz bunları başardık. Başararak da yolumuza devam ediyoruz. Yerel yönetimlerde ciddi bir tecrübeye sahibiz. Yerelde seçilme yaşı 25 ama merkezi yönetimde 30'du. Kavgasını verdik, 25'e indirdik. Türkiye'de artık, büyüklerimiz alınmasın, parlamento hücrelerin sürekli yenilenmesine ihitiyacı var. Tarihimize baktığımız zaman Fatih'i görebiliyoruz. Bana göre seçme seçilmeye göre daha zordur. Zor olan seçmektir. Onun için bunu 25'e indirdik. 25-30 aralığında yeni gençler girecek. Bu seçimde bunu göreceğiz. Daha fazla bayan olacak. Daha dinamik parlamento olacak, bunu göreceğiz.

Biz bu yola beyaz gömlekle çıktık diyorsunuz. 27 MayıS ve 12 Eylül sizin için nedir?

Ben 27 Mayısın olduğu dönemlerde 7-8 yaşında bir çocuktum. Babam demokrattı. O günleri kendisinden dinler o zamanlarda hele hele idam sehpasına götürüdlüdğü gazeteleri, mecmuaların.. Hayat mecmuasındaki kapağı hiç unutamıyorum. Merhum Menderes idam sehpasına götürülüyor. Unatamadığımtablolardan bir tanesiydi. Sonra merhum Özal'da gördüm. Özal da o kapalı spor saloundaki konuşması esnasında o mermi kendisine isabet etmedi. Allahın verdiği canı kimse alamaz ifadesi... Siyasetin kaderinde bunaz benzer durumlar var. Bu yolda olabilecek hiçbir şey sizi bu yoldan yıldıramaz. Ben 18 yaşından itibaren siyasetin içindeyim. Yani yukarıdan inmedim. Buraya kadar geldiğimde de sağolsun iyi ekiplerle geldik. 27 Mayıs ve 12 Eylüle bakltığınmızda burada ben hesaplaşmanın ötesinde bir şey görüyorum. Şu anda hazırladığımız bu paket zihniyet dönüşümünü yaparken iadei itibar sağlıyuor. Bunu bir4ileri başka yerlere çekiyor. Oralarda parmağı olanların birçoğu pişman olduklarını söylediler. Yani benim üzüldüğüm bir sağdan bir soldan idam ettik gibi yaklaşımlar yakışır şeyler değil. Bu işin zihniyetinde ne tür bir anlşaşını olduğunu göstermesi bakımından bu çok çirkin bir anlayıştı. Biz gerektiğinde babamız bile bir yanlış yapmış olsa bunu sahiplenmemiz lazım. Bu tür şeylerde de biz tarihe havale ediyoruz. Sorulacak bir hesap varsa da bunu da sormamız gerekir. Bir daha bu tür tabloları görnmek sitemiyoruz. Biz ileri demokrasi dediğimiz zaman kimsenin bundan rahatsız olmaması lazım. Ordumuz hepimizin ordusu. Yasal şartlar içinde görevini sürdürmelidir. Siyaset de kurumsallaşmada sancılar çekti. Kapatma davası açıldığında muhalefeti yanımda görmedim. Onlar da hesabını versinler dedi. Ben orada üzüldüm. Tayyip Erdoğan suç mu işledi bedelini ödesin. Ama fikre suç demek yanlış...

Siz yerleşmiş bir düzene karşı mücadele veriyorsunuz. Örneğin ben IMF ile anlaşmadığımızda korkmuştum. Korkmuyor musunuz?

Bizde gelenekçi bir yapı var. İstemezükçü anlayış. Bunlar aşılacak. IMF bmeselesinde geçm,işten bu yan kimse sorgulşanmıyor. Egemen güçler IMF'nin kaynağını onlar yediler. Biz IMF ile anlaşma noktasında soru işaretlerini ortaya koyduğumuzda bunu daha fazla geciktirmeyin diye akıl veriyorlardı. Biz IMF ile her şeyden önce ortağızç. IMF bize yöneten değil ortağı anlayışı ile bakacak. Bize siyaseten yönetme noktasına giremez. IMF'nin başkasına da söyledim. Bize asla baskı yapmayın. Biz sizin istediğiniz anlamda bir değişiklik düşünmüyoruz. Neredeyse 3 yıl olyuor, biz IMF ile çalışmıyoruz.. Ne oldu? Biz teğet geçecek dedim. İnanın teğet bile geçmedi. İşsizlikte 11 pıuana indik daha daineceğiz. Ben faizde bile arzu ettiklerimi yapamadım. Hep şuna baktım. Faiz ve enflasyonu sebep-netice ilişkisi olarak görüyorum. Bazıları faizi yükselttikçe enflasyonun inceğini zannetmiştir. Biz şimdi Merkez Bankasına da ısrarla bunu söylüyorum. Amerikadaki faiz ooranlarına bakın. İsrail2deki kredi failerine bakın. Oralardan bir şey kapmıyor musunuz? Geri kalmış ülkelerdeki faiz oranlarına bakın, oraları sömürmek içindir... Hamdolsun şimdi 6 oranlarına geldik...

Eğer iradeyi koyarsanız. O beyaz gömleği de giyeceksiniz. Kollejktif bir çalışnma ile yola devam edeceksin. Şu yatırımları bugün başarı ile yürütüyorsakç. Sadece karayollarından... Biz 7 buçuk senede 12 bin bölünmüş yol yaptık. Millet bize rotayı çizdi. Burada arkadaşlarımın o samimi yaklaşımları olmasaydı... Şu anda sadece turizmde bunlar olduğu için gelen turist 13 milyondu. Şimdi 30 milyona doğru gidiyoruz. Alt yapı olduğu için bu var. Kümes gibi havaalanlarımız vardı. Şu anda THY ilk yedi içine girdi. Bunlar durup dururken olmadı.

Terör... Geldiğimiz nokta ortada. Bölücü terör diye nitelerswek çok daha doğru olu. Kalkınmya başladık. 17. büyük ekonomi haline geldik. Ama bakıyoruz terörde canlanma başladı. Bölücü terör örgütününü mazisini masaya yatırdığımızda ciddi manada şehitlerimizin yükseldiği zamanlar olmuş... Tekrar bir canlanma var. Güvenlik güçlerimiz elinden gelen gayreti gösteriyor. Hatalar yok mu, şüphesiz vardır... Buradan reyting sağlanıyor diye saldırmak doğru değil. Oturalım, konuşalım. Bunu medyada inşa etmek terör örgütünü güçlendiriyor.

Ben bunun adını hala koyamadım. Ülkemizin gelişmesine yönelik bir engel olarak görüyorum. Zapatero iyi bir arkadaşım. Şimdi Cameron... Ne diyorlar, biz muhalegfetle birlikte mücadeleyi balşardık. Biz muhalefetle hiçbir zaman birlikte hareket edemedik. Terörle böyle mücadele olur mu? Bu bizim ortak derdimiz. Ben şu anda iktidardayım diye beni oradan vurmanın anlamı yok. Ülkem kazancaksa partim kaybetsin. Bunlar bizim milli meselemiz.

Şu anayasa değişikliğini niçin birlikte yapmayalım. Sorun, şu maddeye niye hayır diyorsunuz? Cumhurbaşkanını ataması olayı geçmişte de vardı, şimdi de var. Zaten kendinie teklif edilenler içinde yapılıyor.

Mesela HSYK'da ilk derece mahkemeleri oradan oylamaya katılacak. Bunlar 11 bin hakim savcı oylamaya katılacak. HSYK2ya üye seçecekler. İstemezuk...

Kontrol elden gidiyor belki...

İşte sıkıntı orada. Mesela siviller askeri yargıda yargılanmayacak. Neyine karşısın?

Muhalefet yüce divan için kendi Anayasa Mahkemesini kuruyor diyor...

Eline almışlar bir dosya konuşuyorlar. Belediye başkanlığı dönemimde 6 ya da 7 dosyam vardı. Ne zaman partiyi kurduk, dosyaların sayısı 52'ye çıktı. Bu dosyaların kalma sebebi, biz milletvekili olunca , ki vekilliğime mani değildi, milletvekili olmamız hasebiyle kaldı. Bu ülkenin başbakanına kalpazan demeyi çok terbiyesizce görüyorum. Ona dava açacağım o ayrı mesele. Akbil davasında benimle birlikte olan arkadaşlarım beraat etmiştir. Bu dedikleri dosya o dosya. Sen kalkıp burada bana onunla saldırıyorsun. Bununla sen ne elde edeceksin. Beni İstanbullu tanıyor. O dödenmden sıonra da bizim zihniyetimiz İstanbul'da... Şu İstanbul'da yaptıklarımız ortada. Bunlar görmezlikten gelinir mi? Büyük düşünmek budur.

Medyada bunlar yazılmıyor. Bundan mı kızıyorsunuz?

Tabii ki. Bütün bu yapılanlardan insan iftihar eder. Bu zevki paylaşmaktan bile imtina ediyorlar. Dağı deldik, tünel yaptık. Denizin altında o tüler oraya nasıl yerleştirilmiş. Marmaray... Orayı görmek lazım. Şİmdi yeni tüpgeçite başlıyoruz. Lastikli sistem çalışmaya başlayacak. 3. köprüyü konuşmaya başladık. Onu da yaptırmak istemiyorlar. Eskiden kaç eve kaç araba düşüyorlardı. Şimdi durum farklı. Otobüsler, tırlar... 3. köprüden bunlar geçsin. Buradan rant doğacak diyorlar. yapmayın, etmeyin. Şimdi orası 1 ediyorsa, yarın 5 edecek. Siz bunu başarmışsanız, bunu alkışlayacaksınız. İstanbul'da kongre merkezi mi vardı? İstanbul kongre merkezi haline geldi.

İstanbul'dan bahsederken gözleriniz parlıyor...

İstanbul benim aşkım. Sabiha Gökçen ölmüşti. Şimdi hareketlenmeye başladı. Korkarım o da yetmeyecek yeni bir pist açılacak. Anayasanın içinde bunlar yok tabii. Onların içinde hak ve özgürlükler var.

Medya eleştirilerine ne diyorsunuz. 'Kendi medyasını yaratmaya çalışıyor' diyorlar...

Onların hiçbirinin patronu ben değilim. Başbakan olmadan önce ben bunları bilmezdim. Reklam alacak bir telefon tehdit... Niye bana reklam vermiyor musun? Yahu mecbur muyum? Yani vermediği takdirde onun canını okudun. Ben de istiyorum ki medyada çoğulculuk olsun. Böyle tamamen tek başına egemenlik olmasın. Bu karteli de zannediyorum biz yıktık. Şimdi artık birbirini adeta kontrol edebilen bir yapı var. Düşünce bazında da bir güzellik bana göre geliyor. Ülkenin menfaatine olan bir şeyi göstermekten niye çekiniyorsunuz. Yıllar yılı baraj bu ülkede hasret. Bu barajları biz burada bitirmişiz. Zevk duyacaksınız yahu. İnsan buna üzülüyor. Eskişehir-İstanbul'u yapıyoruz, hızlı tren. İşsizlik çıkarken veriyorsunuz da, düşerken niye vermiyorsunuz.

411 el kaosa kalktı manşeti bana göre en kötü manşettir... Millet iradesine kaos demek...

Benim üzüldüğüm yeni bir şey daha var. 411'de yer alan aktörlerin bir kısmı da kendini inkar ediyor. Biz burada farklı bir şeyi özellikle düşünmek istiyoruz. Parti yöneticileri ile tabanda fark var. Bu ülkede her öğrenci istediği kılık kıyafetle okuluna gidebilmeli. Okul buna bir çerçeve koyabilir, o ayrı mesele. Bırakın bu çocujklarımız okula gitsinler. Okuma azmi olanlara kapıları kapatırsak yazık olmaz mı? 411 elden bir kısım MHP'dendi...

Neden? Bunu kim yapıyor? Anayasayı bir yönlendirme var. Bu AK Parti anayasasıdır, diyorlar. Berbaer bunu yaptık. 411'deki hedefi bununla berbaer yeni yapılacak düzenleme ile de özgürlükler noktasında da aydınlığı olacak. Bu bunu getiriyor. Niye buna karşı çıkıyorsun? Şu anda MHP'li kardeşlerim, o gün orada evet-hayır yazacak partilerin amblemleri olmayacak. Bu halk oylaması, burada parti yok. Burada senin geleceğin var. Buna oy veriyorsun. Şimdi bizim bunu başarmamız lazım. Bugüne kadar yapılmış olan halk oylamarında da halk bunu başardı.

Çok farklı evet çıkarsa siz oradan bir mesaj çıkarmayacaksınız o zaman?

Türkiye ilan edilen zamanlarda seçim yapmasını öğrenmesi lazım. Erken seçim mantığını silip atmalıyız. Sakın bunu bir güven oylaması olarak nitelendirmeyin dedim, arkadaşlarıma. Bu milletin projesidir.

SP, BBP evet diyeceğini açıkladı. Bir de yeni 12 Eylüller olmasın diyenler oluyor. Bazı STK'lar evet diyor. Yeterli olmasa da evet diyorlar. Bu aynı zamanda bir kapının açılmasıdır. Ciddi bir değişikliktir.

TÜSİAD zaman zaman eleştirilerini kamuoyu ile paylaşıyor. Halkın iradesin eipotek koyanlarla, dernek kurup ipotek koyanlar arasında bir fark yok. Sürekli hükümete eleştiride bulunabiliyor. Bu sizi rahatsız etmiyor mu?

Biraz tepkli oluyorsa bu tepkinin altında yatan o. Onlar milletin temsilcisi değil. Biz milletin temsilcisiyiz. Onlar gücünü sermayeden alıyor. 16 milyon seçmen bize görev vermiş. Sermayeden gücü bir yere kadar alırsınız. Bize de detek olmanız lazım. Ben onları çok dinledim. Her zaman dinliyoruz. Bazen haddi tecavüz olduğu zaman da bizim gereğini söylememiz lazım. Senin paran olduğu kadar benim de arkamda milletim var. Ben valilerime her sokağa gireceksin diyorum. Benim mesle sağlık bakanlığında bir ekibim var. Neyse rahatsızlık onun üzerine gider. Bir ayrımclık olmasın. Anadolu sermayesini daha samimi görüyorum. TÜSİAD kendisini çek etsin. Bu anayasayı beğenmiyorsa çıksın açıkça hayır desin, gerekçelerini de söylesin. Diyemiyorsan da çık açıkça ben bu değişikliği destekliyorum de.

Dış politikada ne değişti? ABD yönetimi (ültimatomu) iki saat içinde kendi gazetesini yalanladı?

Dışarıda da saptırmalar oluyor. Türk medyası da bunu kullanıyor. ABD Türkiye ilişkileri tarihin zirvesindedir. Biz aramızda gayet sıcak ifadler kullanırız. Bana arkadaışm der. Bizim tokalşırken olan resmimizi bile bizim aleyhimize kullandılar. Silah alışverişinde bazı sıkıntılar kendi ülkelerin iç sorunlarıdır. Biz bazı değerlendirmelerimizi kongremizi gerekçe göstererek erteleriz. Biz insansız hava aracını kendimiz üretir hale geldik. Türkiye artık tarihiyle coğrafyasıyla istikbaliyle buluşuyor. 60 ülke ile vizeyi kaldırdık. Bu çok ciddi bir sıçarama. Komşu ülkelerin hemen hepsiyle münasebetlerimiz ilerledi. Türkiye bir cazibe merkezi haline geldi. Ben bununla da gurur duyuyorum.

İran her zaman bize öcü olarak anlatıldı. Ekonomik bilançoya baktım. Şimdi İran'la işbirliği yapamayınca IMF ile çalışıyorsunuz. Bundan sonrasını nasıl görüyorsunuz?

Biz komşularla ayrım yapmaksızın münasebetlerimizi geliştireceğiz. Başın ağrıdığı zaman komşunuzun kapısını çalarsınız. Kuzey Irak'a git Türkleri görürsünüz. Biz doğalgaz tüketiminde çeşitliliği sağlamamız lazım. 380 kilometre kara sınırımız var İran'la bunu gömezden gelemezsiniz. Kasrı Şirin'den bugüne bir komşuluğumuz var. 780 km Suriye ile sınırımız var. Şimdi böyle kuşatılmışsızn bunlarla münasebitiniz olmayacak.

ABD'den baskı görüyor musunuz?

O dönemde oldu(Tahran anlaşması) ama artık yok. Balkanları düşünün, Kafkaslarla aynı şekilde varız.

Peki eksen kayması?

Tilki yetişmediği üzüme koruk dermiş. Eksenin kaydığı yok. Su yatağında akmaya başladı. Bundan rahatsız olanlar var. Türkiye güçleniyor. Şimdi MHP'nin halini düşünü hep Türk iş dünyası... Ama 3.5 yıl TİKA Sayın Bahçekli'ye bağlı olarak çalışmıştır.



Sayfa Adresi: http://www.medyaspot.com/haber/ERDOĞAN-DAN-İRTİCA-YORUMU/131449