REFERANDUM BOYKOTÇULARI KİME ÇALIŞIYOR?

SEDAT ÜRETEN/İNTERNETHABER

Diyorlar ki okurlarım, sadece AK Parti değilmiş “Evet” diyen. Bu nedenle “Evet” oyları yüksek çıkacakmış. Bakıyorum başka kimler “Evet” diyormuş diye, şu partileri sıralıyorlar; SP, BBP, SODEP, Türkiye Partisi, Anavatan Partisi, Doğruyol Partisi, ÖDP. Bir de her ne demek oluyorsa siyasi partiler dışında Fethullah Gülen Cemaati “Evet” diyecekmiş referandumda.

Cemaatleri bilemem… Partilere bakıyorum ben. Bu sıraladıkları partileri gözden kaçırdığımı düşünmüş okurlarım. Halbuki unutmuş değilim o partileri, sadece sonucu etkileyecek nitelikte görmüyorum. Eğer “Evet” veya “Hayır”dan biri diğerini kıl payı ile geçecek olursa bu partilerin önem taşıdığını o zaman söyleyebiliriz. Ama genelde gelen tahminler yüzde 60-40 “Evet” çıkacağı doğrultusunda. O zaman da bu sıralanan partilerin pek önemi kalmıyor, değil mi?

Okurlar böyle tahmin edebilir ama ben her zaman olduğu gibi, sandıktan önceki yoklamalar, hele hele tahminler her zaman yanıltır, şeklindeki düşüncemi korumaya devam ediyorum.

Boykotçular !

Bu konuda yazan okurlarımın bir kısmı da, referandum boykotçularının AKP’ye, yani “Evet” oylarına yaradığını ifade ediyorlar ki, buna katılmıyorum.

Niye, çünkü her kim oyunu kullanmıyorsa, iki taraf için de kayıptır. Çünkü sandığa gidene kadar, tarafların o belirsiz oyları kendine çekmek için fırsatları var. Her kim ya da herhangi bir parti bu propaganda çalışmasını yapmıyorsa, kaybetmeye razı olmuş veya kazanacağına inancı kalmamış, demektir.

Kimse, boykot edecek olanları karşı tarafın yandaşı gibi değerlendirmesin.

Referandumu böyle bireysel olarak boykot edeceklerin dışında BDP’nin de boykot etmesi bekleniyor. Bunun da AKP’ye katkısı olacağı söyleniyor ama öyle mi acaba? BDP, referandumda “Evet” ya da “Hayır” diyebileceği, kendisi ile ilgili bir neden göremiyor. Eğer askere yani cuntaya karşı olması bekleniyorsa, oy kullanması halinde “Evet” derdi ki, işte o zaman AKP’ye katkısı olurdu. Yoksa oy kullanmıyorsa, bu durumda “Hayır”cılara katkısı oluyor demektir. Bir de bu gözle bakmak lazım BDP’nin durumuna. 17 Ağustos 2010 Salı