![]() |
YAVUZ SEMERCİ
“Haliç’de yaşayan Simonlar, Dün Devlet Bugün Cemaat” isimli kitabın yazarı “Efsane Emniyet Müdürü” tanımlanan ve halen Eskişehir Emniyet Müdürü görevini sürdüren Avcı’ya ait.
Ergenekon soruşturmasından, kozmik oda araştırmasına, Erzincan soruşturmasına kadar tüm bilgi ve belgeleri, cemaat örgütlenmesi içindeki kişiler tarafından gerçekleştirildiğini ve çoğunun düzmece olduğunu yazıyor. İstihbarat Daire Başkanlığı’nda bir arama yapılması durumunda, demirbaşlara kayıtlı olmayan cemaate ait özel dinleme ve izleme aletleri bulunacağını ileri sürüyor.
Ve her şeyden öte Türkiye’nin hızla bir iç savaş ortamına doğru sürüklendiği tespitinde bulunuyor. Ve emniyet içindeki bir ismi de imam lakabıyla deşifre ederek, “Örgütün başı olmakla” suçluyor… Ve pek çok emniyet mensubunun, tarikat tarafından komplo kurularak teşkilattan uzaklaştırıldığını anlatıyor.
***
Açık söyleyeyim,ben korktum. İrkildim.
Bugün toplumda tartışılan darbe planlarına yönelik haber ve belgeleri kamuoyuna ilk kez yansıtan Taraf gazetesi yazarı Mehmet Baransu ise Avcı hakkında ilginç bir değerlendirme yaptı. Baransu, Hanefi Avcı’nın bazı makamların peşinde koştuğunu, ancak önünün kesilmesinde cemaati sorumlu tutarak, “tutarsız” iddialarda bulunduğu yazdı. Ve ardından Avcı’nın Balyoz, Sarıkız, Ayışığı, Eldiven ve Ergenekon yapılanmalarını yıllar öncesinden bildiğini ve hatta 2003 yılında Başbakan Tayyip Erdoğan’a bu oluşumları bizzat rapor ettiğini yazdı.
***
Benim kişisel görüşümün bir vatandaş görüşü olması dışında bir anlamı olmayabilir. Ancak bir ülkenin emniyet teşkilatı içinde tarikatçı bir örgütlenme var ise bu en az ordunun içindeki “ülkeyi kurtarmak adına” darbe planı yapanlar kadar tehlikeli bir gelişme değil mi?
Ve bence en vahim iddia, bürokratlar ve siyasiler hakkında toplanan kişisel bilgi, telefon kaydı ve gizli çekimlerin şantaj maksatlı kullanılmaya başlandığıdır.
Pek çoğunuz bu iddialar için saçma diyebilirsiniz. Hatta Hanefi Avcı’yı, kişisel bir hırs nedeniyle delirmiş ve sağa sola çamur atmakla suçlayabilirsiniz.
Yine de TBMM duruma el koymalı.Derhal bir araştırma komisyonu kurulmalı. Yargı devreye sokulmalı. İddialar tek, tek araştırılmalı ve sonuçlar topluma açıklanmalı.
Susurluk olayında devlet içinde yapılanmış çeteleri deşifre eden bir emniyet müdürü bugün de hepimizin ezberini bozacak şeyler söylüyor. Yine de içimde bir umut taşıyorum. Çünkü cemaat örgütlenmesinden bahseden Avcı’yı kimse darbeci diye bir çukura atamayacak. Geçmiş kariyeri ve duruşu buna müsaade etmez en nihayetinde.
“Sizden ve bizden” ayrımı içine sokulamayacakların harekete geçmesi gerektiği bir dönem yaşıyoruz…
“Bilmiyorum, görmüyorum, duymuyorum” ile günü idare etme dönemi kapanmalı artık…