![]() |
Ahmet Türk canlı yayında şu mesaları verdi: Güven verici bir ortam yaratılırsa eğer, bugün artık herkesin yeter dediği noktadayız. Demokratik reflekslerin devreye girmesi gerekiyor artık. “Kürtler ne istiyor?” bunu görmemezlikten gelerek barışı oluşturamazsınız. Türkiye halkının da hassasiyetleri göz önüne alınmalıdır. Bölgede gezip görüyorum. Barış kelimesinden insanlar coşkuya kapılıyor. Umut ediyoruz ki bu eylemsizlik süreci devam eder. Bizim amacımız beklentimiz silahların tamamen ortadan kalkmasıdır. Provokasyonların olmaması için örgütün silahlarını Türkiye dışına çıkarmasında yarar var. Demirtaş: Sorunun muhatabı PKK’dır BDP Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, Kürt sorunun tek başına PKK sorunu olmadığını belirterek, “PKK tasfiye olunca çözülünce Kürt sorunu da çözülür' anlayışı doğru değil. Eğer bu güven verice adımlar atılmazsa 30 yıldır ne yapılmışsa onun ötesine geçilemez. Bu nedenle bu tür PKK'nın silah bırakması, ateşi uzatması meselelerinde elbetteki BDP yardımcı, destek olur. Ama bu işin doğrudan muhatabı tabii ki PKK’dır” dedi. Demokratik Toplum Kongresi (DTK) Genel Başkanı Ahmet Türk, Kandil'e gideceğine dair kesin bir şey söylemediğini belirterek, “Türkiye'nin barışını sağlamaya katkım olacaksa, silahların susmasına, demokratik sürecin başlamasına katkı sunacaksa, insani ve vicdani sorumluluğumu yerine getirir ve gerekirse Kandil'e de giderim' dedim” diye konuştu. Demirtaş, şöyle konuştu: “Yoksa siz Türkiye'de demokratikleşmeyi gerçekleştirmeden siyaset kanallarını açmadan PKK'yı tek başına sorun olarak görüp onu çözmeye yönelik hamle yaparsanız 30 yıldır ne sonuç alınmışsa ondan tek adım ileriye gidilemez. Dolayısıyla şu andaki arayışlar çözüm umutlarını artıran arayışlar gibi görünmüyor. Bir taraftan Başbakan'ın ‘Ana dilde eğitim olmaz', bir taraftan ‘Özerklik tartışılmaz' söylemi, bir taraftan BDP ile yeni anayasa konusunda uzlaşma arayışı içinde olan hükümet veya CHP'nin yeni anayasa sürecine destek sunacağı yönündeki açıklamaları birbiriyle tezat oluşturuyor. Biz demokratik çözümden söz ederken herkesin bir araya gelup ortak bir anayasada kendini ifade edebilmesini kast ediyoruz” dedi.29 EYLÜL 2010