Bir sonraki aşama gençlik dizilerinde oynayanların daha ileri yaşlar için dizileri ve filmlerine hazırlıktır.
Gençlik dizilerinde kazanılan kuşak yıllar içinde yaş alır, yetişkinler için dizilere ve filmlere aynı oyuncularla geçilir.
Kısacası gençlik dizileri ve filmleri gösteri sanatlarında “fidelik” gibi değerlendirilmeli.
Küçük Sırlar dizisini bu mercekten de bakarak izliyorum. Tarık Akan birkaç yıl önce ŞEFFAF ODA‘nın konuğuydu.
İlk Yeşilçam filmlerinde ona “sosyete genci” rolleri verilirdi.
Tarık Akan “biz Bakırköy’de kavga, dövüş büyümüşüz, sosyete nedir bilmezdim ki sosyete çocuğu oynayayım” demişti gülerek.
Zaten çok geçmeden içeriği olan ağırlıklı filmlere geçmişti. Tarık Akan’ın bu sözü önemliydi.
Sosyete nedir bilmeyen birileri çıkıp “Küçük Sırlar”da oynayamazdı.
Sadece oyuncular değil figüranlar, dekor, mekânlar bütünüyle anlatılmak istenen öyküyle uyumlu olmalı. Küçük Sırlar’da başrol oyuncuları ve diğer bütün unsurlar konuyla uyumlu.
Örneğin Sinem Kobal.
Toplum onu son zamanlarda Arda Turan’ın sevgilisi olarak tanıyor.
Ama bunun yanı sıra sanatçı kişiliğini oluşturan özelliklerine işaret edeyim.
4 yaşında baleye başlamış.
Modern dans yapmış. Sonra tiyatro yılları... At biniyor, diğer bazı sporların yanı sıra savunma eksenli, Uzakdoğu dövüş sanatı olan Aikido’da da iddialı. Mantık dokusu sağlam...
Güzel konuşuyor.
ŞEFFAF ODA‘nın bugünkü konuklarından biri olan Sinem Kobal’ın bu meslekte geleceği var.