![]() |
Danıştay ve Yargıtay’ı yeniden düzenleyen yasa yürürlüğe girdi. Danıştay ve Yargıtay başkanları bu yasanın yargının sorunlarını çözmeyeceğini açıkladı.
ANKARA - AKP’nin, referandumda kabul edilen Anayasa değişikliğinin ardından yapmaya başladığı yargıya yönelik radikal düzenlemelerden biri daha yürürlüğe girdi. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün onayladığı Yargıtay ile Danıştay’da daire ve üye sayısını artıran kanun, Resmi Gazete’de yayımlandı.
Geçtiğimiz hafta Köşk’e çıkarak yasanın veto edilmesi talebinde bulunan Yargıtay ve Danıştay başkanları ise Gül’ün onayından sonra yaptıkları açıklamalarda, yasanın yargıdaki iş yükünü azıltmaya yetmeyeceği mesajı verdiler.
Zaman aşımı yok
Danıştay Başkanı Mustafa Birden, gazetecilerin soruları üzerine, kanunun Cumhurbaşkanı tarafından onaylandığını, “artık söyleyecek bir şey olmadığını” belirtti. Kanun hazırlanırken gerekçenin “davaların zaman aşımına uğraması” olarak gösterildiğini ifade eden Birden, “Danıştay’da zaman aşımı olayı zaten yok.
Açıldıktan sonra tamamlanmayan davamız yok” diye konuştu.
Danıştay’ın iş yükünün azaltılması amacıyla 8 Şubat 2010’da bir rapor hazırlayarak, Adalet Bakanlığı ve Başbakanlığa ilettiklerini anımsatan Birden, “Önerimiz dikkate alınsaydı, bir yıldır iş yükümüz zaten azalırdı. 30-40 bin dosyanın bize gelmesi önlenirdi. Bu kanunla Danıştay ’ın iş yükü azalmaz” dedi. Birden, tüm görüşlerini, önerilerini, uyarılarını Cumhurbaşkanı Gül ’e ilettiklerini ifade ederek, “Bundan sonra bizim yapacağımız kanunu uygulamak. Kanunun uygulanması ile konuları görüşmek üzere bugün Başkanlar Kurulunu toplayacağız” diye konuştu.
‘Hayırlı olsun’
Yargıtay Başkanı Hasan Gerçeker de gazetecilerin “Sizin uyarılarınız dikkate alınmadı, ne diyeceksiniz?” diye sorması üzerine “Hayırlı olsun. Ne diyebilirim ki? Bundan sonra biz işimize bakacağız” dedi. Gül’ün “Yasayı onaylamasaydım 200 bin dosya zaman aşımına uğrayacaktı” dediğinin belirtilmesi üzerine Gerçeker, “İnşallah önlenir.
Yalnız bu tedbirlerle, daire ve üye sayısının artırılmasıyla bu işin önlenemeyeceği görüşündeydik ama elimizden gelen çabayı yine göstereceğiz. Elbette dosyaların zaman aşımına uğraması, çok uzun sürelerde çıkması zaten adil yargılanma hakkını ihlal eden bir durum ama bu tedbir geçen sefer de söylediğim gibi geçici bir tedbirdir. Mutlaka yargıda köklü reformlar yapılması gerekiyor. A’dan Z’ye kadar, ilk derece mahkemelerinden itibaren yargı reformu yapılması gerekiyor. Yoksa Yargıtay’daki dosya sayısını azlatmakla yargının sorunlarını bitirmek mümkün değil” dedi.
15/02/2011