'GÜZELLİĞİN ON PARA ETMEZ ŞU TEKNOLOJİ OLMASA'

12 Mart 2011 Cumartesi  09:55

'Bitkisel içerikli' diye satılan ürünlerin foyasını ortaya çıkarmak için. 3-6 Mart arasında gerçekleştirilen Güzellik ve Bakım Fuarı'nın özeti şu: 'Şu teknoloji olmasa kadınların vay haline!'

Bu yıl 19. kez düzenlenen Güzellik ve Bakım Fuarı'nda neler yoktu ki! Profesyonel makyaj malzemelerinden ayak ve tırnak bakım setlerine, yüz maskelerinden anti-aging kremlere kadar kozmetiğe dair ne varsa bulmak mümkündü. Ancak fuarın en önemli kısmını güzellik salonu ürünleri oluşturuyordu. Aromaterapi küvetleri, SPA masajı ve saunalar bu tarz salonlarda en sık rastladığımız uygulamalardan. Bu yılın zayıflama trendi ise pek alışkın olmadığımız soğutma sistemleri. Hemen her stantta İngilizcede 'soğuk' anlamındaki 'cryo' ekini taşıyan bir ürün görmek mümkündü. Lipocryro, Cryo kabin ve sauna bunlardan birkaçı. Temeldeki mantık ise 'yağ hücreleri belli bir sıcaklığın altına düşerse kendilerini yok etmeye programlı olduklarından vücudu mümkün olan en düşük ısıya ulaştırmak'. Aletlerin bazıları yağlı bölgeyi vakumlayarak soğuturken, kimi kuru soğuk üflüyor.

Cep yakan zayıflama aletleri şimdi de donduruyor

Yeni soğutma teknolojileri iyi güzel de insan düşünmeden edemiyor: Bunca yıl 'Zayıflatacağız, incecik yapacağız, sıfır beden neymiş, eksilere düşüreceğiz.' gibi vaatlerle lazer cihazlarının altında kızartılıp titreşim makinelerinde sarsılan, saunalarda kavrulan kadınların suçu neydi? Açıkçası o gün Lütfi Kırdar'ın etrafını saran polis çemberinin sebebi, bu kandırılmış kadınların kapıda iade-i itibar için eylem yapması olabilir mi diye düşünmedik değil! Sonradan öğrendik ki; kalabalık polis grubunun, fuar ile uzaktan yakından bir ilgisi yok. Neyse, güzellik salonları yakında 'Isıttık olmadı, soğuttuk olmadı, bir de gaz odalarına kapatalım.' diyerek şişman kadın avına çıkarsa şaşırmayacağız. Tam bunu düşünürken karşımıza ne çıksa beğenirsiniz? Ozon sauna. Gazların etkisiyle kan dolaşımını hızlandırıp kilo vermeye yardımcı oluyormuş! [email protected]

***

Bitkisel ürün furyası

Gelelim bitkisel ürünlere... Her alanda boy gösteren 'organik' çılgınlığından kozmetik sektörü de nasibini almış. Adını bile duymadığımız onlarca içerik yüzünden ne kadar doğal olduklarını kestirmek zor. Kırışıklarla savaşan, selülitleri geberten, göz altı torbalarını döven kremler... Belki de gerçekten vahşi doğanın derinliklerinden gelmişlerdir. Kim bilir? Bilinen gerçek ise bu ürünlerin pahalı olması. Bunca yapaylığın arasında 'bitkisel' olanların etiket fiyatı ikiye, üçe katlanıyor.

Kozmetiğin de bir sözlüğü var!

Tonlarca para dökerek aldığınız makyaj malzemeleri, bakım serumları, krem ve losyonlar... Çoğu da 'bitkisel' olduğu iddiasında. Ya değilse? Ürünlerin arkasında yazan onlarca aktif içerik maddesini telaffuz etmek bile neredeyse imkansız! Peki ne yapmalı? Onca para döktüğümüz güzellik ürünlerinin ne kadar 'bitkisel' olduğunu nasıl anlarız? www.incipedia.com adlı internet sitesi bu sorulara cevap veriyor. Öncelikle siteye girip e-mail adresinizi vererek kullanıcı adı ve şifre ediniyorsunuz. Üyelik ücretsiz. Daha sonra elinizdeki ürünün adını ve arka yüzünde bulunan içindeki maddeleri yazmanız yeterli. Kozmetik sözlüğü olarak nitelendirebileceğimiz site, kullandığınız güzellik ürününde hayvansal katkı maddesi olup olmadığını tespit ediyor. Sözlükte, kozmetikte kullanılan 8 bin maddenin isimlerine göre uluslararası tanımları mevcut. (12 MART 2011/ZAMAN)



Sayfa Adresi: http://www.medyaspot.com/haber/-GÜZELLİĞİN-ON-PARA-ETMEZ-ŞU-TEKNOLOJİ-OLMASA-/142612