![]() |
Antalya’nın Alanya ilçesine bağlı Demirtaş beldesinde partisinin seçim bürosunun açılışına katılan Baykal, partililerle sohbet ederek, hatıra fotoğrafı
çektirdi. Daha sonra partililere hitap eden Baykal, "Siyaset dürüst yapılır bir iş olmaktan çıkmış. Meşrutiyet Dönemi’nde siyasette muhalefet yapanları köprünün
üstünden geçerken arkasından vururlardı. Suikast, adam öldürme siyaset yöntemiydi. Şimdi vurma yerine şantaj, tehdit, kaset, komplo. Bununla siyasi etkisizleştirme yöntemleri uygulanmaya başlandı. Bunlar sağlıksız. Hiçbir
demokraside böyle bir şey olmaz. Bu bir resmi yöntem haline geliyor" diye konuştu.
Demokratik rejimin hükümete, hükümet uygulamalarının da denetleyici bir fren mekanizmasına ihtiyacı olduğunu ifade eden Baykal, "Frensiz araba olur mu?
Şimdi Türkiye’de bizim siyasi tablo frensiz arabaya benziyor. Arabanın freni yok. Araba yüklü, hem de aşırı yüklü. Yol yokuş, çok tehlikeli bir yokuş. Hızla araba
aşağıya doğru geliyor. Bir bakıyorsun ki fren kalmamış. Manzara bu" dedi. Baykal, "Milletin 12 Haziran’da fren yapması lazım. Millet freni yaptığı zaman
ne araba devrilir ne çarpışma olur ne de yaralanan olur" diye konuştu.
YGS’de şifre iddialarına ilişkin savcılık tarafından verilen takipsizlik kararını da eleştiren Baykal, "Savcı, üzerine vazife olmadığı halde bir şey yok
diye açıklama yaptı. Varı yoku mahkeme karar verecek. Hemen kapattılar bunu. Kapatıyoruz ama bunun hakkında yine de soruşturma yapın, acaba görevi kötüye
kullanma, ihmal var mı bakılsın. Yani bir yandan işi kurtarmaya çalışıyorlar, bir yandan da bu kadar da açık bir uygunsuz tablo karşısında (hiçbir şey yok) demeye
cesaret edemiyorlar. Şimdi bu neyi gösteriyor? Yargı bağımsız olmaktan çıkmış. Yargı hükümetin yanlışına dur diyecek noktada değil" dedi.
Başkanlık sisteminin federal yapı ve eyaletler sistemine geçiş süreci olduğunu ileri süren Baykal, "(Anayasayı değiştireceğiz, başkanlık rejimine
geçeceğiz) deniliyor. Kişisel hegemonyasını anayasal düzen haline getirecek. Anayasaya göre tam (dediğim dedik) olacak. Başkanlık sistemi olan yerlerde
federal yapı, eyaletler sistemi var. Önce başkanlık sistemine geçersek arkasından eyaletler sistemine mi geçeceğiz? Eyaletler olunca ne olacak? Herkesin etnik
kimliğine göre ayrı oluşumlar. Lozan’dan beri bizi nereye taşımak istiyorlar? Lozan neydi, Sevr neydi? Şimdi Sevr noktasına ince ince Türkiye’yi taşıyorlar
kendi içimizde. Lord Curzon’nun yapamadığını Türkiye’de iktidarlara yaptırmaya çalışıyorlar. Şimdi bu gidişe ’dur’ demek lazım" diye konuştu.14 MAYIS 2011