![]() |
Milletvekilliği için kayıt yaptırdıktan sonra gazetecilerin CHP'deki iç tartışma ve YSK'nın Hatip Dicle'nin milletvekilliğinin düşürülmesine ilişkin kararıyla ilgili sorularını yanıtlayan Batum, CHP'nin eski Genel Başkanı Deniz Baykal ve eski Genel Sekreteri Önder Sav'ın kurultay için imza topladığı bilgisine sahip olmadığını, ne Baykal ne de Sav'dan böyle bir şey duymadığını söyledi. Batum, Sav ve Baykal'ın imza toplayacağını tahmin etmediğini kaydetti. Türkiye'nin önemli bir aşamadan geçtiğini, HSYK kararnamesi ile ''Türkiye'de bugüne kadar yapılamamış en büyük kıyımın yapıldığını'' öne süren Batum, Yargıtay'da görev yapan savcı ve hakimlerin istekleri dışında ''tenzili rütbe'' ile başka görevlere atandığını ifade etti. Batum, ''Bunlar olurken, insanların CHP'den beklentisi şu, 'Yarı yolda patinaj yapmayın, bizim beklentilerimiz var'. Bu beklentilere cevap verecek bir CHP istenirken, bizim 'yüzde 30'duk, bundan düştük' gibi sanal tartışmalarla zaman kaybetmemizin doğru olmadığını düşünüyorum'' dedi. MYK'da Baykal ve Sav'ın ihracı için düğmeye basılabileceğine ilişkin haberlerin medyada yer aldığının belirtilmesi üzerine Batum, ''Hayır, hayır. Böyle bir prosedürün olmadığı görülecektir. CHP'yi AKP'den ayıran unsur, biat kültürünün olmamasıdır. Bizde biat kültürü yok ama her seçimden sonra bir tartışma varmış gibi bir görünümün ortaya çıkması, sürekli kurultaylar partisi görünümünün ortaya çıkması beni de tedirgin ediyor. Halkın beklentileri var'' diye konuştu. Batum, Hatip Dicle ile ilgili YSK kararını değerlendirirken, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın da 2002 yılında hakkında kesin hüküm bulunduğu gerekçesiyle milletvekili seçilemediğini anımsattı. Batum, ''Ne yapıldı? Anayasa değiştirildi, yasa değiştirildi. Denildi ki, milletin seçtiği kişiye karşı yasalar uygulanamaz. Hatip Dicle için de aynı şey işletilebilir'' dedi. Tutukluyken milletvekili seçilen diğer kişiler için hiçbir sorunun bulunmadığını belirten Batum, ''Çünkü, evrensel ilke nedir, masumiyet karinesi. Savcının görüşü o kadar önemli değil. Önemli olan mahkemenin ne karar vereceği. Kimse kesin hüküm giymeden suçlu sayılamaz. Yargı yüce Türk milleti adına karar veriyor. Yüce Türk milleti karar vermiş. Yüce Türk milletinin verdiği bir karara rağmen 'uygun görmüyorum' denilebilmesi hukuka uygun değildir, evrensel hukuk ilkelerine uygun değildir'' diye konuştu. Öte yandan Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Ömer Dinçer de bugün kayıt yaptıran milletvekilleri arasında yer aldı.