![]() |
PKK elebaşısı kendisiyle görüşen heyete ve Kandil’e sunduğu protokollere ilişkin “Protokoller konusunda kamuoyunda bir yanlış anlaşılma ve algılama olmuştu. Karayılan (Murat) da söz etmiş. Protokoller kamuoyunda yanlış anlaşıldığı gibi bizim ve devlet tarafından karşılıklı imzalanmış bir şey değildir. Protokollerde imza söz konusu değildir. Protokoller karşılıklı imza şeklinde değil de çözüme ilişkin üzerinde mutabakata varılan bir metin şeklindedir” dedi. Öcalan bu görüşmelerde Barış Konseyi kurulması için mutabakata varıldığını ileri sürerek şu iddialarda bulundu: “Heyetle son görüşmemizde barış konseyinin kurulması için mutabakata vardık. Barış konseyi ne resmi bir devlet organı olacak, ne de sadece sivil bir organ olacaktır. Barış konseyi, barış çalışmaları, barışın gerçekleşmesi ve çözüm için çalışacaktır. Bir ay veya bir aydan daha kısa bir sürede barış konseyi kurulmalıdır. İkinci ve en önemli diğer bir husus da Anayasa Konseyi’nin kurulmasına ilişkindir. Anayasa Konseyi, anayasa yapım çalışmalarını yürütecektir. BDP de Anayasa yapım çalışmalarında yer alacak ve bu çalışmaları yürütecektir.” Öcalan, Meclis’teki yemin krizi konusunda da BDP’nin hükümetle mutabakat yaptıktan sonra yemin etmesini istediği kaydedildi.